Karar Künyesi
Büyükşehir Belediyesinin iktisadi faaliyetleri dışında yürüttüğü hizmetler kapsamında yapmış olduğu giderlere ilişkin Katma Değer Vergisinin, giderleştirilmesi veya aktifleştirilmesi gerekirken indirim konusu yapıldığı tespit edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (1/3-g) maddesinde, belediyelerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV’ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin verginin konusuna ilişkin “Kamu Kurum ve Kuruluşları, Dernek ve Vakıflar ile Mesleki Kuruluşların Vergilendirilmesi” başlıklı (I/B-2) bölümünde ise 3065 sayılı Kanunun (1/3-g) maddesinde sayılan idarelerin ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyet kapsamına girmeyen, kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetlerinin vergiye tabi olmadığı belirtilmiştir.
Anılan hükümler gereğince belediyelerin kuruluş amaçlarına uygun olan ve ticari niteliği bulunmayan faaliyetlerinin söz konusu verginin konusuna dâhil edilmemesi gerekmektedir.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 153’üncü maddesinde ise, mahalli idarelerin bir bedel karşılığı satmak üzere ürettikleri mal veya hizmetin üretim girdisi olarak satın aldıkları mal veya hizmete ilişkin olarak ödemiş oldukları KDV’yi indirim konusu yapacakları, bunun dışında kurumun satışa konu olmayan kamu hizmeti üretiminde nihai tüketici olarak kullanmak veya tüketmek üzere satın alınmış mal veya hizmet için ödenen KDV’nin ise indirim konusu yapılmayacağı ve bu tutarların ilgili gider veya varlık hesabının maliyet bedeline ilave edileceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre belediyelerin kuruluş amaçlarına uygun faaliyetlerinin verginin konusuna dâhil edilmemesi, ancak ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyet niteliğindeki iş ve işlemlerinin verginin konusuna dâhil edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla Belediyenin satışa konu olmayan mal ve hizmet alımları ile yapım işleri için ödediği KDV’nin indirim konusu yapılmaması, indirim konusu yapılmayacak bu tutarların 630 Giderler Hesabına ya da ilgili varlık veya stoklar hesabının maliyetine eklenerek kaydedilmesi gerekmektedir.
Kamu İdaresinin göndermiş olduğu cevapta; Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabını açıklayan 153’üncü maddesine göre, mahalli idarelerin bir bedel karşılığı satmak üzere ürettikleri malların veya hizmetlerin üretim girdisi olarak satın aldıkları mallara veya hizmetlere ilişkin olarak ödedikleri Katma Değer Vergisini indirim konusu yapabileceği, bulgu konu edilen servis aracı giderlerinin doğal taş fabrikası için, elektrik ödemelerinin ise raylı sistem hattının işletilmesi için yapıldığı, her iki tesisin de gelir getirici faaliyette bulunduğu, bunu için söz konusu giderlerin 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi hesabında muhasebeleştirildiği, ayrıca kayıtların tetkikinden sehven yapılmış bazı muhasebe kayıtlarının görüldüğü ve bu kayıtların da düzeltildiği ifade edilişse de; yapılan incelemede, İdare tarafından nihai tüketici olarak kullanılmak veya tüketilmek üzere satın alınan ve satışa konu olmayan binek aracı kiralanması giderleri ile üretim tesisi niteliği taşımayan binaların tadilat ve elektrik ödemelerine ilişkin giderlerin de bulunduğu ve bu giderlerin katma değer vergisinin hizmetin maliyetine eklenmek yerine, indirim konusu yapılarak 191-İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabında muhasebeleştirildiği görülmüştür.
Sonuç olarak, İdarenin iktisadi faaliyetleri dışında yürüttüğü hizmetler kapsamında yapmış olduğu giderlere ilişkin Katma Değer Vergisinin ilgili gider veya varlık hesaplarına kaydedilmesi ve 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabıyla ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.