Kamu İdaresi bünyesinde işçi statüsünde çalışan personel ile alt işveren sıfatıyla belediye şirketinde istihdam edilen işçiler için ayrılması gerekli olan kıdem tazminatı karşılıklarının tüm işçileri kapsayacak şekilde ayrılmadığı ve bu nedenle Kamu İdaresinin mali tablolarında kıdem tazminatı karşılıklarına ilişkin kullanılan bir hesap bulunmadığı görülmüştür.

1475 sayılı İş Kanunu’nun “Kıdem Tazminatı” başlıklı 14’üncü maddesinde, anılan maddenin fıkralarında yer alan nedenler doğrultusunda Kanun’a tabi işçilerin hizmet akitlerinin sona ermesi durumunda hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmiştir.

Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışanların Kıdem Tazminatı” başlıklı 112’nci maddesinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatlarının, 1475 sayılı Kanun’a göre kıdem tazminatı ödenecek şekilde sona ermesi durumunda ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından ödeneceği hüküm altına alınmıştır.

Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin “Temel Kavramlar” başlıklı 5’inci maddesinde, muhasebe uygulamasında muhtemel risklere ve olaylara karşı bu Yönetmelik’te belirtilen durumlarda ihtiyatlılık kavramı gereğince karşılık ayrılacağı; ayrıca dönemsellik ilkesi gereğince, kamu idarelerinin faaliyetlerinin belirli dönemlerde raporlanacağı ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız biçimde saptanacağı hususu düzenlenmiştir.

Diğer taraftan, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 372 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabı’nın işleyişini düzenleyen 282’nci maddesinde, vadeleri bir yılın altına düşen ve faaliyet dönemi içerisinde ödenmesi öngörülen kıdem tazminatı tutarlarının bu hesaba alacak, 472 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabı’na borç şeklinde muhasebe kayıtlarına alınacağı ifade edilmiştir.

Belirtilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; muhtemel risklere ve olaylara ilişkin olarak muhasebenin temel kavramlarından olan “ihtiyatlılık” ilkesi gereğince Kamu İdaresi bünyesinde istihdam edilen işçiler ile alt işveren sıfatıyla belediye şirketinde çalışan işçiler adına yükümlülük niteliği taşıyan kıdem tazminatı ödemelerinde karşılık ayrılması gerekmektedir. Aynı zamanda, söz konusu karşılık tutarları da dönemsellik ilkesi


gereğince, vade yapılarına göre ayrıma tabi tutulmak suretiyle muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmelidir.

Yapılan inceleme neticesinde; Kamu İdaresi bünyesinde istihdam edilen 118 işçi ile alt işveren aracılığıyla belediye şirketinde çalışan 938 işçi için toplamda 87.775.857,78 TL tutarındaki kıdem tazminatı karşılığının muhasebe kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla, ayrılması gereken kıdem tazminatı karşılığı tutarlarını içeren 372 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabı ile 472 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabı mali tablolarda yer almamaktadır.

Kamu İdaresi cevabında, bulguda belirtilen öneriler doğrultusunda gerekli muhasebe kayıtlarının yapıldığı ifade edilmiştir.

Söz konusu tespit; kurum tarafından 01.06.2023 tarih ve 4306 numaralı muhasebe işlem fişi ile düzeltilmiştir.

Söz konusu kıdem tazminatı karşılıklarının ihtiyatlılık ilkesi gereği, hizmet akitleri sona eren işçi niteliğindeki tüm personel için ayrılması ve vadesine göre ayrı hesaplarda muhasebeleştirilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?