Bulancak Belediyesi Encümen Kararları ile gelir kayıtlarının incelenmesinde neticesinde, 2018 yılında yılı içerisinde İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce, inşaatlara ilişkin olarak, proje aykırılıkları, izinsiz imalatlar ve kaçak inşaat gibi konuların 3194 Sayılı İmar Kanununun 42.maddesi uyarınca, gerekli cezanın verilebilmesini teminen Belediye Encümenine havale edildiği, ancak cezalara ilişkin Encümen kararlarının, tahakkuk ve tahsilatı gerçekleştirecek gelir birimine iletilmemesi nedeniyle işlemin bu safhada, uygulamaya geçmeyen bir Encümen kararı olarak kaldığı incelenmiştir.

25.01.2018 tarih ve 26 sayılı, 07.02.2018 tarih ve 29 sayılı, 21.03.2018 tarih ve 60 sayılı ve yine 21.03.2018 tarih ve 61 sayılı “ruhsat eklerine aykırılık” nedeniyle verilen idari cezalar konuya ilişkin örneklerdir.

5018 sayılı Kanunun "Gelirlerin Toplanması Sorumluluğu" başlıklı 38’inci maddesinde "Kamu gelirlerinin tarh, tahakkuk, tahsiliyle yetkili ve görevli olanlar, ilgili kanunlarda öngörülen tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin zamanında ve eksiksiz olarak yapılmasından sorumludur." hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre gelirlerin tarh, tahakkuk, tahsiliyle yetkili


ve görevli olanlar, ilgili kanunlarda öngörülen tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin zamanında ve eksiksiz olarak yapılmasından sorumludur. Ancak, madde hükmü gereğince sorumluluğu bulunan gelir görevlilerinin bu sorumluluklarını yerine getirebilmesi de gelir birimine doğru ve zamanlı bilgi, veri akışına bağlıdır.

3194 sayılı İmar Kanunu 42. Maddesi imar mevzuatına aykırılık saptamalarına karşı sadece para cezalarının tayiniyle de ilgili değildir.

“İdari müeyyideler” başlıklı 42’nci Maddede;


“Bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanır. Ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanır”

denildikten sonra maddenin son bölümünde de;


“Müelliflerin, fenni mesul mimar ve mühendislerin, yapı müteahhitlerinin, şantiye şefi mimar ve mühendislerin, imar mevzuatına aykırı fiillerinden dolayı verilen cezaları ve haklarındaki kesinleşmiş mahkeme kararları, kendi kayıtlarına işlenmek ve ilgili mevzuata göre cezai işlem yapılmak üzere, üyesi bulundukları meslek odasına ve Bakanlığa ilgili idarece bildirilir. Bu kişiler, verilen ceza süresi içinde yeni bir iş üstlenemez.

Yapı müteahhidinin yetki belgesi; a) Yapım işinin ruhsata ve ruhsat eki etüt ve projelere aykırı olarak gerçekleştirilmesi ve 32 nci maddeye göre verilen süre içinde aykırılığın giderilmemesi halinde beş yıl, b) Yapım işinde ruhsat eki etüt ve projelere aykırı olarak gerçekleştirilen imalatın can ve mal güvenliğini tehdit etmesi halinde on yıl, c) Bakanlıkça olumsuz kayıt değerlendirmesi yapılan hallerde bir yıl, süreyle Bakanlıkça iptal edilir…" hükmü yer almaktadır.


Görüldüğü üzere, söz konusu hükümler sadece idari para cezalarını değil, imar mevzuatına aykırılıkları tespit etmekle görevli kişi ve kurumların bu tespitlerini ilgili mevzuatına göre cezai işlem yapılmak üzere, sorumluların üyesi bulundukları meslek odasına


ve Bakanlığa bildirmesi sorumluluğunu da belirlemektedir.


Gelir kaybının önlenmesi, Encümen kararlarının işlevsiz kalmaması, herşeyden önce de yapı güvenliği ve hukukunun zaafa uğramaması için söz konusu iş sürecine ilişkin kontrol mekanizmalarının gözden geçirilerek ilgili birimler arası koordinasyonu güçlendirmeye yönelik önlemlerin alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


Kamu idaresi cevabında; bulguda yer alan hususlara ilişkin işlemlerin ivedilikle yapılacağı belirtilmiştir.


Sonuç olarak; bulgu metninde belirtildiği üzere, Encümen kararlarının, tahakkuk ve tahsilatı gerçekleştirecek gelir birimine iletilmesindeki problemler nedeniyle gelir görevlileri, 5018 sayılı Kanunun 38’inci maddesi gereği olan tarh, tahakkuk ve tahsil sorumluluklarını tam olartak yerine getirememektedirler. Söz konusu iş sürecine ilişkin kontrol mekanizmalarının gözden geçirilerek ilgili birimler arası koordinasyonu güçlendirmeye yönelik önlemlerin alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?