Karar Künyesi
Yapılan incelemede 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesi hükmüne göre uygulanan idari para cezalarından bir kısmının açılmış davalar neticesinde usulüne uygun işlem yapılmadığı için iptal edildiği ve/fakat bu iptalin ardından, imar mevzuatına aykırı fiili sabit olan bu kişilere anılan Kanun’un öngördüğü usulün takip edilmesiyle yeniden idari yaptırım uygulanmadığı görülmüştür.
Anılan 42’nci maddenin birinci fıkrasında, imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hllerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde encümence sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari yaptırımların uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Hiç kuşku yok ki bu maddede öngörülen yaptırımlar yine bu Kanun’da öngörülen usullerin takip edilmesi suretiyle tatbik edilmelidir. Sakatlık, sadece idari işlemin esasına etki etmeyip usul ve şekil unsurunda da söz konusu olabilmektedir. Bununla birlikte idari işlemler yargısal denetimde usul ve şekil sakatlığı sebebiyle iptal edilse bile, idareler bu usul ve şekil sakatlığını gidererek aynı hukuki sonucu amaçlayan yeni bir işlem tesis edebilirler. Kaldı ki, esasında herhangi bir sakatlık olmayan işlemin, usul yönüyle yargı kararı ile iptal edilmesinin ardından idareler aynı sonucu amaçlayan yeni bir işlem kurmakla da mükelleftir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 11’inci maddesi devlet memurlarını, kanun ve diğer mevzuatta belirtilen esaslara uymakla, amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumlu kılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, söz konusu idari para cezalarının takipsiz bırakılmaması ve imar mevzuatına aykırı fiili sabit olan bu kişilere anılan Kanun’un öngördüğü usulün takip edilmesiyle yeniden idari yaptırım uygulanması gerekmektedir.