Sözleşmeli personele yapılan sosyal denge tazminat ödemeleri prime esas kazanca ve kümülatif gelir vergisi matrahına dahil edilmemekte aynı zamanda söz konusu ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmamaktadır.

  1. Sözleşmeli personele yapılan sosyal denge tazminatı ödemelerinin prime esas kazanca dahil edilmemesi

    5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49’uncu maddesinde, sözleşmeli personel hakkında bu Kanun’la düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesinin (b) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çıkarılan 2009/37 sayılı Genelge’nin 2.2.9’uncu maddesinde ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçici olarak sözleşme ile çalıştırılan personelin 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

    5510 sayılı Kanun’un “Prime Esas Kazançlar” başlıklı 80’inci maddesinin birinci fıkrasında, Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları hakkında açıklamalara yer verilmiş, (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın prime esas kazanç hesabına dâhil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Fıkranın (b) bendinde istisna hükümleri açıklanmış, (c) bendinde ise bu istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemelerin prime esas kazanca tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla 5510 sayılı Kanun’da sayılan ve Kanun’un yürürlük tarihinden sonra çıkan başka bir Kanun veya Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen istisnalar dışında sözleşmeli personele yapılan tüm ödemeler prime esas kazanca dâhil edilecektir.

    Belediye ve bağlı kuruluşlarda çalışan sözleşmeli personele temel olarak üç çeşit ödeme yapılmaktadır. Bunlar; sözleşme ücreti, ek ödeme ve sosyal denge ödemesidir. Sözleşme ücretinin prime esas kazanca dâhil olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 9’uncu maddesi uyarınca ödenen ek ödeme hakkında ise aynı maddenin dokuzuncu fıkrası ile istisna hükmü getirilmiş ve bu ödemenin


    prime esas kazanç tutarına dâhil edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.


    Sosyal denge tazminat ödemesi 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 15’inci maddesinde düzenlenmiştir. Ne söz konusu maddede ne de bu maddede atıf yapılan 4688 sayılı Kanun’un ilgili maddelerinde bu ödemenin prime esas kazancın tespitinde istisna edildiğine dair bir hüküm mevcuttur. Bu nedenle sözleşmeli personele yapılan sosyal denge tazminatı ödemelerinin prime esas kazancın tespitinde dikkate alınarak prim matrahına eklenmesi gerekmektedir.

    İdarenin hesap ve işlemleri incelendiğinde; sözleşmeli personele yapılan sosyal denge tazminat ödemelerinin prime esas kazanca dâhil edilmediği ve bu suretle işveren ve işçi hisselerinin eksik hesaplandığı tespit edilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere, İdarenin uygulaması yasal düzenlemeye aykırıdır.

  2. Sözleşmeli personele yapılan sosyal denge tazminatı ödemelerinin gelir vergisi matrahına dahil edilmemesi

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde; “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” hükmü yer almaktadır.

    Mezkûr Kanun’un 2’nci maddesinde gelirin unsurları arasında ücretler de sayılmış ve bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça, ücretlerin, gelirin tespitinde gerçek ve safi miktarları ile nazara alınacağı belirtilmiştir.

    193 sayılı Kanun’un “Ücretin tarifi” başlıklı 61’inci maddesinde ise;


    “Ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

    Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

    Bu bağlamda, sözleşmeli personele yapılan sosyal denge ödemeleri ücret niteliğindedir. Mevzuat hükümlerinde ücretten istisna tutulacağına ilişkin de herhangi bir hüküm olmadığından gelir vergisi matrahına dâhil edilmesi gerekmektedir.


    İdarenin hesap ve işlemleri incelendiğinde; sözleşmeli personele yapılan sosyal denge tazminat ödemelerinin gelir vergisi matrahına dâhil edilmediği bu suretle ödenmesi gereken gelir vergisi tutarlarının eksik hesaplandığı tespit edilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere, İdarenin uygulaması yasal düzenlemeye aykırıdır.


  3. Sözleşmeli personele yapılan sosyal denge tazminatı ödemelerinden damga vergisi kesilmemesi

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde; “Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga vergisine tabidir.” hükmü yer almaktadır.

Kanun’a Ekli (1) Sayılı Tablonun “Makbuzlar ve diğer kâğıtlar” başlıklı IV’üncü bölümünde görüleceği üzere;

“(…)


b) Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dâhil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak carî hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kâğıtlar…)” (Binde 7,59) oranında damga vergisine tabidir.

Diğer yandan, sosyal denge tazminatı ödemelerinin damga vergisinden istisna tutulduğuna dair bir düzenleme mevcut değildir.

İdarenin hesap ve işlemleri incelendiğinde; sözleşmeli personele yapılan sosyal denge tazminat ödemelerinden gereken damga vergisinin kesilmediği tespit edilmiştir. İdarenin uygulaması yasal düzenlemeye aykırıdır.

Söz konusu denetim tespitleri sonrasında, İdare tarafından; sosyal denge tazminatı ödemelerinde gelir vergisi ve damga vergisi kesintilerinin önümüzdeki mali yılda yapılacağı ifade edilmiştir.

Netice olarak; sözleşmeli personelin SGK primlerinin eksik ödenmesi, gelir vergisinin tahsil edilmemesi ve bordroda yer alan kazançları üzerinden kesilmesi gereken damga vergisinin kesilmemesinden dolayı İdarenin herhangi bir mali külfete maruz kalmaması için, sözleşmeli personele yapılan sosyal denge ödemelerinden yukarıda belirtilen kesintilerin yapılması ve vergilerin alınması gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?