Karar Künyesi
İşçi statüsünde istihdam edilen personel için ayrılan kıdem tazminatı karşılıklarının, işçi sayısı, hizmet süreleri ve ödenebilecek azami (tavan) kıdem tazminatı tutarları ile uyumlu olmadığı görülmüştür.
Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin “Temel kavramlar” başlıklı 5’inci maddesinde muhasebe ilke ve kurallarının dayanağını oluşturan kavramlardan “dönemsellik” kamu idarelerinin faaliyetlerine ilişkin sonuçların diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanması, “ihtiyatlılık” ise muhasebe uygulamasında muhtemel risklere ve olaylara karşı Yönetmelikte belirtilen durumlarda karşılık ayrılması olarak açıklanmıştır. Kamu idareleri tarafından işçi statüsünde istihdam edilen personelin kıdem tazminatları için ihtiyaten karşılık ayrılması ve işçinin istihdamı nedeniyle yükümlülük altına girilen kıdem tazminatlarına ilişkin giderlerin yılları faaliyetlerine mal edilmesi Yönetmelik’in dönemsellik ve ihtiyatlılığa ilişkin bu hükümleri gereğidir.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 281 ve 330’uncu maddelerinde de, ilgili mevzuatı uyarınca belirlenecek esaslar çerçevesinde ayrılan kıdem tazminatları karşılıklarının vadelerine göre 372 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabı veya 472 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabında izleneceği belirtilmiştir.
Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün 20.05.2016 tarih ve 9430 sayılı “Kıdem Tazminatı” konulu genel yazısında ise; yukarıda yer verilen açıklamalara değinilerek kıdem tazminatları ile ilgili olarak uygulama birliğinin sağlanması amacıyla söz konusu işlemlerin bahse konu yazıda yer alan açıklamalar ile yazı ekinde yer alan örnek muhasebe kayıtlarına göre yapılması öngörülmüştür.
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinde de, toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarının, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçmemesi hüküm altına alınmıştır.
Belediyenin 2020 yılına ilişkin muhasebe kayıtlarında, işçi statüsünde istihdam edilen personel için ayrılan kıdem tazminatı karşılık tutarlarının, hali hazırda çalışmakta olan işçilerin sayısı, bunların hizmet süreleri ve kendilerine ödenebilecek azami (tavan) kıdem tazminatı tutarları ile uyumlu olmadığı tespit edilmiştir. Şöyle ki;
Karesi Belediyesi bünyesinde, belediyenin kadrolu işçileri ile birlikte, kamu kurum ve kuruluşlarında personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalıştırılmakta olan belediye şirketi işçileri görev yapmaktadır. Belediyenin kadrolu işçileri hizmet sözleşmelerinde öngörülen ücretleri nedeniyle, işten ayrıldıklarında kıdem tazminatlarını en üst sınırdan (kıdem tazminatı tavanı) alabilmektedir. Bu rakam 5434 sayılı Kanunda öngörülen limit dahilinde 2020 yılı için, her bir hizmet yılına karşılık 7.117,17 TL tutarına karşılık gelmektedir. Hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalıştırılmakta olan işçiler ise sözleşme ile öngörülen ücretleri üzerinden kıdem tazminatına hak kazanmaktadırlar.
2020 yılı sonu itibariyle; Belediyenin kadrolu 21 işçisinin kıdem sürelerine göre hak sahibi olabilecekleri toplam kıdem tazminatı, kıdem tazminatı tavan tutarı üzerinden 2.991.840,80 TL, hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalışan 516 işçinin hizmet sürelerine göre hak kazanacakları kıdem tazminatı tutarlarının toplamı ise 7.876.115,38 TL’dir. 2021 yılında da 1 kadrolu işçinin emekli olması öngörüldüğünden bu işçi için ayrılması gereken kıdem tazminatı karşılık tutarı 195.148,85 TL’dir. Hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalışan işçilerden ise 2021 yılında emekli olması beklenen herhangi bir personel öngörülmemiştir.
Bu verilere göre; 2021 yılında ödenebileceği öngörülen 1 sürekli işçinin kıdem tazminatı karşılığı olarak 195.148,85 TL 372.01 hesap kodunda, 2021 yılından sonra ödenmesi beklenen diğer sürekli işçilerin kıdem tazminatı karşılığı olarak 2.796.691,95 TL 472.01 hesap kodunda ve hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalışan işçilerin kıdem tazminatı karşılığı olarak 7.876.115,38 TL 472.03 hesap kodunda izlenmesi gerekirken, muhasebe kayıtlarında 372.01 hesap kodunda 433.078,17 TL, 372.03 hesap kodunda 186.486,09 TL, 472.01 hesap kodunda 3.001.729,33 TL, 472.03 hesap kodunda 8.160.102,19 TL tutarında kıdem tazminatı karşılığı yer almıştır. Bu nedenle muhasebe kayıtlarında ana hesap kodu düzeyinde 372 Kıdem
Tazminatı Karşılığı Hesabı (433.078,17 + 186.486,09 - 195.148,85 ) = 424.415,41 TL, 472
Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabı ((3.001.729,33 + 8160102,19) – (2.796.691,95 + 7.876.115,38))= 489.024,19 TL tutarında fazla işlem görmüştür. Bu hatalı işlemlerin bir kısmı, kıdem tazminatı karşılık tutarlarının hesabında 2020 yılı kıdem tazminatı tavan tutarı olan 7.117,17 TL yerine 2021 yılı kıdem tazminatı tavan tutarı olan 7.638,96 TL’nın kullanılmış olmasından kaynaklanmış olmakla birlikte, karşılık tutarlarının dönemsellik esasına göre muhasebe kayıtlarında vadesine uygun hesaba alınmaması da hatalı işleme neden olan bir diğer etken olmuştur.
Bu itibarla 2020 yılı Bilançosu 372/472 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesapları itibariyle doğru ve güvenilir bilgi sunmamaktadır.
Her ne kadar idare tarafından, 2021 yılı sonunda bulguya konu edilen hususlara ilişkin muhasebe düzeltme kayıtlarının yapılacağı bildirilmişse de 2021 yılında yapılacak işlemlerin 2020 yılı Bilançosunda oluşan hatayı düzeltici etkisi bulunmadığından değerlendirmemiz devam etmektedir.