Karar Künyesi
Kurumun 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun uygulanmasında vergi kaybına neden olabilecek hususlar bulunmaktadır.
1319 sayılı Kanun’un “Bina tabiri” başlıklı 2 'nci maddesinde;
“Bu kanundaki bina tabiri, yapıldığı madde ne olursa olsun, gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaatın hepsini kapsar. Bu kanunun uygulanmasında Vergi Usul Kanununda yazılı bina mütemmimleri de bina ile birlikte nazara alınır. Yüzer havuzlar, sair yüzer yapılar, çadırlar ve nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar evler ve benzerleri bina sayılmaz.”
İfadesi yer almaktadır.
Aynı Kanun’da, Belediye sınırları içinde belediyece parsellenmiş arazinin arsa sayılacağı da ifade edilmiştir.
Aynı Kanun’un “Matrah” başlıklı 7’inci maddesinde;
“Bina Vergisinin matrahı, binanın bu kanun hükümlerine göre tesbit olunan vergi değeridir. Sabit istihsal tesisatına ait değerler vergi matrahına alınmaz.”
İfadesi yer almaktadır.
Aynı Kanun’un “Vergi değeri” başlıklı 29’uncu maddesinde;
“Vergi değeri; …
b) Binalar için, Maliye ve Bayındırlık ve İskan bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilân edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31 inci madde uyarınca hazırlanmış bulunan tüzük hükümlerinden yararlanılmak suretiyle, Hesaplanan bedeldir.. “
İfadesi yer almaktadır.
Bu itibarla, 1319 sayılı Kanun’a istinaden Bakanlar Kurulunca, 15.3.1972 tarih ve 14129 sayılı Resmi Gazetede “Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük” yayımlanmıştır.
Söz konusu Tüzük’ün “Takdirde esas” başlıklı 7’inci maddesinde;
“Binaların vergi değeri; kullanılış tarzı, inşaatın nevi ve sınıfına göre takdir olunur.”
İfadesi yer almaktadır.
Aynı Tüzük’ün “Binaların inşaat sınıflarına göre ayrımı” başlıklı 10 uncu maddesinde;
“Binalar, aşağıdaki sınıflara ayrılır:
1 - Lüks inşaat, 2 - Birinci sınıf inşaat, 3 - İkinci sınıf inşaat, 4 - Üçüncü sınıf inşaat, 5
- Basit inşaat,
Bu sınıflama, binanın yapılış tarzı, işçiliği, çeşitli kısımlarında kullanılan malzemenin cinsi, kalitesi ve benzeri hususlar nazara alınarak yapılır. İnşaat sınıflarının tayinine esas alınacak nitelikler Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan olunur.”
İfadesi yer almaktadır.
Bina inşaat sınıflarının belirlenmesi amacıyla, Tüzüğün 10’uncu maddesine istinaden,
Maliye Bakanlığınca 15.12.1982 Tarih ve 17899 Sayılı Resmi Gazetede, “Bina İnşaat Sınıflarının Tespitine Dair Cetvel” yayımlanmıştır.
Aynı zamanda; 29.7.1970 tarihli ve 1319 sayılı Kanun’un 29’uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, binalar için vergi değerinin, Maliye ve Bayındırlık ve İskân Bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilan edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile aynı maddenin (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31’inci madde uyarınca hazırlanmış bulunan 29.2.1972 tarihli ve 7/3995 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümlerinden yararlanmak suretiyle hesaplanan bedel olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu amaçla, “Binaların Metrekare Normal İnşaat Maliyet Bedellerini Gösterir Cetvel” Maliye Bakanlığı tarafından, her yıl Resmi Gazetede yayımlanmaktadır.
Aynı zamanda, yapının, yapı kullanma izin belgesi bulunmaması veya kat irtifakının kat mülkiyetine dönüştürülmemesi, yapının kullanıma veya iskana başlaması ile bina vergisinin konusu oluşturmaktadır. Yine aynı Kanun’un “Vergi değerini tadil eden sebepler” başlıklı 33’üncü maddesinde;
“1. Yeni bina inşa edilmesi (Mevcut binalara ilaveler yapılması veya asansör veya kalorifer tesisleri konulması yeni inşaat hükmündedir.
Bir binanın kullanış tarzının tamamen değiştirilmesi veya bir binanın ikamete mahsus mahallerinden bir kısmının dükkan, mağaza, depo gibi ticaret ve sanat icrasına mahsus mahaller haline kalbedilmesi, (Bu hükmün uygulanmasında bir apartmanın her dairesi bir bina sayılır ve tadil sebebi, yalnız kullanış tarzı tamamen veya kısmen değiştirilen daire için geçerli olur.)
Bir bina veya arazinin takvim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi (Araziden bir kısmının istimlak edilmesi de ifraz hükmündedir.” düzenlemesine yer verilerek vergi değerini tadil eden sebepler sayılmıştır. Aynı zamanda, Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzüğün 20’nci maddesinde, inşaat maliyet bedelinin, binanın dıştan dışa yüzölçümü ile metrekare normal inşaat maliyet bedelinin çarpılması suretiyle bulunacağı belirtilmiştir.
Emlak Vergisi Kanunu’na göre, mükellefiyetin değişmesiyle ilgili olarak da, Tapu
daireleri devir ve ferağ işlemlerini, işlemin yapıldığı ayı takip eden ayın 15’inci günü akşamına kadar ilgili belediyelere bildirmekle yükümlüdürler.
Emlak vergisi beyanlarının incelenmesi neticesinde;
Bazı mükellefler için inşaat sınıflarının hatalı tespit edildiği,
Binanın dıştan dışa yüzölçümünün alınması ve ortak alanların kat maliklerine hisseleri oranında dağıtılması gerekirken, bazı bina bildirimlerinde ortak alanların dağıtımının yapılmadığı, aynı zamanda bağımsız bölümlerin metrekarelerinde hatalar olduğu,
Niğde Tapu Müdürlüğünden gelen devir ve ferağ formlarının takibinin yeterli yapılmadığı,
Mevcut binalara ilaveler yapılması veya asansör veya kalorifer tesisleri konulması veya bir binanın kullanış tarzının tamamen değiştirilmesi neticesinde oluşan beyan farklılıklarının kontrolü amacıyla saha çalışmalarının gerçekleştirilmediği,
1/1000 uygulama imar planı yapılan alanlarda yer alan arazilerin arsa olarak beyanlarının değiştirilmesi gerekirken, bazı parseller için arazi vergisi tahakkuk ettirildiği gibi vergi kaybına neden olabilecek hususlara rastlanılmıştır.
Kamu idaresi cevabında; "Emlak vergilerinde bina sınıflandırmaları ruhsatta belirtilmediğinden kişi beyanı esas alınarak tahakkuk yapılmıştır. İlgili personeller bilgilendirilerek ve imar işleri müdürlüğü ile irtibata geçilerek gerekli düzenlemeler yapılmıştır" denilmektedir.
Sonuç olarak Kamu idaresi cevabında, bulgumuzda belirtilen hususların dikkate alındığı ve belirtilen hususlar doğrultusunda gerekli düzeltmelerin yapılmaya başlandığı belirtilmekle birlikte, 1319 sayılı Kanun’un uygulanmasında bulguda belirtilen hususlarda vergi kaybına neden olabilecek hatalar yapılmaktadır.
Bulgu konusu tespitlerin devam edip etmediği gelecek denetim dönemlerinde takip edilecektir.