Karar Künyesi
Üniversitenin ödenek yetersizliği sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) olan faturalı borçları ile ek karşılık prim borçlarını ödeyemediği, söz konusu borçların mali tablolarda yükümlülük olarak gösterilmediği tespit edilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81’inci maddesinde;
“4’üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılara bağlanan veya bağlanacak vazife malullük aylıkları ile bunların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıklarının karşılığı olmak üzere, bu kapsamdaki sigortalılar için kamu idarelerinin bütçelerinden ayrılan sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi ödeneklerinin % 20’si oranında ek karşılık primi alınacağı, ayrılan ek karşılık priminin tamamının kurum bütçelerinin yetkili makamlarca onaylanarak yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşlarından itibaren altı ay içinde ve aylık eşit taksitlerle ödeneceği, genel bütçe kapsamındaki idarelerin ek karşılık primlerinin Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanacağı” hükme bağlanmıştır.
SGK tarafından yayımlanan 09.12.2013 tarih ve 73616264 sayılı Ek Karşılık Primi ve Faturalı Alacaklara ilişkin Genel Yazı’da; ek karşılıkların kamu idarelerinin Mali Otomasyon Sistemi Projesi (MOSİP) üzerinden bildirimleri üzerine tahakkuk ettirileceği, süresi içerisinde bildirilmeyen ek karşılık primleri hakkında 5510 sayılı Kanun’un 102’nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi gereğince idari para cezası uygulanacağı, süresinde ödenmeyen ek karşılık primleri ile ilgili olarak da Kanun’un 89’uncu maddesi gereğince gecikme cezası ve gecikme zammı alınacağı belirtilmiştir.
2020 yılında SGK’ye 644.900,00 TL’si anapara, 58.210,71 TL’si faiz olmak üzere Toplamda 703.110,71 TL ek karşılık prim borcu mevcut olan Üniversite; 17.11.2020 tarih ve 31307 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümlerinden 24.12.2020 tarihinde yararlanmış ve borcunu yapılandırmıştır. Üniversitenin 2023 yılının sonuna kadar SGK’ye ödeyeceği borç 750.806,55 TL’ye ulaşmıştır.
Diğer taraftan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 4’üncü maddesinin birinci, dördüncü ve sekizinci fıkraları gereğince faturalı alacaklar olarak tabir edilen, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 89, Ek 4, Ek 68 ve Ek 71’inci maddelerinde düzenlenen emekli ikramiyesi, emekli/adi malüllük/vazife malüllüğü aylığı alanların ölümü halinde ödenen ölüm yardımı, emekli veya yetimlerine ödenen makam/temsil/görev tazminatları ve diğer ödemelerden kaynaklanan alacakların takip ve tahsil işlemleri de SGK tarafından gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla SGK’ce ödenen ve faturalı alacaklar olarak tabir edilen emekli ikramiyesi, ölüm yardımı, makam/temsil/görev tazminatları ve diğer ödemelerden kaynaklanan ve ilgili kamu idarelerine fatura edilen idare borçları söz konusudur.
SGK tarafından yayımlanan ve yukarıda yer verilen Genel Yazı’nın devamında; faturalı alacakların Kurumca ilgilisine ödendiği tarihte ilgili kamu idarelerine borç tahakkuk ettirilerek MOSİP Bilgi Sisteminde görüntüleneceği, kamu idarelerince her ay bir önceki aya ait borç olup olmadığının sistem üzerinden sorgulanarak borç bulunması halinde, ödemenin yapıldığı tarihi izleyen iki ay içerisinde anlaşmalı bankalara ödeneceği, süresinde ödenmeyen faturalı alacaklara 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme faizi uygulanacağı belirtilmiştir.
Üniversitenin 2020 yılına ait SGK’ye ödenmemiş faturalı borç tutarı 756.672,75 TL olup 743.335,31 TL’si anapara, 13.337,44 TL’si ise faizdir.
İdarenin ek karşılık prim borçları ile faturalı borçlarını zamanında ödeyememesinin temel sebebi, Üniversitenin bütçe tertiplerine ilgili mali yıl Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile yeterli ödenek konmamasıdır. Dolayısıyla bütçe uygulamalarının sonucu olarak Kamu İdaresi, ödenek verildikçe başka bir kamu idaresine borçlarını gecikme cezasıyla birlikte ödemek durumunda kalmaktadır.
Genel Yönetim Muhasebesinin, muhasebe ilke ve kurallarının dayanağını oluşturan kavramlara göre yürütülmesi esastır. Bu kavramlar ve ilkeler Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nde yer bulmaktadır. Yönetmelikte sayılan kavramlardan “Tam açıklama” ve “Önemlilik” kavramları bulguda yer verilen tespitler için önemlidir. Zira Yönetmelikte “Tam açıklama” ilkesinin mali tabloların, bu tablolardan yararlanacak olanların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve anlaşılır şekilde düzenlenmesi olduğu, “Önemlilik” ilkesinin bir hesap kalemi veya mali bir olayın nispî ağırlık ve değerinin, mali tablolara dayanılarak yapılacak değerlendirmeleri veya alınacak kararları etkileyebilecek düzeyde olmasını ifade ettiği belirtilmiş, dolayısıyla muhasebenin de diğer kavramların yanı sıra bu iki kavrama göre yürütülmesi gerektiği açıklanmıştır. Ayrıca önemli hesap kalemleri, mali olaylar ve diğer hususların mali tablolarda yer alması zorunlu tutulmuştur.
Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nde vadesi geçmiş, ertelenmiş veya taksitlendirilmiş vergi ve diğer yükümlülükler için 368 Vadesi Geçmiş Ertelenmiş Veya Taksitlendirilmiş Vergi Ve Diğer Yükümlülükler Hesabının veya 379 Diğer Borç ve Gider Karşılıkları Hesabının kullanılmasına cevaz veren hükümler bulunmakta olup Kamu İdaresi bu hesaplara yükümlülüklerini kaydetmemiş, dolayısıyla görüş verilen 2020 Mali Yılı Bilançosuna da yansıtmamıştır.
İdarenin gelecek yıllarda ödemekle yükümlü olduğu ek karşılık prim borçları ile faturalı borçlarının toplamı olan 1.507.479,30 TL’yi göstermemesi nedeniyle, faaliyet sonuçları tablosunda ve bilançoda söz konusu tutar kadar hata bulunmaktadır.