Kamu İdaresi tarafından karşılığı olmayan gelir tahakkukları yapıldığı ve bu tahakkuklara gecikme zammı hesaplandığı görülmüştür.

Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4’üncü maddesinin (ff) bendinde tahakkuk esasının bir ekonomik değerin yaratıldığında, başka bir şekle dönüştürüldüğünde, mübadeleye konu edildiğinde, el değiştirdiğinde veya yok olduğunda muhasebeleştirilmesi olarak tanımlandığı;

“Temel Kavramlar” başlıklı 5’inci maddesinde genel yönetim muhasebesinin, muhasebe ilke ve kurallarının dayanağını oluşturan kavramlara göre yürütüleceği ve bu kavramlardan biri olan belgelendirme kavramının muhasebe kayıtlarının, gerçek durumu yansıtan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş belgelere dayandırılacağını ifade ettiği belirtilmiştir.

“Faaliyet Sonuçları Tablosu İlkeleri” başlıklı 6’ncı maddesinin (b) bendinde gerçekleşmemiş gelir veya giderlerin gerçekleşmiş gibi ya da gerçekleşenlerin gerçek tutarından farklı gösterilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Belirtilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; Kamu İdaresinin iş ve işlemlerinin gerçek durumu yansıtan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş belgelere dayandırılması gerekmektedir. Gerçekleşmemiş gelir veya giderlerin gerçekleşmiş gibi gösterilmesi mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.

Yapılan inceleme neticesinde, “Deneme Deneme” açıklaması ile herhangi bir belge ya da kayda dayanmayan ve 54.322,94 TL tutarında (41.000,00 TL anapara ve 13.322,94 TL gecikme zammı) gelir tahakkuk kayıtları yapıldığı ve bunlara dayanarak bir de gecikme zammı hesaplandığı tespit edilmiştir. Bu durum, Kamu İdaresinin gelirlerinin olması gerekenden daha fazla görülmesine neden olduğu gibi hesaplanan gecikme zammı nedeniyle söz konusu gelir kaleminin tahsil edilemediği şeklinde hatalı bir algıya da neden olmaktadır.

Hiçbir belgeye veya kayda dayanmadan tahakkuk yapılmaması ve gerçek durumu yansıtmayan mevcut gelir kayıtlarının terkin edilmesi gerekmektedir.