Otopark niteliğinde olan Belediyeye ait iki adet taşınmazın kira sürelerinin bitmiş olmasına rağmen kiracıların tahliye edilmediği, tahliye edilmeyen taşınmazların mevcut kiralamalarının 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun esas ihale yöntemi olan kapalı teklif usulü yerine ihale yapılmadan uzatıldığı tespit edilmiştir.

2886 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinde bu Kanun’un yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasının ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanmasının esas olduğu,

Yine aynı Kanun’un 36'ncı maddesinde bu Kanun’un 1'inci maddesinde yazılı işlere ilişkin ihalelerde, tekliflerin gizli olarak verilmesini sağlayan kapalı teklif usulünün esas olduğu,

51'inci maddesinin (g) bendinde; “kullanışlarının özelliği, idarelere yararlı olması veya ivediliği nedeniyle kapalı veya açık teklif yöntemleriyle ihalesi uygun görülmeyen, Devletin özel mülkiyetindeki taşınır ve taşınmaz malların kiralanmasının, trampasının ve mülkiyetten gayri ayni hak tesisi ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanmasının ve mülkiyetten gayri ayni hak tesisinin pazarlık usulüyle yapılabileceği”,

belirtilmiştir.


Kira hukukuna ilişkin düzenlemeler; 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun Dördüncü Bölümü’nde düzenlenmiş olup;

Kanun’un 339’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında; “Kamu kurum ve kuruluşlarının hangi usul ve esaslar içinde olursa olsun yaptıkları bütün kira sözleşmelerine de bu hükümler


uygulanır.”


Sözleşmenin sona ermesi ile ilgili 347’nci maddesinin 1’inci fıkrasında; “Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, her hangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir.”

“Kiracının temerrüdü” başlıklı 315’inci maddesinde: “Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir. Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar.”

Hükümleri yer almaktadır.


6098 sayılı Borçlar Kanunu, gerek 08.09.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’ndan (Ecrimisil ve tahliyeye ilişkin 75’inci maddesi yönüyle), gerekse 03.07.2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’ndan (15’inci maddesinin sekizinci fıkrası yönüyle) daha sonraki bir düzenleme olmasına karşın, bu iki hükmü istisna tutulmamış ve yukarıda zikredilen 339’uncu maddesinin ikinci fıkrasında kamu kurum ve kuruluşlarınca hangi usul ve esaslar içinde olursa olsun yapılan bütün kira sözleşmelerinde de Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı açıkça belirtilmiştir.

Ayrıca Borçlar Kanunu’nun kira sözleşmelerinin sona ermesi ile ilgili hükümleri Kamu düzeninden olduğu için re’sen gözönünde bulundurulmalıdır.

Otopark niteliğinde olan Belediyeye ait bazı taşınmazların 2009 ve 2012 yıllarında ihale yöntemi ile 3 yıllığına kiraya verildiği ancak 3 yıllık sürenin sonunda kiracıların kiracılık sürelerinin sonlandırılmadığı ve süre uzatımına ilişkin herhangi bir ihale yapılmadan mevcut kiracıların taşınmaz üzerindeki kiracılık durumlarının devam ettiği görülmüştür.


Belediye tarafından 2009 yılında kiralanıp 2012 yılında süresi sona eren otopark kiralaması işinde kiracı halihazırda kiracılığına devam etmekte ve sözleşmede tahliye için gecikilen her gün için konulan cezai şart dışında; kiracının birikmiş 397.583,63 TL borcu bulunmaktadır.

Yapılan incelemede yıllar itibari ile kiracıya tahliye davası açıldığı ancak her seferinde kiracının taahhüt vermesi karşılığında tahliye davasından vazgeçildiği, kiracının da taahhüdünü tam olarak yerine getirmediği, dolayısıyla Borçlar Kanunu’nun “Kiracının temerrüdü” başlıklı 315’inci maddesinde yer alan tahliye şartının gerçekleştiği görülmektedir.

Bu bağlamda anılan mevzuat hükümleri gereğince otopark niteliğinde olan Belediyeye ait bazı taşınmazların mevcut kiracılarının Borçlar Kanunu’nun 315’inci maddesinde belirtilen şartların oluştuğu gerekçesiyle tahliye edilmesi ve kiracıdan olan alacakların tahsil edilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?