Karar Künyesi
İdarenin amortismana tabi taşınmazlarının amortisman ayırma işlemlerinin her bir taşınmaz üzerinden değil taşınmazların muhasebede kayıtlı kümülatif değerleri üzerinden hesaplanarak yapıldığı, duran varlıklar amortisman defterine taşınmazlara ilişkin amortisman bilgilerinin kaydedilmediği görülmüştür.
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 187’nci maddesinde bir yıldan fazla kullanılabilen ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz kalan maddi duran varlıklar için amortisman ayrılacağı, bu Yönetmelik kapsamına dâhil kamu idarelerince muhasebe sistemine dâhil edilen maddi duran varlıklardan hangilerinin amortismana tabi tutulacağı ve bunlara ilişkin uygulanacak amortisman süre, yöntem ve oranları ile ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen esas ve usullerin uygulanacağı belirtilmiştir.
Aynı Yönetmelik’in 257 Birikmiş Amortismanlar Hesabının niteliğini ve işleyişini düzenleyen 202 ve 203’üncü maddelerinde bu hesabın, maddi duran varlık bedellerinin ekonomik ömrü içerisinde giderleştirilmesi ve hesaben yok edilmesini izlemek için kullanılacağı, maddi duran varlıklar hesapları için ayrılan amortisman tutarlarının yıl sonunda bu hesaba alacak, 630 Giderler Hesabına borç kaydedileceği ifade edilmiştir.
Diğer yandan, Yönetmelik’in “Tutulacak Diğer Defterler” başlıklı Onsekizinci Bölümünün 491’inci maddesinde, kamu idaresinin muhasebesinde tutulması zorunlu defterler arasında “Duran Varlıklar Amortisman Defteri” de sayılmıştır. Bu doğrultuda 04.11.2015 tarihli ve 29522 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Amortisman ve Tükenme Paylarına ilişkin Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği’nin 9’uncu maddesinde amortismana tabi her bir varlığın, Ek-2’de yer alan Duran Varlıklar Amortisman Defterine kaydedileceği belirtilmiştir.
Ancak, İdarenin amortisman ayırma işlemlerinin incelenmesi neticesinde; İdarenin muhasebesinde kayıtlı amortismana tabi taşınmazlarının duran varlıklar amortisman defterine girişlerinin yapılmadığı, 251 Yer Altı ve Yerüstü Düzenleri Hesabı ile 252 Binalar Hesaplarında kayıtlı taşınmazların her biri için ayrı ayrı değil, kümülatif rakamlar üzerinden amortisman ayrıldığı; Duran Varlıklar Amortisman Defterinde taşınmazlar için kayıt tutulmaması nedeniyle de her bir taşınmaz için ayrılan amortisman tutarının bilinemediği tespit edilmiştir.
Bu durumda; duran varlıkların amortisman hesaplamalarında edinim tarihlerinin göz ardı edilmesi, her ne suretle olursa olsun kayıtlardan çıkarma durumunda ilgili duran varlığa ne kadar amortisman ayrıldığının bilinememesi veya duran varlığın amortisman ayırma süresinin dolmasına rağmen amortisman ayrılmaya devam edilmesi söz konusu olabilecektir. Dolayısıyla, amortisman tutarları gerçeği yansıtmayacaktır.
Sonuç olarak, sunulan mali tabloların doğruluğu ve güvenilirliği açısından, amortismana tabi duran varlıklar için faydalı ömürleri süresince yıllar itibariyle düzenli olarak amortisman ayrılması; ilgili varlığın edinim tarihi, amortisman oranı, birikmiş amortismanı ve net değeri gibi hususların takibi açısından amortismana tabi her bir taşınmazın Duran Varlıklar Amortisman Defteri’ne girişinin yapılarak takibinin yapılmasının gerektiği değerlendirilmektedir.