Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26’ncı maddesine aykırı olarak Büyükşehir Belediyesinde Danışman olarak çalışan kişinin Büyükşehir Belediyesine ait şirketin yönetim kurulu üyesi olarak atandığı görülmüştür.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Şirket kurulması” başlıklı 26’ncı maddesinde; genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personelin belediyenin iştiraki olduğu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabileceği belirtilmiştir.

Anılan hükümden anlaşılacağı üzere, belediyenin iştiraki olduğu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında genel sekreterin yanı sıra yöneticilik sıfatını haiz personel görevlendirilebilir, ancak yöneticilik sıfatını haiz olmayan danışman kadrosunda görevli personelin Belediyeye ait şirketlerin yönetim kurulunda görevlendirilme imkânı bulunmamaktadır.

Yapılan incelemede, Büyükşehir Belediyesinde danışman kadrosunda görevli olan kişinin Belediyenin şirketi olan İstanbul Enerji Anonim Şirketi’nde yönetim kurulu üyesi olarak atandığı tespit edilmiştir.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; Belediyenin ortağı olduğu şirketlerde İdareyi temsil eden yönetim kurulu üyeliğinin usulüne uygun olarak belirlenmemesi konusuyla ilgili olarak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 359'uncu maddesinin beşinci fıkrası gereğince belediye personelinin iştirak şirketlerde görev alabileceğinin genel olarak değerlendirildiği ve 5216 sayılı Kanun'un 26'ncı maddesi ile yöneticilik sıfatını haiz personellerin bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabileceği hükmüyle ise İdareye seçimlik bir hak tanındığı ifade edilmiştir. Ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu genel bir düzenleme olup 657 sayılı Kanun’un 28’inci maddesinde zaten; memurların görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen görev alabilecekleri düzenlenmiş bulunduğundan, 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26’ncı maddesi, kişilere değil kuruma yönelik bir düzenleme olup, iştirak şirketlerinde görev verilebilecek kişileri belirlemektedir. Bu düzenleme, genel sekreter ve yöneticilik sıfatını haiz personele mutlaka


yönetim kurulu üyeliği görevini verilmesini emretmemekle birlikte, iştirak şirketlerde görev verilebilecek personeli kısıtlamaktadır. Bu hükümden ortaya çıkan sonuç belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını sahip olmayanlara belediyenin iştiraki olan şirketlerde görev verilemeyeceğidir.

Netice olarak, yöneticilik sıfatını haiz olmayan danışman kadrosunda görevli personelin Belediyenin şirketi olan İstanbul Enerji Anonim Şirketi’nde yönetim kurulu üyesi olarak atanmasının anılan mevzuat hükmü karşısında uygun olmadığı değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?