Karar Künyesi
İşverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumlulukları 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında düzenlenmektedir. Mezkûr Kanun’un “Süreli fesih” başlıklı 17’nci maddesinde;
“Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.” denildikten sonra iş sözleşmesinin süresine göre bildirim sürelerine yer verilmiştir.
Aynı maddede bildirim şartına uymayan tarafın bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat (ihbar tazminatı) ödemek zorunda olduğu belirtilmiştir.
İdarede görev yapan kadrolu işçiler emekli olabilme hakkına ulaştıklarında genel olarak çalıştırılmamakta ve sözleşmeleri feshedilmektedir. Bu şekilde yapılan fesihlerde, İdare tarafından 4857 sayılı Kanun’un 17’nci maddesinde belirtilen bildirim sürelerine uyulmamakta ve emekliliği gelen işçilere bu sürelere ilişkin ücret, ihbar tazminatı olarak ödenerek sözleşmeler feshedilmektedir.
İş sözleşmelerinin feshedilmesinde aslolan gerekli bildirimlerin yapılması ve Kanun’da belirtilen bildirim sürelerinin beklenmesidir. İhbar tazminatı ödenerek sözleşmenin feshedilmesi ise istisnai olarak uygulanması gereken ve normal uygulamaya riayet edilemediği takdirde işçinin mağduriyetinin telafisine yönelik bir tazminat ödemesidir.
İdareye ait personel kayıtları ve gider evraklarının incelenmesi neticesinde; 2018 yılında, emekliliği gelen 5 kadrolu işçiye bu kapsamda 330.445,40 TL tutarında ihbar tazminatı ödendiği görülmüştür. Emeklilik dolayısı ile çalıştırılmayacak işçilere, sözleşmelerinin feshinden önce bildirimde bulunulması ile söz konusu tutarların ödenmesinin önüne geçilebilecek ve bu sayede İdarenin menfaati korunmuş olacaktır.
Kamu idaresi cevabında; özetle, İşçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumlulukların 4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenlendiği, mezkûr Kanun’un “Sürekli fesih” başlıklı 17’nci maddesinde iş sözleşmesinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerektiğinin belirtildiği ve bildirim sürelerine yer verildiği,
İlgili sendika ile imzalanan toplu iş sözleşmesinin 30’uncu maddesinde 10 yıldan fazla çalışması bulunan işçilerin bildirimden itibaren 20 hafta sonunda iş sözleşmelerinin sonlanmış sayılacağının belirtildiği ifade edilmiş,
2019 yılı Mart ayında emekli olan bir işçinin aylık maliyetinin 15.108,22 TL olduğu, 5 aylık süreçte 75.541,10 TL ücret maliyetinin oluşacağı, aynı işçi için ihbar tutarının 74.334,40 TL olduğu ve böylece 1.206,70 TL Kurumun menfaat elde ettiği, bundan kaynaklı olarak ihbar tazminatı ödendiği ve kurumun menfaatinin korunduğu belirtilmiştir.
Sonuç olarak kamu idaresi cevabında bulguya iştirak edilmemiş ve işi 10 yıldan fazla süren bir işçinin 20 haftalık bildirim süresi örnek verilerek açıklama yapılmaya çalışılmıştır. Buna göre, 2019 Mart ayında emekli olan bir işçinin 5 aylık ( 20 haftalık bildirim süresi) ücreti 75.541,10 TL iken aynı işçinin 5 aylık ( 20 haftalık bildirim süresi) ihbar tazminatının ise 74.334,40 TL olduğu ve bu yüzden ihbar tazminatı ödemenin 1.206,70 TL tutarında İdare menfaatine olduğu ifade edilmiştir. Ancak örnekte de görüleceği üzere bir işçiye 5 ay boyunca
hiç çalışmamasına rağmen 74.334,40 TL tutarında ihbar tazminatı verilir iken, bildirim süresine uyulması durumunda 5 aylık süre zarfında işçinin emeğinden faydalanıldığı halde İdareye maliyeti 75.541,10 TL olacaktır. Yani bir başka deyişle 1.206,70 TL fark bedel ile bir işçinin 5 ay çalışması sağlanmaktadır. Bu yüzden, işçinin emeğinden faydalanılmadan beş aylık ücretinin peşinen ihbar tazminatı olarak ödenmesi, bildirim süresine uyularak beş ay işçinin emeğinden faydalanılarak sözleşmenin feshedilmesine nazaran İdare için menfaat değil, aksine zarardır. Bu yüzden, emeklilik nedeni ile çalıştırılmayacak işçilere sözleşme fesihlerinden önce bildirimde bulunulması İdarenin yararına olacaktır.
Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.