Karar Künyesi
İdare tarafından tahakkuku yapılan bazı gelir kalemlerinin tahsilat oranlarının düşük olduğu görülmüştür.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye Başkanının Görev ve Yetkileri” başlıklı 38’inci maddesinde belediye başkanına, belediye teşkilatının en üst amiri olarak belediye teşkilatını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak, belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek gibi görevler verilmiş ve bu hususlarda belediye başkanına sorumluluk yüklenmiştir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun “Muhasebe Hizmeti ve Muhasebe Yetkilisinin Yetki ve Sorumlulukları” başlıklı 61’inci maddesinde; gelirlerin ve alacakların tahsili işlerinin muhasebe yetkilisinin yürüteceği ve bu işlerin yapılmasından sorumlu tutulacağı, 38’inci maddesinde de kamu gelirlerinin tarh, tahakkuk, tahsiliyle yetkili ve görevli olanların, ilgili kanunlarda öngörülen tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin zamanında ve eksiksiz olarak yapılmasından sorumlu oldukları, ifade edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre; amme alacaklarına ilişkin olarak amme borçlusuna bir “ihbarname” düzenlenmeli ve tebliğ edildikten sonra 1 ay içinde ödeme yapılması istenmelidir. Buna rağmen ödeme yapılmazsa borçluya, 15 gün içinde borçlarını ödemesi veya mal bildiriminde bulunması için bir "ödeme emri" düzenlenerek tebliğ edilmelidir. Düzenlenen ödeme emrinde kişiye, borcunu zamanında ödemez veya mal bildiriminde bulunmazsa borcunun cebren tahsil edileceği ve mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile cezalandırılacağı, mal bildirimini gerçeğe aykırı surette yaptığı takdirde ise 3 aydan 1 yıla kadar hapis ile cezalandırılacağı bildirilmelidir. Ödeme emri üzerine hala ödeme yapılmamış ise “Haciz Varakası” düzenlenmeli ve haciz işlemlerine başlanmalıdır. Bununla birlikte istenen bilgileri zamanında vermeyenler için hem adli para cezası hem de hapis cezası öngörülmüş, bu suçların takibi için ise idarenin o mahaldeki en büyük memuruna Cumhuriyet Savcılığına ihbar yükümlülüğü getirilmiştir.
Yukarıda anılan Kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; üst yönetici ve muhasebe yetkilisine gelirlerin toplanması konusunda birtakım sorumluluklar yüklendiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda önceki yıldan devir, cari yıl tahakkuk ve tahsilat oranları incelendiğinde; kurumun toplam tahsilatının aşağıdaki tabloda görüleceği üzere düşük bir oranda gerçekleştiği, özellikle İdarenin önemli gelir kalemlerinden olan bina ve arazi vergisi tahsilatlarının beklenenin oldukça altında olduğu görülmektedir. Tahsilat oranının bu denli düşük seviyelerde gerçekleşmesi, Belediyenin tahakkuk eden öz gelirlerinin aşınmasına sebebiyet vermektedir.
Tablo 12:Tahsilat Oranı Düşük Olan Gelirler
GELİR ÇEŞİDİ | TAHAKKUK (TL) | NET TAHSİLAT (TL) | TAHSİL ORANI (%) |
Bina Vergisi | 9.936.890,29 | 345.656,41 | 4 |
Arsa Vergisi | 1.237.665,40 | 170.284,93 | 14 |
Arazi Vergisi | 21.439,84 | 2.602,21 | 12 |
Konutlara Ait Çevre Temizlik Vergisi | 723.660,46 | 151.820,21 | 21 |
İşyeri ve Diğer Şekillerde Kullanılan Binalara Ait Çevre Temizlik Vergisi | 27.952,00 | 7.057,00 | 25 |
Harçlar | 2.579.753,01 | 1.278.138,25 | 49 |
Diğer Hizmet Gelirleri | 786.283,64 | 333.238,83 | 42 |
Kira Gelirleri | 1.210.569,83 | 429.411,25 | 36 |
İdarenin öz gelirlerine ilişkin tahsilat oranlarını arttırmaması öz gelirlerinde aşınmaya sebebiyet vermektedir.
Sonuç olarak; tahsilat oranlarının düşük seviyede gerçekleşmemesi için İdare tarafından gelirlerin tahsil ve takibi hususunda mevzuat hükümleri doğrultusunda hareket edilmesi gerekmektedir.