Kamu İdaresinin bazı yapım işlerinde yükleniciler tarafından yaptırılan inşaat sigortalarına ait (bütün riskler/all risk) bazı risk kalemlerine %2’den fazla muafiyet uygulandığı görülmüştür.

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun “İş ve İşyerinin Sigortalanması”


başlıklı 9’uncu maddesine göre; yapım işlerinde yüklenici tarafından, ihale dokümanında belirtilen süre ve şartlara uygun olarak işyerlerindeki her türlü araç, malzeme, ihzarat, iş ve hizmet makineleri, taşıt ve tesisler oluşabilecek deprem, su baskını, toprak kayması, fırtına, yangın gibi doğal afetler ile hırsızlık, sabotaj gibi risklere karşı sigorta yaptırılması gerekmektedir.

Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin “İş ve İşyerlerinin Korunması ve Sigortalanması” başlıklı 9’uncu maddesine göre; sigorta poliçesinde tüm riskler için uygulanabilecek muafiyet oranı azami %2 ve deprem, sel, su baskını, toprak kayması ve terör riskleri için uygulanabilecek koasürans oranı azami %20’dir. Bunun dışında kalan riskler için koasürans uygulanmaz. Muafiyet ve koasürans kısmına isabet eden hasarların karşılanması yüklenicinin sorumluluğundadır.

Mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere; yapım işlerinin inşaat sigortası (bütün riskler/all risk) poliçelerindeki yukarıda anılan risk unsurlarına azami %2 muafiyet uygulanmalıdır. Sigorta poliçelerindeki muafiyet oranlarının %2’lik orandan fazla olması yüklenicinin nihai sorumluluğunu kaldırmamakla birlikte, karşılaşabileceği riski artırması bakımından önem arz etmektedir. Dolayısıyla Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin ilgili hükmünde belirtildiği üzere tüm riskler için uygulanabilecek muafiyet oranı azami %2 olmalıdır.

Kamu İdaresi tarafından ihale edilen ve sözleşmeye bağlanan yapım işlerine ilişkin sigorta poliçelerinin incelenmesi neticesinde; yükleniciler tarafından yaptırılan inşaat sigortası poliçelerinde bazı risk unsurlarına mevzuatta belirtilen %2 sınırından daha fazla muafiyet uygulandığı tespit edilmiştir.

Kamu idaresi cevabında Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin ilgili hükümleri ile sigorta poliçesinin taraflarının sigorta şirketi ve yüklenici olduğu, sigorta poliçesinde bulunan muafiyet ve koasürans oranı her ne olursa olsun, bu kısma ait oluşabilecek hasarların karşılanması yüklenicinin sorumluluğunda kaldığını ayrıca sigortanın karşılamadığı bütün bedellerin yüklenici firmalara yüklenildiğini ve bu durumda idare ek bir risk altında kalmadığını yani esas itibariyle inşaat sigortasının idareyi değil yükleniciyi koruma amaçlı getirildiğini, muafiyet ve koasürans oranının, yapım işlerini sürdüren teknik personellerince tespit edilmesi mesleki olarak çok mümkün olmaması sebebiyle sehven gözden kaçırıldığı ve sigorta poliçesinin hiç olmaması durumunun dahi idareleri kamu zararı gibi bir sonuçla karşı karşıya bırakmazken bu durumun idareyi her hangi bir kamu zararına sebebiyet vermeyen, mevzuatın karışıklığından


kaynaklanan bilgi eksikliği, iş yoğunluğu, idaredeki her bir teknik personel üzerinde çok sayıda kontrollük işi bulunması gibi sebeplerle ortaya çıkmış olan bir kısım şekli ve usulü eksikliklerin bir sorumluluk sebebi olarak görülmemesi gerektiği ifade edilmiştir.

All-risk sigortasının tarafları sigorta şirketi ve yüklenici olup, muafiyet ve koasürans kısmına isabet eden hasarların karşılanması yüklenicinin sorumluluğunda olduğu kabul edilmekle birlikte; üzerinde durulan husus yapım işlerine ait inşaat sigortalarında mevzuattaki yasal sınır olan %2 oranına uyulması gerektiğidir.

İstenmeyen risk unsurlarının gerçekleşmesi durumunda sigortacı, sigortalı, idare ve üçüncü kişiler arasında oluşabilecek hukuki ve mali ihtilafların önüne geçmek adına yapım işlerine ait inşaat sigortalarında yasal sınır olan %2’den fazla muafiyet uygulanmaması gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?