Karar Künyesi
Şirketin 2019 yılı mali tablolarında yapılan incelemede, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 376’ncı maddesinde, “Sermayenin Kaybı ve Borca Batık Olma Durumu” düzenlenmiştir.
Sermaye kaybı, anılan Kanun maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, borca batık olma durumu ise üçüncü fıkrasında tanımlanmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 376/1. fıkrasında; son yıllık bilançoda, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunacağı, 376/2. Fıkrasında ise son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona ereceği hususları yer almıştır.
Diğer taraftan; borca batık olma durumu ise TTK 376/3. Fıkrasında; şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur, şeklinde düzenlenmiştir.
Şirket mali tabloları incelendiğinde; öz kaynaklarının 9.406,066,09 TL olduğu, ancak 260 Haklar hesabında yer alan 6.685.845,39 TL’nin karşılığının bulunmadığı ve
giderleştirilmesi gerektiği göz önüne alındığında, şirket öz kaynaklarının 2.720.253,70 TL olarak kaldığı tespit edilmiştir. Şirketin sermayesi 13.400.000 TL olduğu dikkate alındığında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak; BELPAŞ’ın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesi hükümleri kapsamında işlem yapması gerekmektedir.