Karar Künyesi
Mali tablolarda yer alan Banka Kredileri hesaplarının incelenmesi sonucunda; Şirket tarafından yüksek tutarlı banka kredileri kullanıldığı, söz konusu kredi kullanımlarına ilişkin Yönetim Kurulu Kararı alınmadan önce piyasa araştırması yapılmadığı, doğrudan doğruya bir banka belirlenerek sözleşme imzalandığı, diğer bankalardan faiz ve diğer hususlara ilişkin teklif alınmadığı tespit edilmiştir.
Şirket, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na tabi bir anonim şirkettir. Türk Ticaret Kanunu’nun 16 ve 18’inci maddesinde belirtildiği üzere belediye tarafından ticari şekilde işletilmek üzere kurulan kuruluşlar da tacirdir ve her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir.
Kanun’un 365’inci maddesinde anonim şirketlerin yönetim kurulu tarafından yönetileceği ve temsil olunacağı düzenlenmiş, “Özen ve bağlılık yükümlülüğü” başlıklı 369’uncu maddesinde ise yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişilerin görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altında olduğu belirtilmiştir.
Şirketin mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinde tabi olduğu 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda rekabet, ihtiyaçların uygun şart ve zamanda karşılanması ve kaynakların verimli kullanılması ilkeleri temel ilkeler olarak belirlenmiş ve bunları sağlamak için söz konusu alımlarda Kanun’da belirtilen ihale usullerinden birinin seçilmesi zorunlu tutulmuştur.
Mezkûr Kanun’un 22’nci maddesinde ise bazı özel durumlar için Kanun’un en kolay alım yöntemi olan doğrudan temin yöntemine yer verilmiştir. Söz konusu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde büyükşehir belediyesi sınırları dâhilinde bulunan idarelerin 90.358,00 Türk Lirasını aşmayan ihtiyaçlarında ilân yapmaksızın ve teminat almaksızın doğrudan temin usulünü kullanabilecekleri düzenlenmiştir. Ne var ki en kolay yöntem olarak ifade edilen bu tip alımlarda bile piyasada fiyat araştırması yapılması zorunlu tutulmuştur.
Görüldüğü üzere kanun koyucu, işlerin hızlanması ve küçük tutarlı sayılabilecek alımlarda idarelerin hızlı hareket edebilmesi adına bazı özel kolaylaştırıcı usuller öngörmüş, ancak bu tutardaki alımlarda bile piyasa fiyat araştırması yapılmasını zorunlu tutmuştur. Dolayısıyla Türk Ticaret Kanunu’na göre özen yükümlülüğü bulunan ve Şirketin hak ve menfaatlerini korumakla görevlendirilen yönetim kurulunun da çok büyük tutarlardaki banka kredi kullanımlarında en azından piyasa araştırması yapması, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalardan bazılarından teklif alması, kendisine tevdi edilen görev ve sorumluluğun doğal bir sonucudur.
Yapılan incelemelerde Yönetim Kurulu tarafından bir bankadan 14.000.000,00 TL kredi kullanma kararı alındığı, bu karar kapsamında ilgili Banka ile 10.000.000,00 TL üzerinden “Genel Kredi Sözleşmesi” imzalandığı görülmüştür. Şirketin 2019 yılı toplam aktif büyüklüğünün 8.672.100,71 TL, aynı yıla ilişkin brüt satış tutarının ise 22.482.975,54 TL
olduğu düşünüldüğünde alınan kredi tutarının ve bu tutara ilişkin kararın Şirket açısından ne kadar önemli olduğu rahatlıkla anlaşılacaktır. Ne var ki denetim esnasında söz konusu kredi kullanımına ilişkin herhangi bir araştırma tutanağına veya diğer bankalara ilişkin tekliflere rastlanmamıştır.
Her ne kadar Şirket yetkilileri tarafından Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği delil gösterilerek kamu bankaları ile çalışılması gerektiği ifade edilmiş ve bu kapsamda kredi sözleşmesi imzalandığı belirtilmişse de Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği'nde kapsama dahil kurumların kaynaklarını nasıl kullanacakları, hangi bankada kaynakların nasıl değerlendirileceği detaylı bir şekilde anlatılmış, ancak bu kurumlar tarafından yapılacak kredi anlaşmalarına ilişkin herhangi bir husus ve sınırlamaya yer verilmemiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan hükümler, tacirin öngörülü, konusunu bilen, hukuki ve fiili durumları kavrayabilme özelliklerine sahip olmasını gerektirmektedir. Basiretli iş adamı kavramı iyi niyeti de içine almakla birlikte, iyi niyetten de öte tedbirli bir hareketi, vasat bir şahıstan daha fazla özen gösterme gereğini, ticari hayatın gereklerini ve teamüllerini iyi bilmeyi ve gelecekteki şartları tahmini de ifade etmektedir. Şirket açısından çok büyük öneme haiz yüksek tutarlı banka kredi kullanımlarında doğrudan temin gibi ufak çaplı alımlarda bile öngörülen piyasa araştırması yapılması hususuna dikkat edilmemesi yukarıda bahsedilen özen yükümlüğü ile bağdaşmamaktadır.
Bu nedenle yapılacak bu tip işlemlerde gerekli araştırmanın yapılması, aynı hizmeti verebilecek benzer kuruluşlardan teklifler alınması ve bu suretle Şirket açısından en avantajlı durumun ortaya konulması profesyonel yönetim anlayışı ile Kanun’da belirtilen “basiretli bir tüccar gibi hareket edilmesi” hükmüne daha uygun olacak ve şirket menfaatlerinin korunmasına daha fazla hizmet edecektir.