Belediyede yapılan incelemede, 3194 sayılı İmar Kanunu gereğince kesilen cezalara ilişkin farklı birimlerde bulunan listeler arasında tutarsızlıklar bulunduğu tespit edilmiştir.

İmar Kanunu’nun “Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar” başlıklı 32’nci maddesine göre, maddede belirtilen aykırılıklarda inşaatların mühürlenerek durdurulacağı, durdurma zaptının tebliğinden itibaren 1 ay içinde usulsüzlüğün giderilmemesi ve ruhsat alınmaması durumunda belediye encümenince yıkım kararı alınacağı düzenlenmiştir. Yapı ve Kontrol Müdürlüğü tarafından encümene sevk edilen ve burada alınan kararlardan sonra ilgilisine tebliğ edilen ceza ve yıkım kararları, kişiler tarafından ya mahkemeye götürülmekte veya cezalar ödenmekte, ödenmediği hallerde de 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre icra servisince işlem yapılmaktadır. Bir başka deyişle encümenden çıkan karar sayısı ile hukuk, tahsil ve takip servislerinde yer alan listelerde yer alan kişilerin sayısının birbiri ile uyumlu olması gerekmektedir.

Ancak yapılan incelemede, Yapı Kontrol Müdürlüğü tarafından İmar Kanunu’na aykırılık gerekçesiyle encümene sevk edilen ve buradan karar çıkan 6342 vaka olduğu görülmüştür. Hukuk Müdürlüğünden alınan listeye göre, bu kararlardan 1866’sı mahkemeye taşınmış 688’inin cezası ödenmiş olup, geri kalan listenin ise takip servisinde yer alması gerekmektedir. Yapı Kontrol Müdürlüğünden alınan listenin ilk altmış sırasındaki yer alan isimlerin incelenmesinde encümenden çıkan altı karara ilişkin tahakkuk ve tahsilatının yapılmadığı, dolayısıyla icra takibinin de olmadığı görülmüştür. Yüzde on gibi oldukça yüksek olan bu orandan dolayı bir kısmının 2004’ten geldiği görülen kararların zamanaşımına uğrama ihtimalinin olduğu anlaşılmaktadır. Bahsi gecen durum, hem alacakların zamanaşımına uğramasına hem de aynı encümen kararı üzerinde farklı birimlerin farklı işlemler yaparak emek ve zaman kaybına neden olabilmektedir. Zamanaşımı durumunda ise, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 38’inci maddesine göre Kamu gelirlerinin tarh, tahakkuk, tahsiliyle yetkili ve görevli olanlar, ilgili kanunlarda öngörülen tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin zamanında ve eksiksiz olarak yapılmasından sorumlu tutulmaktadır.

İmar para cezalarına ilişkin farklı birimler tarafından yerine getirilmesi gereken işlemlerin koordinasyonunun sağlanması amacıyla etkin bir kayıt ve takip sisteminin kurulmasının ve bu sayede bahsedilen sorunların önüne geçilmesinin mevzuata uygun olacağı değerlendirilmektedir.


Kamu idaresi cevabında, encümenin parsel bazında karar almasına rağmen bazı parsellerde malik yada hissedar sayısının birden fazla olmasından kaynaklandığı, dolayısıyla kişi sayısı arasında fark olabileceği iddiası edilmektedir. Ancak bulguda da belirtildiği üzere Yapı Kontrol Müdürlüğünden alınan listenin ilk altmış sırasındaki yer alan isimlerin incelenmesinde encümenden çıkan altı karara ilişkin tahakkuk ve tahsilatının yapılmadığı, dolayısıyla icra takibinin de olmadığı görülmüştür Başka bir deyişle mükellef bazında da listelerin birbiri ile uyumlu olmadığı, bulguda da asıl eleştirilen hususun bu olduğu ve idarenin bu doğrultuda işlem yapması gerektiği düşünülmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?