Karar Künyesi
İdare tarafından Cihangir Mahallesi 20 pafta, 22452 parselde belediye hizmet binası ve kültür merkezi yapılmasına karar verilmiş, söz konusu yapım işinin uygulama projelerinin çizdirilmesi amacıyla 11.07.2016 tarihinde 2016/173797 ihale kayıt numaralı “Avcılar Kültür Merkezi ve Hizmet Binası Uygulama Projelerinin Danışmanlık Hizmet Alımı İşi” ihale edilerek 373.350,00 TL bedelli sözleşme imzalanmıştır. Danışmanlık hizmeti alınan Firma yüklenmiş olduğu işi sözleşmesine uygun bir şekilde tamamlayarak hazırlamış olduğu uygulama projelerini idareye sunmuştur.
İdare tarafından 373.350,00 TL bedelle danışmanlık hizmeti almak suretiyle çizdirilen projelerin yapımının sağlanması adına 11.04.2017 tarihinde 2017/102680 ihale kayıt numaralı “Avcılar Kültür Merkezi ve Hizmet Binası Yapılması İşi” ihale edilerek 08.05.2017 tarihli ve 48.250.000,00 TL bedelli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin imzalanmasını takiben yasal süresi içerisinde işyeri teslimi bir tutanak ile gerçekleştirilmiş, yüklenici tarafından iş programı idareye sunularak onay alınmış ve şantiye alanına geçici elektrik ve su aboneliği yapılması için girişimlerde bulunulmuştur. Buna göre işin 16.05.2017 tarihinde iş yerinin teslim edilmesi ile başladığı ve sözleşmenin bitiş tarihi olan 24.02.2019 tarihine kadar bitirilmesi gerektiği görülmektedir.
Yüklenici firma yer tesliminden yaklaşık 4 ay sonra 07.09.2017 tarihli bir dilekçe ile idareye başvurmuş, ülkenin içerisinde bulunduğu olağanüstü hali, ekonomik kaygıları ve İdarenin söz konusu yapım işinin finansmanını sağlamak için İller Bankasına kredi için başvurmasını sebep göstererek iş programının gerisinde kalındığını belirtmiş, bu nedenle yer tesliminin ötelenmesini talep etmiştir. Söz konusu firma 15.09.2017 tarihli bir başka dilekçe ile bu sefer şantiye alanında bulunan yol işgalleri ile tecavüzlerin çalışmaya engel teşkil ettiğinden bahisle iş yeri tesliminin fiilen yapılamadığını belirtmiş, idareden kaynaklanan bu sorun sebebiyle süre uzatım hakkının saklı tutulmasını talep etmiştir.
Söz konusu dilekçeler sonrasında İdare tarafından herhangi bir işlem yapılmamış, yüklenicinin sunmuş olduğu dilekçelerin üzerinden yaklaşık bir yıllık süre geçmesinin akabinde 13.08.2018 tarihinde bir “olur” ile 16.05.2017 tarihli iş yeri teslim tutanağının iptaline ve iş yeri tesliminin belirsiz bir süre ile ertelenmesine karar verilmiştir.
Söz konusu olur yazılarının incelenmesi sonucunda; inşaatın yapılacağı parsel üzerindeki işgaller ile bitkilerin kaldırılmasının İdarece sağlanamadığı, parsel çevresindeki ulaşım yollarının Fen İşleri Müdürlüğünce açılamadığı, tüm bunlar neticesinde fore kazık yapımının mümkün olmadığı, bu nedenle işe fiili olarak başlanamadığı gerekçeleriyle dilekçelerin kabul edildiği, işgallerin kaldırılıp ulaşım yolları açılarak çalışmaya elverişli şartlar sağlanana kadar yer tesliminin ve işe başlamanın ötelenmesinin İdarece uygun bulunduğu görülmüştür.
31.12.2018 tarihi itibariyle 650 günlük sözleşme süresinin yaklaşık 600 günü geçmiş olmasına rağmen, işin yapılmasına ilişkin herhangi bir adım atılmamış, yer teslimi yapılmasının üzerinden bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen yer teslimi iptal edilerek belirsiz bir süreye kadar ötelenmiştir.
Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin “İhalelerde uyulması zorunlu hususlar” başlıklı 5’inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (c) bendinde; “arsa temin edilmeden, mülkiyet, kamulaştırma ve gerekli hallerde imar işlemleri tamamlanmadan ve uygulama projeleri yapılmadan ihaleye çıkılamaz.” denilmektedir. Benzer bir hüküm 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde de yer almaktadır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükmünün değerlendirilmesi sonucunda; idareler tarafından yapım işleri ihale edilmeden önce kamulaştırma yapılması, imar işlemlerinin tamamlanarak gerekli yolların açılması gibi işin fiilen yapılmasına engel olacak şartların ortadan kaldırılarak ihalenin yapılmasının esas olduğu görülmektedir. Aksi durumda, ihale edilen işin gerçekleşmemesine ve söz konusu iş için yapılacak tüm masrafların kamu zararı oluşturarak kaynakların verimli ve ekonomik kullanımının önüne geçilmesine sebebiyet verileceği açıktır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, yüklenicinin yer tesliminin ötelenmesine ilişkin sunmuş olduğu ilk dilekçesinde bahsedildiği gibi İller Bankasına yapılmış bir kredi başvurusu bulunmamaktadır. Dolayısıyla başvuru sonucunun beklenmesi nedeniyle işin geciktiği gibi bir iddianın kabulü mümkün değildir. Zira 09.06.2017 tarih ve 52 numaralı Belediye Meclis Kararı ile Avcılar Kültür Merkezi ve Hizmet Binası Yapılması İşi ile ilgili İller Bankası A.Ş’den kredi talebine ilişkin gelen yazı Meclis mevcudun oybirliği ile reddedilerek ilgili müdürlüğüne iade edilmiştir.
Bununla birlikte inşaatın yapılacağı arsa üzerinde işgal bulunduğundan bahisle işe başlanılamadığı ve geçen süre zarfında da idare tarafından işgallere son verilemediğinden iş yeri teslim tutanağının iptal edildiği görülmektedir. İdarenin kendi adına tescilli bulunan arsası üzerinde var olduğu ifade edilen işgalleri elindeki kanuni güç ve idare araçlarına rağmen kaldıramamış olması da anlaşılamamaktadır.
Sonuç olarak, İdare tarafından yapım işinin projelendirilmesi ve teknik şartnamesinin hazırlanmasına ilişkin danışmanlık hizmeti alınarak karşılığında 373.350,00 TL ödenmiş, ihale öncesinde yapılması gereken imar yolunun açılması, kamulaştırma işlemlerinin yapılması gibi işlemler yapılmayarak ihaleye çıkılmış ve iş yeri teslimi yapılmış, iş yeri teslimi yapılmasına rağmen aradan geçen 15 aylık süre zarfında iş programının gerisinde kalınması nedeniyle hiçbir işlem yapılmamış, işin iş programına göre sözleşme süresi içerisinde bitirilemeyeceği anlaşılınca bir takım gerekçelerle iş yeri teslimi iptal edilerek işin yapılması bir nevi askıya alınmıştır. İdare kendi kusuru sebebiyle işin sözleşme süresi içerisinde yapılmasına mani olmuş, yapılmayan bir iş için ciddi bir maddi külfete katlanılmıştır.
Kamu idaresi cevabında özetle; Belediyenin yeni bir hizmet binasına ihtiyacı bulunduğu, belediyede görevli teknik ekip ve cihazların yeterli olmaması nedeniyle tüm projelerin ve detaylı maket ve animasyonların yaptırılmasının zorunlu olduğu,
Mevcut yerle ilgili çeşitli sorunlar ve ödenek sorunları olmasının hazırlanmış prestij projesinin başka bir yerde uygulanmasına engel olmayacağı, bu nedenle usulüne uygun olarak gerçekleştirilmiş olan proje ve şartname hazırlanması işlerinin herhangi bir kamu zararı oluşturmayacağı,
Ayrıca proje hazırlanmasına ilişkin ihalenin %57,9 ihale tenzilatı ile çok uygun bir fiyatla gerçekleştirildiği, herhangi bir külfete maruz kalınmadığı, yapım işine ilişkin sözleşmesinin halen yürürlükte olduğu, bu nedenle herhangi bir maddi külfet ve kamu zararı bulunmadığı ifade edilmiştir.
Sonuç olarak Öncelikle belirtmek gerekir ki, bulgunun herhangi bir yerinde belediyenin yeni bir hizmet binasına ihtiyacı olup olmadığı veya bu ihtiyaca binaen yapılması planlanan işin projelendirme çalışmaları için danışmanlık hizmeti alınıp alınamayacağı hususunda bir eleştiride bulunulmamıştır. Bulguda 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 35’inci
maddesinde yer alan “Sayıştay tarafından yerindelik denetimi yapılamaz” amir hükmüne aykırı bir ifade de yer almamaktadır.
Bulgu konusu yapılan husus, ihale öncesinde yapılması gereken imar yolunun açılması, kamulaştırma yapılması, işgallerin kaldırılması gibi işlemlerin yapılmayarak ihaleye çıkılması, tüm bu eksikliklere rağmen iş yeri tesliminin yapılarak sözleşme süresinin başlamasının sağlanması, aradan geçen 15 aylık süre zarfında iş programının gerisinde kalınması nedeniyle hiçbir işlem yapılmamış olması, işin iş programına göre sözleşme süresi içerisinde bitirilemeyeceği anlaşılınca ihale öncesinde idare tarafından ortadan kaldırılmamış olan yukarıda bahsedilen eksiklikler gerekçe gösterilerek iş yeri teslim tutanağının iptal edilerek işin yapılmasının belirsiz bir süre ile ertelenmesidir.
İdarenin bulguya vermiş olduğu cevapta yapım işine ilişkin yapılan ihalede bir takım ödenek sorunlarının bulunduğu belirtilmiştir. Ancak, denetim ekibince yerinde yapılan denetim çalışmaları sırasında ihale onay belgesi incelenmiş, söz konusu belgeye göre ihaleye ilişkin kullanılabilir yeterli ödeneğin bulunduğu görülmüştür. Zaten, 4734 sayılı Kanun’un 5’inci maddesi “Ödeneği bulunmayan hiçbir iş için ihaleye çıkılamaz.” hükmüne amirdir.
İhale öncesinde de belediyenin mevcut borç yükü ile ödeme güçlüğü çektiği açıktır. Bu nedenle kamu idaresi cevabında belirtilen ödenek sorunları yeni ortaya çıkmış bir durum değildir.
İdarenin bulguya vermiş olduğu cevaptan sözleşmenin halen yürürlükte olduğu görülmektedir. İdare işin yapılmasına karar verirse, yükleniciye yer tesliminde yaşanan gecikme kadar süre uzatımı verecek, bu sürede yapılan tüm imalatların bedelleri hesaplanacak olan fiyat farkı ile birlikte ödenecektir.
Buna göre iş yeri tesliminin yapıldığı 16.05.2017 tarihinde inşaat işlerinin başlaması gerektiği açıktır. Söz konusu tarihteki inşaat maliyetleri ile inşaat işinin belirsiz bir gelecekte yapımına başlandığındaki inşaat maliyetleri karşılaştırıldığında Belediyenin karşılaşması muhtemel fiyat farkı ödemesi tutarı sözleşme bedelinin çok üzerinde olacak, İdare ciddi bir maddi külfete katlanacaktır.
Bununla birlikte Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 05.07.1976 tarih E. 1426, K.2774 sayılı Kararı’nda İdarenin yer teslimini belirsiz bir tarihe ertelemesinin, sözleşmeye aykırılık meydana getireceği, ayrıca söz konusu durumun yüklenici açısından haklı bir fesih nedeni
oluşturacağı, yüklenicinin olumlu ve olumsuz zararlarının ödettirilmesine karar verilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
İdare, ihale öncesinde yapması gereken işlemleri gerçekleştirmemiş, sözleşme imzalanması sonrasında kendi kudretinde olan yol açılması, işgallerin kaldırılması gibi hususlarda hiçbir adım atmamış ve işin yer teslimini belirsiz bir tarihe kadar iptal etmiştir. Aynı zamanda işin yapılması için gerekli ödeneğin temininde sorunlar yaşandığı belirtilmektedir. 4734 sayılı Kanun uyarınca ihale öncesi yapılması gereken işlemler İdare tarafından yapılmadığından iki ihtimalde de yani işe süre uzatımı verilmesi suretiyle mevcut sözleşmeyle devam edilmesi halinde de sözleşmenin feshedilmesi durumunda da İdarenin maddi külfetle karşı karşıya kalma riski bulunmaktadır. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.