Afet bölgesinde bulunan ve tahliye edilmesi gereken binalarda oturanlar için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gönderilen kira yardımı tutarının emanet hesaplara alınması yerine doğrudan belediyenin geliri olarak kaydedildiği görülmüştür.


Afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek üzere


2012 yılında 6306 sayılı Kanun çıkarılmıştır.


Bu Kanun'nun 3'ncü maddesi hükümlerine göre riskli yapıların tespiti, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılarak sonuçları Bakanlığa veya belediyeye bildirilmesi gerekmektedir.


Kanun'un 5'nci maddesi hükümlerine göre ise, riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilmektedir.

6306 sayılı Kanun'un Uygulama Yönetmeliğinin 16'ncı maddesinde de uygulamaya ilişkin açıklamalar yapılmış olup buna göre, anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye veya yıkım tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılacaktır. Aylık kira bedeli Bakanlıkça belirlenerek uygulama alanında talebin uygulamayı yapan İdare veya TOKİ tarafından uygun görülmesi ve onaylanmak üzere Bakanlığa gönderilmesi üzerine, ilgililerine ödenmek üzere ilgili idare veya TOKİ’nin hesabına, doğrudan riskli yapı maliklerinin hesap numaralarına veya ilgililerine ödenmek üzere idarenin hesabına yatırılacaktır.

Bu çerçevede olmak üzere, Aydınlıkevler Seyfi Demirsoy Mahallesinde bulunan riskli alandaki evleri yıkılan hak sahiplerine kira yardımı olarak ödenmek üzere Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gönderilen 73.600,00 TL 333 Emanetler Hesabına hesabı yerine 600 Gelirler Hesabına alınarak belediyenin geliri olarak kaydedilmiştir. Bu tutardan ilgilere kira ödemeleri yapılırken de 630 Giderler Hesabı kullanılarak, ödenen kira bedelleri belediyenin bir gideri olarak kaydedilmiştir.


Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinde "Bütçe geliri" tanımlanmıştır. Burada yapılan tanıma göre bütçe geliri, kurumun bütçesinde ve diğer mevzuatla gelir olarak tanımlanan her türlü işlemi, gelir ise ilk defa hesaplara alınacak varlıklar dışında öz kaynakta artışa neden olan her türlü işlemi ifade etmektedir


5018 sayılı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 3'ncü maddesinde de "Kamu geliri"


tanımlanmış olup, buradaki tanıma göre de, bir kaynağın kuruma ait bir gelir kalemi olarak kabul edilebilmesi için Kanuni dayanağının olması gerektiği belirtilmektedir. Bakanlık tarafından belediyeye, riskli yapılarda oturanlara kira yardımı olarak ödenmek üzere gönderilen emanet niteliğindeki bir parayı bu kapsamda değerlendirmek mümkün görünmemektedir.


Bu nedenlerle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gönderilen 73.000,00 TL'nin mevzuatı gereğince tahakkuk ettirilen faaliyet alacaklarının kaydedildiği 600- Gelirler Hesabı yerine, emanet olarak nakden veya mahsuben tahsil edilen tutarların izlendiği 333 Emanetler Hesabına kaydedilmesi daha uygun olacaktır. Söz konusu kayıt nedeniyle ilgili hesaplar ile mali tablolarda kayıt yapılan tutar kadar hataya yol açılmıştır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?