Kurum tarafından gerçekleştirilen borçlanma işlemlerinde, borçlanma limitinin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 68’inci maddesine uygun olarak belirlenmediği tespit edilmiştir.

5393 sayılı Kanun’un 68’inci maddesiyle, belediyelerin görev ve hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla borçlanma yapabileceği düzenlenerek buna ilişkin esas ve usuller tespit edilmiştir.

Anılan maddenin (d) fıkrasında, belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarının, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamayacağı;


(e) fıkrasında ise belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam yüzde onunu geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisinin kararı; yüzde onunu geçen iç borçlanma için ise meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığı (yeni düzenleme ile) Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayı ile yapabileceği düzenlenmiştir.

Ayrıca İçişleri Bakanlığı (yeni düzenleme ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) tarafından da borçlanmaya ilişkin izinler Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün 21.02.2005 tarih ve 45201 sayılı Genelgesi çerçevesinde yürütülmekte olup Bakanlık tarafından toplam borç stokunun nasıl hesaplanacağı ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bakanlık tarafından borçlanmak isteyen belediyeden anılan Genelge kapsamındaki bilgi ve belgeler kapsamında incelemeye göre 5393 sayılı Kanun’da belirtilen faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarı hesabı yapılarak, borçlanmaya izin verilmekte veya verilmemektedir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nde borç stokunun hesaplanmasında hangi hesaplara kaydedilen borçların dikkate alınacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu tabir 5393 sayılı Kanun’da yer almaktadır. “Borç stoku” tabirinden anlaşılması gereken bir belediyenin herhangi bir dönemdeki faiz dâhil iç ve dış borçlarının toplam miktarıdır.

Borçlanmaya bir sınır getirilmek istenmesinin sebebi kamu idarelerinin kaynağı olmadığı halde sınırsız harcama yapmalarının önüne geçilmesidir. Bu çerçevede, belediye tarafından harcanıp da ödenemeyen faaliyet borçlarının, personelden kesildiği halde Maliye ve SGK’ya ödenmemesinden kaynaklanan vergi ve sigorta borçları ile bunlara ilişkin faiz tutarlarının ve icra dairelerine hitaben verilen teminat mektubu bedellerinin de stoka dahil edilmesi gerekmektedir. Çünkü sayılan tüm bu borçlar da kurumun finansal borçlarında olduğu gibi kurumun ödeme kabiliyetini doğrudan ilgilendiren borçlardır.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 234’üncü maddesine göre, belediyenin, bağlı kuruluşundan aldığı borçların 303 Kamu İdarelerine Mali Borçlar Hesabında takip edilmesi gerekmekte olup, bu hesap kodunda yer alan borçlanma tutarlarının da 5393 sayılı Kanun’un 68’inci maddesi uyarınca borçlanma limitleri kapsamında dâhil edilmesi gerektiği açıktır.

Diğer taraftan, borçlunun alacaklıya karşı üzerine aldığı bir edimi yerine getirmemesi halinde, belirli bir miktar parayı, herhangi bir mahkeme kararına veya borçlunun rızasının


alınmasına gerek olmaksızın, alacaklının ilk yazılı talebinde ona derhal ve gecikmesizin ödemeyi kabul ve taahhüt anlamında bir garanti sözleşmesi niteliği taşıyan teminat mektubu Türk Borçlar Kanunu’nun 128’inci maddesine dayandırılmaktadır. Bu bağlamda, teminat mektuplarından kaynaklanan alacak, derhal ve gecikmeksizin tahsili gereken bir alacaktır.

Kurum uygulamasında, icra dairelerince kovuşturulan kişiler lehine teminat mektuplarının verildiği ve bunların Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 456 ve devamı maddelerine göre muhasebe kayıtlarına alınarak takibinin sağlandığı görülmüştür.

Ancak yukarıda belirtilen mevzuata ve açıklamalara uygun düşmeyecek şekilde; Sosyal Güvenlik Kurumu ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na olan borçların faiz tutarları, Eskişehir Su ve Kanalizasyon İdaresinden alınan borçlar ile icra dairelerine hitaben verilen teminat mektupları bedellerinin iç ve dış borç stok tutarının belirlenmesine dâhil edilmediği görülmüştür.

Kurum tarafından Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde, başlangıçta sadece finansal borçlar borçlanma sınırına dâhil edilirken, süreç içerisinde bütçe emanetleri, Sosyal Güvenlik Kurumu ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na olan borçların anapara tutarlarının borçlanma sınırına dahil edilmeye başlandığı ve bu çerçevede ilgili mevzuata göre işlem yapılmaya devam edileceği belirtilmiştir. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?