Karar Künyesi
Kurumun taraf olduğu ya da olabileceği hukuki uyuşmazlıklara ilişkin vekâlet ücretlerinin, tahsil edilmediği halde emanet hesabında yer alan tutarlardan hukuk müşaviri ve avukatlara üst limitten avukatlık vekalet ücreti ödendiği tespit edilmiştir.
659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile idareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretlerinin hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara dağıtımı ile bütçeye kaydedilecek tutarlara ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin 16’ncı maddesine dayanılarak çıkarılan “Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in “Vekalet ücretinin bir hesapta toplanması” başlıklı 4’üncü maddesinde; idareler lehine karara bağlanan ve tahsil edilen vekâlet ücretlerinin, dava ve icra takibini yapan hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez muhasebe birimi nezdinde açılan bir emanet hesapta toplanacağı ifade edilmiş,
“Vekalet ücreti ödenecekler” başlıklı 5’inci maddesinde ise; “İdarelerin adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili kılınanlardan aylık ücret ve tazminatları 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10’uncu maddesine göre ödenenler dışındaki hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara bu Yönetmelik kapsamında vekalet ücreti ödeneceği belirtilmiştir.
Anılan Yönetmelik’in “Ödenecek vekalet ücretinin limiti ve dağıtım şekli” başlıklı müteakip 6’ncı maddesinde;
“Emanet hesabında toplanan vekalet ücretleri, vekalet ücretinden yararlanacak kişilere yıllık tutarı; (10.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçmemek üzere, aşağıdaki şekilde dağıtılır:
Dava veya icra dosyasını takip eden hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, vekalet ücreti dağıtımının yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı eşit olarak ödenir.
Davanın takibi ve sonuçlandırılmasında birbiri ardına veya birlikte hizmeti geçenlere
(a) bendine göre ayrılan hisseler bu kişilerin hizmet ve karara tesir derecesine göre hukuk birim amiri tarafından paylaştırılır.
Dağıtımı yapılmayan %5’lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir.”
denilmekte olup,
“Limit dışı vekalet ücretinin dağıtımı” başlıklı 7’nci maddesinde de; bu Yönetmelik’in 5’inci ve 6’ncı maddelerine göre vekalet ücreti ödenen ve limitini dolduramayan hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenecek tutarların, mali yılı takip
eden Ocak ayı sonuna kadar tahakkuka bağlanmak suretiyle hukuk biriminin bağlı olduğu merkez muhasebe birimince emanet hesabındaki limit dışı vekalet ücretinden ödeneceği belirtilmiştir.
Aynı Yönetmelik’in “Bütçeye gelir kaydedilmesi” başlıklı devam eden 8’inci maddesinde ise; emanet hesabında toplanan ve dağıtımı yapılamayan vekalet ücretlerinin, tahsilini takip eden üçüncü bütçe yılının sonunda gelir kaydedileceği ifade edilmiştir.
2020 ve 2021 yılları için Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklar’ı düzenleyen Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı’nın ikinci kısmının birinci bölümünün “Avukatlık vekâlet ücreti” başlıklı 20’nci maddesinde ise; 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen “10.000” gösterge rakamının “20.000” olarak uygulanacağı belirtilmiştir.
Kurum hesap ve işlemleri üzerinde yapılan incelemelerde, Hukuk Müşavirliğinde görev yapan avukatlara mali yılbaşında, o yıla ilişkin avukatlık vekalet ücretleri tahsil edilmediği halde, emanet hesabında önceki yıllarda yapılan dağıtımlardan arta kalan bakiye olduğu gerekçe gösterilerek peşinen üst limitten ödeme yapıldığı, 2019 yılında hukuk müşaviri ve avukatlara peşinen dağıtılan vekalet ücretinden daha az vekalet ücreti tahsil edildiği için doğrudan Kuruma gelir kaydedilmesi gereken %5’lik payın gelir kaydedilemediği tespit edilmiştir.
Kurum tarafından vekalet ücreti limitinin yıl içindeki tüm katsayılar dikkate alınarak belirlenmesi ve dağıtımının yapılması, limit dışı kalan meblağın olması halinde ise artan miktar hakkında yine yasal düzenlemelerde belirtilen usule göre işlem yapılarak artan miktarın bir sonraki yıl kullanılmak üzere adi emanet hesabında bekletilmesi ve bir sonraki yıl tahsil edilen limit dışı vekalet ücretinin, önceki yıla ait emanet hesabındaki meblağ ile birleştirilmek suretiyle dağıtıma tabi tutulması gerektiği ifade edilmiş olup, hukuki dayanak olarak Sayıştay Temyiz Kurulu’nun 30.05.2012 tarih ve 2012/35068 sayılı Kararı gösterilmiştir.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki; Sayıştay Temyiz Kurulunun 2012/35068 sayılı Kararı’nda; limit üstü avukatlık vekalet ücreti alan bir avukatın almış olduğu ücrete yönelik Sayıştay Dairesi tarafından verilen kamu zararına yönelik karar tasdik edilmiş olup Temyiz Kurulu Kararı’nın verilmiş olduğu tarihte yukarıda detaylı olarak zikredilen Yönetmelik’in değil 19.04.1983 tarih ve 18023 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtım Esasları Hakkında Yönetmelik” hükümlerinin yürürlükte olduğu görülmektedir. Kurumun öne sürdüğü limit dışı vekalet ücretinin önceki yıla ait emanet
hesaptaki meblağ ile birleştirilmek suretiyle dağıtıma tabi tutulması hususu da yine mülga yönetmelik maddesi hükmüne dayanmaktadır.
Yine Kurum tarafından dayanak gösterilen Sayıştay 6’ncı Dairesinin 12.03.2020 tarih ve 2020/736 sayılı Kararı ise; avukatlık vekalet ücretlerinin yılın başında üst limitten ödenmesinin akabinde Temmuz ayında ödenen katsayı farkına ilişkin kamu zararına neden olunmadığına yönelik olup Karar’da geçen “…vekalet ücretinin tamamı yılı içinde vekalet ücreti henüz tahsil edilmeden 2018 yılı Ocak ayında emanetler hesabında kayıtlı geçmiş yıllar vekalet ücretlerinden ödenmiştir.” ifadesinin Kurum yetkililerince, geçmiş yıllarda emanet hesapta biriken vekalet ücretinden ödeme yapılabileceği şeklinde anlaşılması Karar’ın esasından farklı şekilde yorumlanarak uygulanmasına sebep olmuştur.
Kaldı ki Sayıştay 6’ncı Dairesinin 29.01.2019 tarih ve 2019/619 sayılı Kararı’nın 2’nci maddesinde;“Bu itibarla, henüz belediye lehine karara bağlanan ve tahsil edilen vekalet ücreti o yıl içinde bulunmadığı halde, 17.01.2017 tarihinde güncel memur aylık katsayısı ile hesaplanarak mevzuatta belirlenen üst sınırdan 2014, 2015 ve 2016 yıllarında havuzda biriken vakelet ücretlerinden vekalet ücreti ödenmesine karşın, memur aylık katsayısında gerçekleşen artış gerekçe gösterilerek 20.07.2017 tarihinde 2017 yılının ikinci altı ayı için mevzuata aykırı olarak katsayı farkı ödenmesi sonucunda neden olunan ve ayrıntısı aşağıdaki tabloda gösterilen kamu zararı tutarı…” denilmek suretiyle belediye lehine karara bağlanan ve tahsil edilen vekalet ücreti olmadığı halde vekalet ücreti ödenmesi açık bir şekilde eleştirilmekte ve yılın başında Kurum lehine dava kazanılmadan üst limitten ödenen vekalet ücretine yönelik Temmuz ayında katsayı farkı ödenmesi ise kamu zararı olarak değerlendirilmektedir.
Mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, ödenecek vekâlet ücreti idareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan kısımdan ödenmelidir. Dolayısıyla personelin vekalet ücreti alabilmesi için önce o yıla ilişkin kazanılmış davaların bulunması gerekir. Eğer yılı içerisinde tahsil edilen dağıtılabilir vekalet ücretinin üst limiti doldurmaya yeterli olmaması halinde emanet hesabında kayıtlı bulunan geçmiş yıllardan devreden vekalet ücreti, izleyen yılın Ocak ayı sonuna kadar limitin doldurulamadığı, mali yılın katsayıları esas alınarak üst limiti doldurmasına yetecek oranda dağıtılması gerekmektedir. Oysa Kurum uygulamasında personele yapılan vekalet ücretinin daha dava kazanılmadan peşin olarak ödendiği görülmektedir Bu uygulama. ilgili personelin 2020 yılı içinde üst limitten alabileceği avukatlık vekalet ücretini yılın başında avans gibi alması anlamını taşımaktadır.
Sonuç olarak, avukatlık vekalet ücretlerine yönelik Kurum tarafından gerçekleştirilen ödemelerin anılan ve açıklanan mevzuat hükümlerine uygun olarak gerçekleştirilmesi gerekmekte olup bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.