İdare tarafından taşınmaz değerleme işlemlerinin yapılmaması ve taşınmaz icmal cetvellerinin hazırlanmaması sonucunda tüm taşınmazları ihtiva edecek sağlıklı bir envanterin gerçekleştirilemediği, bu suretle de muhasebe hesaplarında yer alan kayıtlı tutarların hangi taşınmaz malların değerinden kaynaklandığı bilgisine ulaşılamadığı ve taşınmazların satılması halinde muhasebe işlemlerinin taşınmazların kayıtlı değeri üzerinden değil de ihalenin sonuçlandırıldığı teklif tutarı üzerinden yapıldığı görülmüştür.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin Maddi Duran Varlıkları düzenleyen “Hesap grubuna ilişkin işlemler” başlıklı 187’nci maddesinde maddi duran varlıkların satılması sonrası yapılacak kayıtlar gösterilmiş olup buna göre taşınmazların kayıtlı değeri ile satış bedeli arasında fark olması durumunda öncelikle oluşan olumlu veya olumsuz farkın, ilgili varlık hesabı ile gelir veya gider hesaplarına kaydedilerek satış işlemi muhasebeleştirileceği ifade edilmiştir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 250 Arazi ve Arsalar Hesabını düzenleyen 189’uncu maddesinde; satılan taşınmazların kayıtlı değerleri üzerinden kayıtlardan çıkarılması ve kayıtlı bedel ile satış bedeli arasındaki olumlu/olumsuz farkların 600/630 hesaplarına, satış bedellerinin ise 100 Kasa veya 102 Bankalar hesabına ve ilgili bütçe hesaplarına kaydedileceği belirtilmiştir. Ancak yapılan incelemede, satılan taşınmazların, önce oluşan ihale bedeli üzerinden kayıtlara alındığı, sonrasında da çıkış işleminin yapıldığı tespit edilmiştir. Örneğin ilan.gov.tr’de yayınlanan ihale ilanına göre 4.09.2019 ve 5.09.2019 tarihinde arsa ve dükkanların olduğu bir çok taşınmaz satışa çıkarılmış olup belirlenen rayiçlerinin toplamı 33.156.700,00TL’dir. 2018 mizanı ile 2019


mizanı arasında yapılan karşılaştırmada ise 250 ve 252 hesaplarında toplamda 35.957.810,73TL artış görülmektedir. İdarenin bina ve arsa alımı yapmadığı düşünüldüğünde aradaki farkın ihaleden kaynaklandığı açıktır.

Sonuç olarak, idare tarafından taşınmaz envanterinin sağlıklı bir şekilde çıkarılması, muhasebe ile taşınmaz bilgi sisteminin entegrasyonunun sağlanması, taşınmaz programı üzerinden taşınmazların kayıtlı değerlerinin açık bir şekilde yer almasını sağlayacak bilgilere yer verilmesi, satışı yapılan taşınmazların kayıtlı değerleri üzerinden kayıtlardan çıkarılması gerekmektedir. Bu durum hem taşınmazların kayıtlı değerleri üzerinden kayıtlarda izlenmesi hem de taşınmazlara yönelik mali nitelikteki işlemlerin mevzuata uygun şekilde yerine getirilmesi açısından önem arz ettiği değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?