Karar Künyesi
Kayseri Ulaşım A.Ş.’nin 01.06.2017-31.12.2021 tarihleri arasında parkmetre ve otopark işletmeciliği işinden elde edilen ve 403.809 adet araç plaka kaydına ait toplam 7.051.848,24 TL tutarında alacağını muhasebe sistemi dışında izlediği görülmüştür.
Kayseri Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.02.2017 tarih, 87 no.lu kararı ile parkmetre ve otopark işletmeciliği 01.06.2017 tarihinden itibaren Belediyenin diğer bir şirketi olan Kayseri İmar A.Ş.’den Şirkete devredilmiştir.
Şirket tarafından 01.06.2017 tarihinden itibaren yapılan parkmetre ve otopark işletmeciliği nedeniyle oluşan tahakkuk / tahsilat tutarlarına aşağıda yer verilmiştir.
Tablo 3: Parkmetre ve Otopark Tahakkuk / Tahsilat Tutarları
Yıllar | Toplam Tahakkuk (TL) | Toplam Tahsilat (TL) | Kalan Alacak Tutarı (TL) |
01.06.2017 - 31.12.2017 | 3.628.366,94 | 3.155.147,44 | 473.219,50 |
01.01.2018 - 31.12.2018 | 6.033.106,16 | 5.018.009,21 | 1.015.096,95 |
01.01.2019- 31.12.2019 | 6.855.666,29 | 5.408.903,56 | 1.446.762,73 |
01.01.2020 - 31.12.2020 | 6.905.198,87 | 5.267.479,07 | 1.637.719,80 |
01.01.2021- 31.12.2021 | 8.545.011,01 | 6.065.961,75 | 2.479.049,26 |
Toplam | 31.967.349,27 | 24.915.501,03 | 7.051.848,24 |
01.06.2017 - 31.12.2021 tarihleri arasında parkmetre ve otopark işletmeciliğinden elde edilen 31.967.349,27 TL toplam tahakkuk tutarından 24.915.501,03 TL toplam tahsilat tutarının düşülmesi sonucu 2021 yılı faaliyet sonu itibarıyla 7.051.848,24 TL alacak tutarı kalmıştır.
Yapılan incelemede; parkmetre ve otopark işletmeciliği ile ilgili verilen hizmet karşılığı tahakkuk eden tutarların muhasebe hesaplarına alınmadığı ve muhasebe sistemi dışında yazılım sistemi üzerinden takip edildiği, tahakkuk eden tutarlardan tahsilat yapıldığında tahsil edilen tutarların Şirketin gelir hesaplarına intikal ettirildiği, dolayısıyla 31.12.2021 tarihi itibarıyla 7.051.848,24 TL alacak tutarının da muhasebe hesaplarına alınmayarak muhasebe sistemi dışında takip edildiği anlaşılmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Safî kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesinde “(1) Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanır.
(2) Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır…”
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “İndirilecek giderler” başlıklı 40’ıncı maddesinde ise “Safi kazancın tesbit edilmesi için, aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir:
1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler…”
hükümlerine yer verilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen 24.04.2014 tarih ve 62030549-125[8- 2013/237]-1185 sayılı Özelge’de “Ticari kazancın tespitinde "tahakkuk esası ilkesi" ve
"dönemsellik ilkesi" olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir…
Tahakkuk, gelir ve giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmesini ifade eder. Tahakkuk esasında, geliri doğuran muamelelerin eksiksiz olarak tekemmül etmiş olması, gelirin elde edilmiş sayılması için yeterlidir. Diğer bir ifade ile tahakkuk esasında vergilendirme yapılabilmesi için, alacak hakkının doğmuş olması gerekir. Gerek hasılat gerekse giderlerin hangi hesap dönemine ilişkin olduğunun tespiti açısından hasılatın tahsil edilip edilmediğinin, giderlerin ise ödenmiş olup olmadığının bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.” denilmiştir.
Yukarıda yer alan mevzuat ve özelge çerçevesinde kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Kanun’un ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirlenerek ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmıştır.
Diğer bir anlatımla, kurumlar vergisi mükellefi olan Şirketin ticari kazanç elde etmesi, tahsil esasına değil tahakkuk esasına bağlanmış, ticari kazancın gerçekleşmesi için ticari işlemin eksiksiz olarak yerine getirilmiş olması vergi kanunları açısından yeterli sayılmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen anılan Özelge’de de bu hususa net olarak yer verilmektedir. Kısaca, Şirketin ticari kazancının tespitinde, sadece tahsil edilen gelirlerin değil tahakkuku gerçekleşen gelir miktarlarının da dikkate alınması gerekmektedir.
Sonuç olarak, Şirket tarafından 01.06.2017-31.12.2021 tarihleri arasında parkmetre ve otopark işletmeciliği işinden elde edilen ve 2021 yıl sonu itibarıyla toplam 7.051.848,24 TL bakiye alacak tutarının muhasebe sistemi dışında izlenmesinin muhasebe ilkeleri ile vergi kanunları açısından uygun olmadığı ve bilançoda alacak hesaplarının eksik göründüğü düşünülmektedir.