Belediyede taşınmazlara ilişkin yapılan incelemelerde envanter kayıtları ile muhasebe kayıtlarının birbirinden farklı olduğu görülmüştür.

Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik'in 5’inci maddesinde, kamu idarelerine ait taşınmazların mevcutlarla birlikte içinde bulunulan yılda çeşitli yollarla edinilenlerin ve elden çıkarılanların miktar ve değer olarak takip edilmesi amacıyla kayıt altına alınacağı ifade edilmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise hangi taşınmazların hangi formlarda takip edileceği belirtilmiştir.

Aynı Yönetmelik'in “Kayıt değişikliği işlemleri” başlıklı 11’inci maddesinde ise, kayıtlarda meydana gelen değişikliklerin en geç yedi gün içinde muhasebe hizmetlerini yürüten mali hizmetler birimine gönderileceği hüküm altına alınmıştır.

Yukarıdaki Yönetmelik hükümlerine göre Belediyenin sahip olduğu taşınmazların mevzuata uygun bir şekilde kayıt altına alınması, kayıtlarda yapılacak değişikliklerin belirtilen sürelerde mali hizmetler birimine gönderilmesi ve envanter kayıtlarıyla muhasebe kayıtları arasında uyum sağlanması gerekmektedir.

Ancak Belediyenin sahip olduğu taşınmazların envanter kayıtları ile muhasebe kayıtları incelendiğinde; 2020 yılı sonu itibarıyla Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik gereği düzenlenen taşınmaz icmal cetvelinde belediye taşınmazlarının toplam değeri 969.605.404,45 Türk Lirası iken, muhasebe kayıtlarında 250 Arazi ve arsalar hesabı, 251 Yeraltı ve yerüstü düzenleri hesabı ve 252 Binalar hesabının toplam değeri 1.778.173.111,30 Türk Lirası olarak görünmekte ve icmal kayıtları ile muhasebe kayıtları arasında 808.567.706,85 liralık bir fark ortaya çıkmaktadır.


Yapılan incelemelerde bu farkın 701.623.418,91 Türk Lirası gibi önemli bir kısmının 251 Yeraltı ve yerüstü düzenleri hesabından kaynaklandığı, asfalt, iş makinesi kiralama vb. yol çalışmalarının maliyetinin muhasebe kayıtlarına alındığı, ancak icmal kayıtlarında güncel olarak takip edilemediği görülmüştür. Ayrıca muhasebe kayıtlarında 250 Arazi ve arsalar hesabı 5.990.411,50 Türk Lirası ve 252 Binalar hesabı da 100.953.876,44 Türk Lirası fazla görünmektedir. Dolayısıyla bilançoda yer alan 250, 251 ve 252 numaralı hesaplar doğru ve güvenilir bilgileri yansıtmamaktadır.

Belediye tarafından, taşınmaz envanter kayıtları ile muhasebe kayıtları arasındaki farkın giderilmesi için, geçici kabulü yapılarak varlık hesaplarına alınan yatırımların geçici kabul tutanaklarının mali hizmetler birimi yanı sıra, imar ve şehircilik birimine de gönderilmesi ve böylece ortaya çıkabilecek farkın en aza indirilmesi yönünde çalışmalar başlatılmıştır. Ancak bu durumun 2020 yılı sonu itibarıyla mali tablo kayıtları ile Belediyenin varlık kayıtları arasındaki farktan oluşan hatayı gidermesi beklenilemez.

Öte yandan farkı ortaya çıkaran ana unsur olarak, niteliksel olarak varlığın değerini doğrudan artırmayan araç ve iş makinesi kiralamaları gibi hizmet alımları ile hangi varlığın bünyesine girdiğinin tespitinde zorluk olan malzeme alımlarının, varlık hesapları yerine giderler hesabına kaydedilmesi hususunda, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümleri ve 47 sayılı Amortisman ve Tükenme Payları Genel Tebliği ilkeleri doğrultusunda bir kriterin belirlenmesi gerekir. Malzeme alımlarının varlıkların değerine ilave edilmesi kriterinin benimsenmesi durumunda ise, varlığın değerini artırdığına karar verilen bu malzeme alımlarının da, hangi varlığın değerini artırdığı bilgisi ile birlikte imar ve şehircilik birimiyle paylaşılması icap edecektir.


Belediyenin mali hizmetler birimi ile emlak birimi arasında koordinasyon sağlanarak icmal kayıtları ve muhasebe kayıtları arasındaki farkın kaynağının tespit edilerek muhasebe kayıtları ile icmal kayıtları arasında uyum sağlanması gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?