Karar Künyesi
Manisa Büyükşehir Belediyesi Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün 2018 yılı mali tablolar ve eki belgelerin incelenmesinde; Elektrik dağıtım/tedarik şirketine güvence bedeli adı altında ödemelerde bulunulduğu görülmüştür.
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği “Güvence bedeli” başlıklı 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında;
“Tedarikçi, tüketimi düşük serbest tüketiciden elektrik enerjisi ve/veya kapasite satışına ait ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeme riskine karşılık güvence bedelini anlaşma yapılırken nakit ya da teminat mektubu olarak talep edebilir. Güvence bedelinin peşin ya da taksitlendirme yoluyla alınıp alınmayacağı ve ne zaman talep edileceğine ilişkin hususlar ikili anlaşmada açıkça ifade edilir.”
denilmektedir.
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Elektrik Piyasası Kanunu’na, dayanılarak hazırlanmış ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından Resmi Gazete ’de yayımlanmıştır. Kanun’da da güvence bedeli alınacağına ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Yani “Güvence Bedeli ”ne ilişkin düzenleme ikincil mevzuat ile yapılmıştır.
Dağıtım/Tedarik Şirketleri, tüketicinin borcunu ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeme gibi risklere karşı, abonelik sırasında güvence bedelini teminat olarak almaktadırlar. Alınan bu teminat tüketicinin aboneliğini sonlandırması halinde de iade edilmektedir. Satış sözleşmesinin feshi veya sona ermesi veya eski sayacın ön ödemeli sayaçla değiştirilmesi gibi durumlarda güvence bedelleri iade edilmektedir. İade işlemi ise müşterinin tüm borçlarını
ödenmiş olması, nakit olarak alınan güvence bedellerinin ilgili mevzuat çerçevesinde güncelleştirilmesi ve yapılan sözleşmelerin değerlendirilmesi gibi temel şartların oluşmasıyla gerçekleşmektedir. Yani güvence bedeli adı altında yapılan ödemeler kesintisiz ve sürekli olmayıp, gerekli şartlar oluştuğunda ilgilisine iade edilmektedir.
Ancak Kamu kurum ve kuruluşları, devletin temel yapısını oluşturan ve sürekliliği olan kurumlardır. Dolayısıyla elektrik ve doğal gaz alımları da kamu kurum ve kuruluşları için süreklilik arz eden alımlardır. Bu nedenlerle Kamu kaynağının süresiz olarak özel hukuk alanında rehin tutulması gibi bir uygulama söz konusu olmaktadır. Bu uygulama hem kamu kaynağının kullanılması ve değerlendirilmesini kısıtlamakta hem de özel sektör dâhil tüm toplumsal işleyişin alt yapısını hazırlayan kamu ve kuruluşlarının varoluş amacıyla bağdaşmamaktadır.
Aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere, İdare tarafından son beş yıl için toplamda 12.262.296,44 TL kamu kaynağı “güvence bedeli” altında bir firmaya ödenmiştir. Ülke genelindeki kamu idareleri dikkate alındığında, önemli miktarda kamu kaynağının sınırsız süre ile güvence bedeli olarak ödendiği ve kamu yararına kullanımının kısıtlanmış olduğu görülecektir.
Ayrıca yukarıdaki mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, güvence bedeli alınması emredici hukuk kurallarına bağlanmış bir değer olmayıp, imzalanacak sözleşmeler kapsamında güvence bedelinin alınıp alınmayacağı ikili anlaşmalara bağlanmıştır. Taraflardan birinin kamu tüzel kişiliği olduğu düşünüldüğünde, kamu tüzel kişiliği tarafından ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi gibi bir riskin de söz konusu olmayacağı açıktır.
Söyle ki; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “giderlerin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’ncü maddesinde harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanacağı ifade edilmiştir.
Aynı Kanun’un “Ödenemeyen giderler ve bütçeleştirilmiş borçlar” başlıklı 34’ncü maddesinde ise, ödeme emri belgesine bağlandığı halde ödenemeyen tutarlar, bütçeye gider yazılarak emanet hesaplarına alınır ve buradan ödenir. Ancak, malın alındığı veya hizmetin yapıldığı malî yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar talep edilmeyen emanet hesaplarındaki tutarlar bütçeye gelir kaydedilir. Gelir kaydedilen tutarlar, mahkeme kararı üzerine ödenir.
Kamu idarelerinin nakit mevcudunun tüm ödemeleri karşılayamaması halinde giderler, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödenir. Ancak, sırasıyla kanunları gereğince diğer kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, prim, fon kesintisi, pay ve benzeri tutarlara, tarifeye bağlı ödemelere, ilama bağlı borçlara, ödenmemesi halinde gecikme cezası veya faiz gibi ek yük getirecek borçlara ve ödenmesi talep edilen emanet hesaplarındaki tutarlara öncelik verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
Dolayısıyla, Dağıtım şirketlerinin alacaklarının güvence altına alınmasını öngören düzenlemelere kamu kurumları açısından gerek kalmamakta, bir giderin gerçekleştirilmesi ve hak sahiplerine ödenmesi Kanun hükümleriyle güvence altına alınmış olmaktadır.
Ayrıca, Dağıtım/tedarik şirketlerinin kanunlarında ve yönetmeliklerinde, “güvence bedeli” alınmasına ilişkin kamu-özel ayrımı yapılmamış olmakla birlikte, kamu kurum ve kuruluşları açısından “güvence bedeli” ödenmesini gerektiren bir hususun bulunmadığı açıktır.
Yukarıda açıklandığı üzere, anılan şirketlerin kamu kurum ve kuruluşlarından “güvence bedeli” alınmamasına ilişkin düzenleme yapılması, kamu kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması için konunun ilgili mercilere iletilmesi uygun olacaktır.
Tablo 17 : Manisa Büyükşehir Belediyesi Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Tarafından 31.12.2018 İtibariyle Ödenen Güvence Bedelleri İcmali
Dönem/Yıl | Elektrik Alımları İçin | ||
Güvence Bedeli Tanımı | Güvence Bedeli Ödenen Kurum/Kuruluş | Güvence Bedeli Tutarı (TL) | |
2014 | - | - | - |
2015 | Abonelik Bedeli | G… E… | 17.601,02 |
2016 | Abonelik Bedeli | G… E… | 55.368,92 |
2017 | Abonelik Bedeli | G… E… | 97.581,28 |
2018 | Abonelik Bedeli | G… E… | 6.900,48 |
2018 | Abonelik Bedeli (Banka Teminat Mektubu) | G… E… | 12.084.844,74 |
TOPLAM | 12.262.296,44 |
Kamu idaresi cevabında; Özetle, “Güvence bedeli olarak tespit edilen rakamların yüksek miktarları içermesi, kamu kaynaklarının güvence bedeli adı altında enerji tedarik şirketlerine verilmesinin kamu yatırımlarını olumsuz etkileyeceğini, bundan dolayı bir kamu kurumu olan Genel Müdürlükten güvence bedeli istenilmemesi gerektiğini içeren 07/03/2018 tarih ve E.11343 sayılı yazı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna yazılmıştır. Kurumumuzun güvence bedelinden muaf olabilmesi için mevzuat değişikliği gerekmektedir.” Şeklinde ifade edilmiştir.
Sonuç olarak Kamu kurum ve kuruluşları, devletin temel yapısını oluşturan ve sürekliliği olan kurumlardır. Dolayısıyla elektrik ve doğal gaz alımları da kamu kurum ve kuruluşları için süreklilik arz eden alımlardır. Bu nedenlerle Kamu kaynağının süresiz olarak özel hukuk alanında rehin tutulması gibi bir uygulama söz konusu olmaktadır. Bu uygulama hem kamu kaynağının kullanılması ve değerlendirilmesini kısıtlamakta hem de özel sektör dâhil tüm toplumsal işleyişin alt yapısını hazırlayan kamu ve kuruluşlarının varoluş amacıyla bağdaşmamaktadır. Bulguda da belirtildiği üzere, anılan şirketlerin kamu kurum ve kuruluşlarından güvence bedeli alınmamasına ilişkin düzenleme yapılması, kamu kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması için konunun ilgili mercilere iletilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.