Karar Künyesi
İdarenin mülkiyetinde olan ve kiraya verilen bir taşınmazın kira bedeli herhangi bir dayanağı olmadan yersiz olarak indirilmiştir.
Ortahisar İlçesi, Boztepe Mahallesi, Numan Gül Caddesi No: 12 adresinde yer alan taşınmaz, 1967 yılında 2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanunu hükümlerine göre ihale edilerek, kiralanmıştır. Sonrasında ise birçok kez süre uzatımı yapılarak, kira sözleşmesi devam ettirilmiştir. İlgili taşınmaz piknik alanı, kafeterya vb. amaçlarla kullanılmaktadır. 2020 yılında ise kiracı ilgili taşınmazın bir kısmını kullanmadığını bir dilekçeyle ifade ederek, kira bedelinde indirim talep etmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine aykırı olarak, indirim talebi kabul edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 339’uncu maddesinde;
“ Konut ve çatılı işyeri kiralarına ilişkin hükümler, bunlarla birlikte kullanımı kiracıya bırakılan eşya hakkında da uygulanır. Ancak bu hükümler, niteliği gereği geçici kullanıma özgülenmiş taşınmazların altı ay ve daha kısa süreyle kiralanmalarında uygulanmaz. Kamu kurum ve kuruluşlarının, hangi usul ve esaslar içinde olursa olsun yaptıkları bütün kira sözleşmelerine de bu hükümler uygulanır.”
Aynı Kanun’un 138’inci maddesinde;
“ Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı
takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.”
Ayrıca ilgili Kanun’un 324’üncü maddesinde;
“ Kullanıma elverişli bulundurulduğu sürece kiralanan, kiracının kendisinden kaynaklanan bir sebeple kullanılmasa veya sınırlı olarak kullanılsa bile kiracı, kira bedelini ödemekle yükümlüdür. Bu durumda, kiraya verenin yapmaktan kurtulduğu giderler kira bedelinden indirilir.”
hükümleri yer almaktadır.
Bu hükümlere göre; kamu kurum ve kuruluşlarının, hangi usul ve esaslar içinde olursa olsun yaptıkları konut ve çatılı işyerlerine ait bütün kira sözleşmelerine de Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Olağanüstü durumların sonradan ortaya çıkması halinde ve borçlunun kusurunun olmaması şartıyla sözleşmeler uyarlanabilecektir. Ayrıca kiralanan taşınmaz kullanıma uygun olduğu sürece, kiracı sınırlı olarak kullanım yapsa bile, kirayı tam olarak ödemek zorundadır.
Yapılan incelemelerde ise; kiracının ilgili taşınmazın bir kısmını kullanmadığı gerekçesiyle, idarenin kira bedelinde indirime gidildiği tespit edilmiştir. Diğer bir ifadeyle herhangi olağanüstü bir durum olmadan, tüm taşınmaz kullanıma uygun olmasına rağmen kira bedelini 22.000 TL’den 15.000 TL’ye düşürüldüğü tespit edilmiştir.
Kira bedelinin mevcut sözleşme hükümlerine göre tahsilinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.