Şirketin, vergi ve SGK prim borçlarını vadesinde ödemediği ve bu nedenle de gecikme cezası ödediği görülmüştür.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Kabul edilmeyen indirimler” başlıklı 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, kurum kazancının tespitinde bu Kanun’a göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin indirim konusu yapılamayacağı ifade edilmiştir.

Şirket tarafından bu şekilde ödenen gecikme zammı ve faizlerin Şirketin hasılatından indirimi kabul görmeyen giderler olması nedeniyle Şirketin kurum kazancına ilave edilerek vergi matrahına eklenmektedir. Dolayısıyla yapılan bir gider sonucunda bu tutarın kurum kazancından indirimi kabul edilmemesi ve kurum kazancına ilave edilmesi Şirketin vergi yükünü arttırmaktadır. Bu sebeple kanunen kabul edilmeyen giderler, Şirketin gelirlerinin azalmasına sebep olduğu gibi vergi matrahını artırarak dolaylı olarak Şirketin öz sermayesinde azalışa sebep olmaktadır.

Şirket tarafından 2023 yılında vergi vade tarihlerinin geçirilmesi sebebiyle 4.337.411,09 TL, sosyal güvenlik prim borçlarının vadelerinin geçirilmesi sebebiyle 1.469.738,39 TL kanunen kabul edilmeyen gider yapıldığı tespit edilmiştir.

Şirket cevabında, basiretli her iş adamı gibi planlamaya özen gösterildiği, gerçekleştirilen iki büyük tesis yatırımı ile diğer ticari işletme ve şube açılışlarının, orta ve uzun vadede kâra dönüşmesiyle bulguya konu ödemelerin gününde yapılacağı ifade edilmektedir. Ancak bulguda da belirtildiği üzere 2023 yılında ödenen gecikme cezalarının bulunması, planlamada çok da dikkatli olunmadığını göstermekte olup, orta ve uzun vadede geleceği öngörülen kara dayanılarak kısa vadede gecikme cezası ödenmesi de basiretli iş adamı niteliğine uymamaktadır. Ayrıca cevapta, gelecekte öngörülen kâr miktarı belirtilmemekte, gerçekleşecek bu karın gecikme cezasının üzerinde olup olmayacağına dair bir izahatta bulunulmamaktadır. Dolayısıyla vergi ve SGK primlerine ilişkin ödemelerin zamanında yapılarak gecikme cezası ödenmemesi hususuna dikkat edilmesinin Şirket mali kaynakları açısından uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak, Şirket tarafından vergi ve SGK primlerinin ödenmesinde temerrüde düşmeyecek şekilde nakit planlaması yapılarak gecikme zammı olarak ödenen ve kanunen kabul edilmeyen gider olarak hesaplara alınan tutarların ortadan kaldırılmasına yönelik önlemlerin alınması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?