Karar Künyesi
İdarenin taşınmaz envanterine kayıtlı taşınmazları ile tapuda ve muhasebede kayıtlı taşınmazlarının uyumlu olmadığı görülmüştür.
02.10.2006 tarih ve 26307 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik’in “Kayıt ve kontrol işlemleri’’ başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasında, taşınmaz kayıt ve kontrol işlemleri, kamu idarelerine ait taşınmazların mevcutlarla birlikte içinde bulunulan yılda çeşitli yollarla edinilenlerin ve elden
çıkarılanların miktar ve değer olarak takip edilmesi amacıyla kayıt altına alınmasıdır denilmiştir.
Sözü edilen Yönetmeliğin “Kayıt şekli” başlıklı 7'nci maddesinin birinci fıkrasında, Kamu idarelerinin doldurması gereken formlar, Ek 1’deki Kayıt Planı esas alınarak, tapu kütüğünde adlarına tescilli olan ve tapuda kayıtlı taşınmazlar başlığında yer alan taşınmazlar için Tapuda Kayıtlı Olan Taşınmazlar Formu, tapu kütüğünde kayıtlı olmayan ve tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar başlığında yer alan taşınmazlar için Tapuda Kayıtlı Olmayan Taşınmazlar Formu, orta malları başlığında yer alan taşınmazlar için Orta Malları Formu, genel hizmet alanları başlığı altında yer alan taşınmazlar için Genel Hizmet Alanları Formu, tapu kütüğünde üçüncü kişiler adına tescilli veya diğer kamu idarelerinin yönetiminde olmakla birlikte irtifak hakkı tesisi, tahsis, kiralama, kullanma izni verilmesi gibi yollarla kullanım hakkı kendilerine verilen taşınmazlar için Sınırlı Aynî Haklar ile Kişisel Haklar ve Tahsis Formu olarak sayılmış, aynı maddenin ikinci fıkrasında da, bu formların kamu idarelerinin taşınmaz kayıt ve kontrol işlemleriyle görevli birimlerince hazırlanacağı, taşınmaz icmal cetvelleri hazırlanmak üzere mali hizmetler birimine gönderileceği, mali hizmetler birimince formların konsolide edilerek bu Yönetmelik ekinde (Ek 7) bulunan örneğe uygun şekilde taşınmaz icmal cetvelleri oluşturulacağı belirtilmiştir.
Böylelikle fiili envanteri çıkarılan taşınmazlar daha sonra, Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik’in ilgili hükümleri ile Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin maddi duran varlıklar hesap grubuna ilişkin işlemlerin düzenlendiği 187’inci maddesi hükümlerine göre muhasebe kayıtlarına alınacaktır.
Tapu Müdürlüğünden alınan yazıdan, tapu kütüğünde İdare adına tescilli ana taşınmaz sayısının zemin şerh beyanı, hisse şerh beyanı, ipotekli, rehinli ve davalı olmak üzere toplam 1.957 adet olduğu anlaşılmıştır. İdare taşınmaz envanterinde ise tapuda kayıtlı taşınmaz sayısı 2.984’tür. Yine 54 adet taşınmazın tapuda İdare adına tescil edilmiş olmasına karşın envanter ve muhasebe kayıtlarının bulunmadığı, taşınmaz envanterinde kayıtlı 6 adet taşınmazın da muhasebe kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir.
İdare verdiği cevapta, tapu kayıtları ile idare taşınmaz envanteri arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi için taşınmazların saha çalışmaları, güncel durum tespiti ve ölçümlerinin yapıldığını; tapu kayıtlarında İdare adına tescil edilmiş olmasına rağmen envanter ve muhasebe kayıtlarında yer almayan 54 adet taşınmazın arazide ölçüm ve tespit çalışmalarının yapıldığını, güncel tapu bilgilerine göre envanter kayıtlarının tamamlandığını ve
muhasebeleştirme işlemlerinin ise en kısa zamanda yapılacağını; taşınmaz envanterine kayıtlı olup da muhasebe kayıtlarında yer almayan 6 adet taşınmazın 2021 yılı içerisinde 5 adedinin kamulaştırma yolu ile 1 adedinin ise tahsisen devir yolu ile İdare adına tapuda tescil edildiğini ve ardından envantere alındığını, bahse konu taşınmazların muhasebe kayıt işlemlerinin en kısa zamanda yapılacağını belirtmiştir.
Sonuç olarak; İdare taşınmazlarının söz konusu formlarda yer alan bilgileri içerecek şekilde kayıtlarının tutulması, icmal cetvellerinin oluşturulması ve Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği gereği gerçeğe uygun haliyle mali tablolarda ilgili hesaplarda gösterilmesi gerekmektedir.