Burdur Belediyesi gelir işlemlerinin incelenmesi sonucunda; Belediye gelirlerinden doğan alacakları zamanında ödemeyen bazı mükelleflerin taşınmaz ve taşınırlarına konulan şerh yaptırımlarının, alacaklar tahsil edilmediği halde kaldırıldığı tespit edilmiştir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Ödeme emri” başlıklı 55’inci maddesi ilk fıkrasına göre amme alacağını vadesinde ödemeyen mükelleflere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiği bir “Ödeme emri” ile tebliğ olunacağı düzenlenmiştir. Mevzuat uyarınca, kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu mükellef, 15 gün içinde borcunu ödemek veya ödememe durumunda ise mal bildiriminde bulunmak zorundadır. Kendisine ödeme emri tebliğ edildiği halde 15 gün içinde borcunu ödemeyen ve mal bildiriminde de bulunmayan borçlu mükellefler hakkında, 6183 sayılı Kanun'un 60’ıncı maddesi uyarınca hapsen tazyik talebinde bulunulur. Borçlunun hapsen tazyiki için, Belediyece bir yazı ile icra mahkemesine başvurulur. Bu şekilde alınan hapsen tazyik kararları, infaz için derhal yetkili Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.

Yine mevzuat hükümleri gereği, kendisine ödeme emri tebliğ edildiği halde 15 gün içerisinde borcunu ödemeyen borçlular hakkında cebren tahsil, haciz işlemleri yapılmalıdır. Belediyeye borçlu mükelleflerin gayrimenkul, araç, nakit değeri bulunup bulunmadığını araştırmak için ilgili birimlere haciz bildirisi tebliğ edilir. 6183 sayılı Kanun’un 77’nci maddesine göre menkul malların haczi, 88’inci maddesine göre gayrimenkul malların haczi, 79’uncu maddesine göre ise üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Yapılan incelemelerde, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre bazı mükellefler için alacakların tahsilinin sağlanması amacıyla taşınır ve taşınmaz mallara konulan şerhlerin, alacaklar tahsil edilmediği halde kaldırıldığı tespit edilmiştir. Geçmiş yıllardan Belediyenin alacaklısı olduğu 55596, 85287, 19253, 54841, 85890, 13318, 43668, 23289, 42801, 70182,

13606, 74055, 6280, 11232, 55302, 38979 sicil nolu 16 mükellefe ait toplam 212.630, 37 TL alacağın tahsil edilmeden; 9 mükellefin araçları, 4 mükellefin taşınmazları ve 2 mükellefin hem araç hem de taşınmazları üzerinde yer alan şerhlerin kaldırıldığı görülmüştür. Taşınır ve


taşınmaz mallarında şerhi kaldırılan bu mükelleflere, yapılandırma kanunlarından kaynaklanan ve icra dairelerince zorunlu icra nedeniyle şerhi kaldırılanlar dahil edilmemiştir. Söz konusu alcakların tahsili sağlandıktan sonra ilgili mükelleflere ait araç ve taşınmaz tapu şerhlerinin kaldırılması gerekmektedir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun "Belediye başkanının görev ve yetkileri" başlıklı 38'inci maddesine göre belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etme görevi belediye başkanına verilmiş ve bu konuda belediye başkanı birinci derecede sorumlu kılınmıştır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun "Gelirlerin toplanması sorumluluğu" başlıklı 38’inci maddesinde "Kamu gelirlerinin tarh, tahakkuk, tahsiliyle yetkili ve görevli olanlar, ilgili kanunlarda öngörülen tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin zamanında ve eksiksiz olarak yapılmasından sorumludur." denilmektedir. Gelirlerin tahakkuk ve takip görevi, aynı Kanun’un “Mali hizmetler” başlıklı 60’ıncı maddesinde Mali Hizmetler Birimine, gelirlerin tahsil görevi ise "Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları" başlıklı 61’inci maddesinde Muhasebe Yetkilisine verilmiştir. Kanun maddesi hükümlerine göre, ilgili kamu görevlileri Belediye gelirlerinin tahakkuk, tahsil ve takip süreçlerini yürütmekle yükümlüdürler.

Belediye tarafından verilen cevapta; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 62'nci maddesine göre amme alacağına yetecek miktar kadar menkul ya da gayrimenkul malların haczedileceği belirtildiği ve bu kapsamda amme alacağına yetecek kadar menkul yada gayrimenkul malların haczedildiği, bir mükellefin borcunun kısmi, bir mükellefinde borcunun tamamını ödediği belirtilmiştir.

Belediye tarafından gönderilen cevap değerlendirildiğinde; cevapta yer verilen Kanun maddesinde amme alacağına yetecek kadar menkul ya da gayrimenkul malların haczedilmesi düzenlemesi, söz konusu menkul veya gayrimenkul malların haczedilerek satılması ve paraya çevrilmesi aşamalarında mükelleflerin mağdur edilmemesi için getirilen düzenlemedir. Ancak uygulamada, Belediye herhangi bir menkul veya gayrimenkul malı haczederek paraya çevirme işlemi yapmamaktadır. Sadece taşınmaz mallara tapuda, taşınır mallara da noterler aracılığı ile şerh konulmakta söz konusu mallar haczedilmemekte, satılarak amme alacakları tahsil edilmemektedir. Bazı mükelleflerin mallarına konulan şerhlerin neden kaldırıldığı, hangi kriterlerin esas alındığı tespit edilememiştir. Bazı mükelleflerin menkul ya da gayrimenkul malını satacağı zaman şerhin kaldırılması ve başka mallarına şerh konulması amme alacağının tahsilinin sağlanması açısından doğru bir yaklaşım değildir.


Açıklanan nedenlerle, 6183 sayılı Kanun’un yukarıda açıklanan madde hükümleri gereğince taşınır ve taşınmaz mallara konulan şerhlerin alacaklar tahsil edilmeden kaldırılmaması; amme alacağına yetecek kadar malın haczedilerek paraya çevrilmesi ve amme alacağının tahsilinin sağlanması; gelirlerin tahakkuk, tahsil ve takibini yapan birimler arasında etkin bir koordinasyonun sağlanması gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?