Belediye meclisinin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 18’inci maddesinde sayılan yetkilerinden bazılarını Belediye Encümenine ve Belediye Başkanına, Belediye Encümeninin de yine Kanunun 34’üncü maddesinde sayılan yetkilerinden bazılarını Belediye Başkanına devrettiği görülmüştür. Söz konusu husus 2017 yılı Sayıştay Denetim Raporunda da yer almakta olup yetki devirlerinin iptal edilmediği anlaşılmıştır.

Türk kamu yönetiminde yetkiler kullanılması zorunlu, vazgeçilmez ve devredilmez yetkilerdir. Bu bağlamda, kamu görevlileri için yetki aynı zamanda bir yükümlülüktür. Yetki ile donatılmış bir kamu görevlisi kanunun öngördüğü koşulların oluşması durumunda yetkisini kullanmak zorundadır ve idari makamlar kendi istekleriyle yetkilerini kullanmaktan feragat edemezler. İdari makamlar, kanun açıkça düzenlemediği sürece yetkilerini başka idari makamlara devredemezler.

Kamu yönetimi alanında yetki devri; Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemler ile hukukun genel ilkeleri uyarınca yetkili kılınan kamu yöneticilerinin, yetkilerinden bir kısmını, sınırlarını yazılı olarak belirleyerek aynı örgüt içinde alt kademelere devretmesi şeklinde tanımlanabilir. Yetki devri, 3046 sayılı Kanunun 02.07.2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nın 41’inci maddesiyle yürürlükten kaldırılan 38’inci maddesinde şöyle düzenlenmiştir: “Bakan, müsteşar ve her kademedeki bakanlık ve kuruluş yöneticileri, gerektiğinde sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla yetkilerinden bir kısmını astlarına devredebilir. Ancak yetki devri yetki devreden amirin sorumluluğunu kaldırmaz.”

3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra 58’inci Hükümet tarafından hükümet programıyla uyumlu bir şekilde hazırlanan Acil Eylem Planında sayılan dört başlıktan biri “Kamu Yönetimi Reformu”dur. Acil Eylem Planı kapsamında, kamu yönetimi reformunun genel çerçevesini ortaya koymak amacıyla Kamu Yönetimi Temel Kanunu adıyla bir kanun tasarısı hazırlanmıştır. Adı geçen kanun tasarısının “Yetki Devri” başlıklı 45’inci maddesinde “Bakanlıklar ile bağlı ve ilgili kuruluşların üst düzey yöneticileri, valiler, kaymakamlar ve belediye başkanlarının, sınırlarını açıkça belirtmek ve yazılı olmak şartıyla yetkilerinden bir kısmını astlarına devredebileceği, yetki devrinin, uygun araçlarla ilgililere duyurulacağı” hükme bağlanmıştır.

İdari işlemlerin yerine getirilmesinde idarenin uymak zorunda olduğu usul ve esasların belirlenmesi amacıyla son yıllarda hazırlanan bir başka kanun tasarısı da Genel İdari Usul Kanunu Tasarısıdır. Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanlığınca hazırlanan tasarının 19’uncu maddesinde yetki devri şu şekilde tanımlanmıştır:

“İdari makam, kanunla izin verilen hallerde ve yazılı olmak şartıyla işlem yapma yetkisini, kısmen ve hiyerarşik yapıya uygun olarak alt makamlara devredebilir. Devredilen yetkiler, devreden tarafından kullanılamaz.”

Yetki devrine ilişkin 5393 sayılı Belediye Kanunu’ndaki düzenleme ise Kanunun 42’nci maddesinde “Belediye başkanı, görev ve yetkilerinden bir kısmını uygun gördüğü takdirde, yöneticilik sıfatı bulunan belediye görevlilerine devredebilir.” şeklindedir. Bu düzenlemede yetkilerini devredebilecek makamlar sayılmış olup bu makamlar arasında meclis, encümen, kurul, komisyon vb. gibi organlar sayılmamıştır. Yetki devrine ilişkin 3046 sayılı Kanunun mülga 38’inci maddesinde ve yukarıda bahse geçen kanun tasarılarındaki düzenlemelerde de bu tip herhangi bir organın sayılmadığı görülmektedir.

Türk kamu yönetiminde, geçerli bir yetki devri için çeşitli koşulların sağlanması gerekmektedir. Aksi takdirde, koşulların sağlanmadığı bir devir işlemi yetki tecavüzü olarak hukuka aykırı sayılacaktır. Hukuka uygun bir yetki devri için idare hukuku doktrininde aranan koşullar aşağıdaki şekilde sayılabilir:

  1. Yasal Dayanak Koşulu (Yetki Devrinin Kanuniliği İlkesi): İdare hukukunda tüm yetkiler bir mevzuat ile verilir ve ancak yasal bir dayanak varsa ait olduğu organ veya makamca kullanılabilir. Kanun, tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge gibi düzenlemelerle düzenlenmemiş bir yetki kullanılamazken yalnızca belli organ, makam ve görevlilerce kullanılabileceği belirtilen yetkiler de başkalarınca kullanılamaz.

    Aynı şekilde yetki devri de ancak kanunla veya kanun hükmünde kararname ile öngörülmüş ise gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla tüzük, yönetmelik veya diğer bir düzenleyici işlemle bir idari makamın sahip olduğu yetkiyi diğer bir idari makama devretmesine izin verilemez. Şayet böyle bir yasal dayanak olmaksızın yetki devredilmiş ise bu devir hukuka aykırı bir devir olacak ve buna dayanılarak yapılacak her türlü tasarruf yetki yönünden sakat olacaktır. Örneğin; bir belediye meclisinin 9 meclis üyesinden oluşturduğu imar komisyonu isimli bir komisyonun kanunen belediye meclisine ait olan bir yetkiyle aldığı ret kararı Danıştay tarafından “İmar planlarında değişiklik yapılması hususunda yapılan başvuruları inceleme

    yetkisi belediye meclislerine ait olup bu yetki başka bir merci tarafından kullanılamaz.”

    denilerek iptal edilmiştir.


  2. Aynı Tüzel Kişilik İçinde Kalma Koşulu: Yetki devri yapılabilmesinin bir başka önemli koşulu yetki devri yapılacak üst ve ast iki makamın aynı tüzel kişilik içinde yer alması koşuludur. Ancak aynı tüzel kişilik içinde bulunan bir makam diğer bir makama doğru yetki devrinde bulunabilir. Örneğin Bakan müsteşarına, belediye başkanı belediye başkan yardımcısına, rektör dekana yetki devrinde bulunabilir. Ancak örneğin rektör Milli Eğitim Bakanlığına bağlı lise müdürüne doğru ya da Bakan ayrı bir tüzel kişiliği olan bir genel müdürlüğün genel müdürüne yetki devrinde bulunamaz.

  3. Kısmi Devir Koşulu: Üstler yetkilerinden ancak “bir kısmını” astlara devredebilirler. Bu, 3046 sayılı Kanunun mülga 38’inci maddesindeki “Bakan, müsteşar ve her kademedeki Bakanlık ve kuruluş yöneticileri, gerektiğinde sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla yetkilerinden bir kısmını astlarına devredebilir.” hükmünden zaten açıkça anlaşılmaktadır.

  4. Sınırların Aleniliği Koşulu: Devredilen yetkinin hukuki çerçevesi ve sınırları hiçbir kuşku ve tereddüde meydan vermeyecek şekilde açık ve net belirlenmelidir. Yukarıdaki mülga kanun maddesinde geçen “sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla” ifadesi bunu yeterince açık bir şekilde ifade etmektedir.

  5. Yazılılık Koşulu: Yetki devrinin yazılı olarak yapılması gerekir. Zira devrin yazılı bir metinle değil de sözlü yapılması kesinlik ve açıklık ilkelerini zedeleyecektir.

  6. Gereklilik Koşulu: 3046 sayılı Kanunun yetki devrini düzenleyen mülga 38’inci maddesinde geçen “gerektiğinde” ibaresinin, yetki devrinde bulunacak üste, yetki devrine, yetki devrine gitme zorunluluklarını gerekçeyle belgelendirme külfetini de yüklemekte olduğu düşünülebilir. Yetki devri geçerli gerekçelere dayanılarak yapılmalıdır.

  7. Devir Yasağına Dâhil Olmama Koşulu: Üstler yetkilerini devrederken devre konu olan işlemin dolaylı ya da doğrudan herhangi bir devir yasağına tabi olup olmadığına dikkat etmelidir. Anayasa Mahkemesinin bir kararında; Bakanlar Kurulu toplantılarına katılmak, kararnameleri imzalamak, başka bir bakanlığa vekâlet etmek, yönetmelik çıkarmak, atama yapmak, disiplin cezası vermek, uyuşmazlık mahkemesine başvurmak, idari vesayet gibi önemli yetkilerin devredilemeyeceği ve yalnızca Bakan tarafından kullanılabileceği belirtilmiş, bu konular dışındaki yetkilerin ise kamu hukukunda yetki devri esaslarına göre Bakan

    tarafından devredilebileceği ifade edilmiştir.1


  8. İlan Etme Koşulu: Yetki devrinin bir diğer geçerlilik koşulu devre ilişkin idari kararın üçüncü kişilere ilan edilmesidir. Usulüne uygun olarak yapılacak bir duyuru gerek idarenin korunması gerekse üçüncü kişilerin bilgilendirilmesi açısından zorunluluk arz etmektedir.

Yapılan incelemede;


Belediye Encümeninin 23.01.2013 tarihli ve 26 sayılı kararıyla “... Şu an mevcut olan iki yüzü aşkın kiracı için her yıl süre uzatımı işleminin teker teker yapılması yerine 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 34/g maddesi ile Belediye Encümenine verilen üç yıllık kira süresinin kullanılması konusundaki yetkinin Belediye Başkanına yetki devri yapılarak süre uzatımlarında üç yıl süreli yenileme işlemi yapılması durumunda zaman ve uygulamaaçısından önemli ölçüde kolaylık sağlayacağı planlanmaktadır. Yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde; ... 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 34/g maddesi ile Belediye Encümenine verilen üç yıllık kira süresinin kullanılması konusundaki yetkinin, kira süresi sona eren (süre uzatımlarında üç yıl süreli yenileme işlemi yapılması durumunda) Belediyemiz kiracıları hakkında uygulanmak üzere Belediye Başkanına, Belediye Meclisinin 11.04.2014 tarihli ve 37 sayılı kararıyla “. 6360 sayılı Yasa ile Belediyemiz sınırlarının 30.03.2014 tarihinden itibaren ilçe sınırları olması nedeniyle Belediyemizce kiraya verilecek olan veya kira süresi sona eren kiracılar hakkında uygulanmak üzere, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 18/e maddesindeki “Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına” hariç olmak üzere “Taşınmaz mal tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisine karar vermek” hükmü gereğince kira ve tahsis süresi en fazla 5 yıl olacak şekilde Belediyemizce yapılacak kiralamalarda yapılması gereken iş ve işlemlerde uygulanmak üzere Belediye Encümenine ve Belediye Başkanına yetki devri yapılmasına . Belediye Meclisimizce OY ÇOKLUĞU ile karar verildi.”

Denilerek, Belediye Encümenine ve Belediye Başkanına yetki devri yapılmasının uygun olduğuna karar verildiği görülmüştür.


1 Anayasa Mahkemesinin 27/3/1993 tarihli ve 1992/37 E., 1993/18 K. sayılı kararı, 12/1 0/1995 tarihli ve 22431 sayılı Resmi Gazete

Belediye Encümeni ve Belediye Meclisinin yapmış olduğu yetki devirleri yukarıdaki mevzuat hükümleri ve doktrinde yer alan çalışmalar çerçevesinde değerlendirildiğinde;

  • Encümenin ve Meclisin, yetkilerini devredebileceğine izin veren bir mevzuat hükmü ne 3046 sayılı Kanunun 703 sayılı KHK ile yürürlükten kaldırılan 38’inci maddesinde ne de yürürlükteki 5393 sayılı Kanunun yetki devrine ilişkin 42’nci maddesinde yer almamıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunu yetki devri konusunda sadece Belediye Başkanına izin vermektedir.

  • Encümenin, 5393 sayılı Belediye Kanunu ile kendisine verilmemiş bir yetkiyi devrettiği görülmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunu, Belediye Encümenine “taşınmaz malların süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına karar verme” yetkisini vermiş, kiralama işlemlerinde kira süresinin uzatılmasına dair bir yetki vermemiştir. Belediye Encümeni bu yetkisini de ancak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereği ihale yaparak kullanabilecektir.

  • Söz konusu yetki devirlerinde, Encümenin ve Meclisin, devrettikleri yetkilerinin sınırlarını oldukça geniş belirledikleri görülmekte olup bu da yukarıda açıklanan “Kısmi Devir Koşulu” koşuluna aykırıdır. Belediye Encümeni kira süresi sona eren tüm kiracılar hakkında uygulanmak üzere Belediye Başkanına, Belediye Meclisi de beş yıl veya daha az süreli taşınmaz kiralama ve tahsis işlemlerinin yapılması için Belediye Encümenine ve Belediye Başkanına yetki devri yapmıştır. Sınırları bu kadar geniş belirlenmiş bir yetki devri, yetkinin bir kısmının devri niteliğinde olmayıp mahiyeti itibariyle genel bir yetki devri niteliğindedir.

Yukarıda açıklanan gerekçelerle; söz konusu yetki devirlerinin yasal dayanaktan yoksun, bunlara dayanılarak yapılan ve yapılacak olan her türlü tasarrufun da yetki yönünden sakat olduğu sonucuna varılmıştır.

Kamu idaresi cevabında; “a) Bulgu maddesine konu Belediye Encümenin 23.01.2013 gün ve 26 sayılı kararı, İşletme ve İştirakler Müdürlüğünün 15.05.2019 tarih ve 4364 sayılı yazısına istinaden Belediye Encümeninin 15.05.2019 günlü toplantı gündemine alınarak 231 sayılı kararı ile iptal edilmesine karar verilmiştir.

b) Bulgu maddesine konu Belediye Meclisinin 11.01.2014 gün ve 37 sayılı kararı, İşletme ve İştirakler Müdürlüğünün 22.05.2019 tarih ve 4635 sayılı yazısına istinaden Belediye Meclisinin bundan sonraki ilk toplantı tarihi olan 11.06.2019 günlü toplantı gündemine alınarak iptal edilmesi yönünde işlem süreci başlatılmış olup devam etmektedir.”

Denilmiştir.

Sonuç olarak Bulguda da detaylı olarak açıklandığı üzere; Belediye Encümeni ve Belediye Meclisince taşınmaz malların kiralanması ve tahsisi, kira ve tahsis sürelerinin uzatılması gibi hususlarda yapılan yetki devirleri yasal mevzuata aykırı olup hukuka uygun değildir. İdare cevabında; Belediye Encümenince Belediye Başkanına yapılan yetki devri işleminin 15.05.2019 tarihi itibariyle iptal edildiği, Belediye Meclisince Belediye Encümenine ve Belediye Başkanına yapılan yetki devri işleminin de iptali için konunun 11.06.2019 tarihli meclis toplantı gündemine alındığı ifade edilmiş, ilgili kararlar cevap ekinde gönderilmiştir.

Mevzuata aykırı yetki devri işlemlerinin iptal edilmesine yönelik işlemlerin idarece tesis edildiği cevap eki belgelerden anlaşılmış olup 11.06.2019 tarihli meclis toplantı gündemine alındığı bildirilen yetki devrinin iptaline ilişkin hususun akıbeti 2019 yılı denetiminde değerlendirilecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?