Karar Künyesi
Necmettin Erbakan Üniversitesi Genel Sekreter kadrosu dolu iken koşulları sağlamayan bir memurun bu kadroya “tedviren” Genel Sekreter olarak görevlendirildiği ve harcama yetkililiğini kullandığı tespit edilmiş olup, aynı tarihte Genel Sekreter kadrosunu işgal eden diğer kişinin de Genel Sekreter Yardımcılığı kadrosuna “vekaleten” atandığı görülmüştür.
Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu düzenlemektedir.
Anılan Kanunun "Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları" başlıklı 86 ncı maddesine göre; memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabileceği ve yine boş kadrolara ait görevlerin memurlara vekaleten gördürülebileceği belirtilmiştir. Dolu kadro, kadronun halen başka bir memur tarafından işgal ediliyor olması halidir. Böyle bir kadroya yani dolu kadroya vekalet ise, ancak kadroda bulunan memurun kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılması halinde mümkündür.
Necmettin Erbakan Üniversitesinde, 28.08.2019 tarihinde Genel Sekreter olma koşullarını sağlayan bir kişinin Genel Sekreter olarak ataması yapılmış ve görevine başlamış olup, aynı gün Genel Sekreter Yardımcılığı kadrosuna vekaleten atanmıştır. Yine aynı tarih olan 28.08.2019 tarihinde Genel Sekreter olmak için gereken kamu hizmeti şartını taşımayan başka bir kişi de dolu olan Genel Sekreterlik kadrosuna “Tedviren” atanmıştır. 2020 yılında da bu vekaleten ve tedviren görevlendirmenin devam ettiği görülmüştür.
Üniversitenin genel sekreterlik kadrosuna atama yapılmış olup, anılan kadro doludur. Esas olan, kadroyu işgal eden kişi tarafından Genel Sekreterlik görevin yürütülmesidir. Ancak Üniversitenin Genel Sekreterlik görevi, tedviren ataması yapılan kişi tarafından yürütülmekte ve kadroyu işgal eden kişi ise Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Üniversitenin internet sayfası da bu durumu doğrulamaktadır.
Dolu kadroya yapılan “tedviren” atamaya gelince bu görevlendirme, asılda aranan koşullara sahip vekil kamu görevlisi bulunamadığı hallerde başvurulan, boş kadrolar için
kullanılması mümkün olan bir görevlendirme usulüdür. Asilin tüm şartlarına sahip olan vekaletten farklı olarak tedviren görevlendirme olarak adlandırılan bu usul, bir kamu hizmetini asaleten yürütmekle yükümlü olan kamu görevlisinin çeşitli sebeplerle bu görevini ifa edemediği ve asılda aranan koşullara sahip vekil kamu görevlisi de bulunamadığı hallerde; kamu hizmetinin sürekliliği ilkesi gereği asılda aranan niteliklere en yakın personeller arasından yapılan görevlendirme şeklinde tanımlanabilir.
Türk Hukukunda tedviren görevlendirmenin yasal bir dayanağı yoktur. 99 seri nolu Devlet Memurları Tebliğinde “…asilde aranan şartlara sahip vekil memur bulunamadığı takdirde, hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından herhangi bir şekilde boşalmış veya boş bulunan bir görevin öncelikle varsa yardımcıları yoksa asilde aranan şartlara en yakın personel tarafından tedviren gördürülmesi mümkün görülmektedir..” denilmek sureti ile tedvirden bahsedilmiştir. Ancak ne devlet memurlarına uygulanacak genel kanun niteliğinde olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ne de Devlet Memurları Kanunu’nun kapsamı dışında kalan diğer kamu görevlilerinin kendi özel kanunlarında tedviren görevlendirme şeklinde bir görevlendirme usulü bulunmaktadır.
“Yükseköğretim Üst Kuruluşları İle Yükseköğretim Kurumlarının İdari Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”nin 26’ıncı maddesinde Üniversite İdari Teşkilatı sayılmış olup Genel Sekreterlik ilk sırada yer almıştır. Takip eden 27’inci maddede ise; Genel Sekreterin yapması gereken görevler sıralanırken üniversite idari teşkilatının başı olduğu özellikle belirtilmiştir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu'nun "Harcama yetkisi ve yetkilisi" başlıklı 31 inci maddesinde de, "Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir." denilmekte, 5018 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan 1 seri numaralı Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ'in "Harcama Yetkililerinin Belirlenmesi" başlıklı 2’nci bölümünde de; "5018 sayılı Kanunun 5436 sayılı Kanunla değişik 31 inci maddesinin birinci fıkrasında bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisi olarak belirlenmiştir. Bu hüküm uyarınca bütçe sınıflandırması harcama yetkilisini belirleyen temel unsur olmaktadır." hükmü yer almakta olup harcama yetkisinin kim tarafından kullanılacağı açıkça belirtilmiştir.
Anılan tebliğin, Özel Bütçeli İdarelerde Harcama Yetkililerini gösteren tablosunda, Üniversitelerde bütçe ile ödenek tahsis edilen harcama birimleri ve harcama yetkilileri sayılmış olup Genel Sekreterlik makamı da burada yer almaktadır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, Üniversite idari teşkilatının başı ve harcama yetkisi olan Genel Sekreterlik gibi önemli bir makamın, Türk hukuk sisteminde yasal dayanağı bulunmayan “dolu kadroya tedviren görevlendirme” şeklinde bir usulde sürdürülüyor olmasında, mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Tedviren görevlendirmede herhangi bir ödeme yapılmıyor olması da bu atamayı yasal hale getirmemektedir.
Her ne kadar kamu idaresi tarafından bu görevlendirme usulunun 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Üniversite Rektörüne verilen yetki ve takdir hakkı kapsamında değerlendirilmesi vurgulanmışsa da; rektörün takdir hakkının sınırlarının yasal mevzuatla çizilmiş olduğu aşikardır. Tedviren görevlendirmede herhangi bir ödeme yapılmıyor olması da bu atamayı yasal hale getirmemektedir.
Üniversitede kanuni sınırları aşarak yapılan bu görevlendirmelerin, ileride kamu zararına da neden olabilecek telafisi imkansız yetki aşımını doğuracağı değerlendirilmektedir.