2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 34’üncü maddesinde; Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketimi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine tabi olduğu ve 35’inci maddesinde; “Elektrik ve Havagazı tüketenler, Elektrik ve Havagazı


Tüketim Vergisini ödemekle mükellef olduğu, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre elektrik enerjisini tedarik eden ve havagazını dağıtan kuruluşlar, satış bedeli ile birlikte bu verginin de tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumlu olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

Kanun’un 36’ncı maddesinde bu vergiden istisna tutulan tüketimlerin neler olduğu, 37’nci maddesinde verginin matrahı, 38’inci maddesinde verginin oranları ve 39’uncu maddesinde ise beyan ve ödeme hususları düzenlenmiştir. Kanun’un 36’ncı maddesinde Belediyeye ait bir muafiyet bulunmamaktadır.

Ancak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 16’ncı maddesinde; Belediyenin kamu hizmetine ayrılan veya kamunun yararlanmasına açık, gelir getirmeyen taşınmazları ile bunların inşa ve kullanımları Katma Değer Vergisi ile Özel Tüketim Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç, katılma ve katkı paylarından muaf olduğu hükmü yer almaktadır.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerinin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 10’uncu maddesinde büyükşehir belediyelerinin, Belediye Kanunu hükümleri ile belediyelere tanınan yetki, imtiyaz ve muafiyetlere sahip olduğu ve “Diğer hükümler” başlıklı 28’inci maddesinde Belediye Kanunu ve diğer ilgili Kanunların bu kanuna aykırı olmayan hükümleri ilgisine göre büyükşehir ve ilçe belediyeleri hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenle Büyükşehir Belediyeleri de 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 16’ncı maddesinde yer alan muafiyetten yararlanacaklardır.

5393 sayılı Belediye Kanunu, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’ndan 24 yıl sonra yürürlüğe girmiş daha yeni bir Kanun’dur. Ayrıca 2464 sayılı Kanun’un belediyelerin gelirleri hususunda düzenlemeler getiren “genel hükümler içeren bir kanun” olduğu, 5393 sayılı Kanun’un ise belediyelerin kuruluş ve görevlerini düzenleyen “özel hükümler içeren bir kanun” olduğu görülmektedir. Bununla birlikte 2464 sayılı Kanun’da muafiyet ve istisnalara ilişkin düzenlemelerin yalnızca bu Kanun’da düzenlenmesi gerektiği yönünde bir hüküm de bulunmamaktadır. Belediye Kanunu’nun 16’ncı maddesinde ise belediyelerin kamu hizmetine ayrılan veya kamunun yararlanmasına açık, gelir getirmeyen taşınmazları ile bunların inşa ve kullanımları Katma Değer Vergisi ile Özel Tüketim Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç, katılma ve katkı paylarından muaf tutulacağı belirtilmiştir.


Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre belediyelerin kamu hizmetine tahsis edilen, kamunun yararlanmasına açık olan ve gelir de getirmeyen belediye taşınmazlarının kullanımları Elektrik Tüketim Vergisi’nden muaftır.

İdareye ait 2020 yılı elektrik faturası ödemelerinin incelenmesi neticesinde; yukarıda yer verilen muafiyet kapsamında yer almasına rağmen muaf tutulmayan kullanımları dolayısıyla İdare’nin 84.907,33 TL Elektrik Tüketim Vergisi ödediği tespit edilmiştir.

İdare denetim tespitine istinaden; bulgu konusu hususa iştirak ettiğini belirtmiş ve konu ile ilgili dağıtıcı şirket olan Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş’ye 18.03.2021 tarihinde yazı gönderildiğini, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş’nin 22.03.2021 tarihli cevabı ile olumsuz geri dönüş sağlandığını, daha sonra İdarece 09.06.2021 tarihinde detaylı bir yazı gönderildiğini, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş’nin 12704 sayılı cevabi yazısında olumsuz geri dönüş sağladığını ancak sürecin titizlikle takip edileceğini ifade etmiştir.

Netice olarak; belediyelerin kamu hizmetine tahsis edilen, kamunun yararlanmasına açık olan ve gelir de getirmeyen belediye taşınmazlarının kullanımları Elektrik Tüketim Vergisi’nden muaftır. Muafiyet kapsamında olmasına rağmen elektrik dağıtım şirketine ödenen 84.907,33 TL Elektrik Tüketim Vergisi’nin ilgili şirketten tahsil edilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?