Bazı elektrik, su, doğalgaz tüketim ve iletişim/haberleşme faturalarının zamanında ödenmemesinden dolayı gecikme zammı/faizi tahakkuk ettiği görülmüştür.

5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesine göre; her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.

Yapılan incelemede, İdarenin bazı elektrik, su, doğalgaz tüketim ve iletişim/haberleşme faturalarının zamanında ödenmemesinden dolayı gecikmeye düşüldüğü, gecikmeye ilişkin gecikme zammının/faizinin tahakkuk ettiği tespit edilmiştir.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; elektrik ve iletişim faturalarının düzenli olarak ödemelerinin yapıldığı ancak bazı faturaların, son ödeme tarihi geçtikten sonra İdareye ulaşması nedeniyle sadece ana paralarının ödendiği, gecikme faizlerinin ödenmediği, söz konusu gecikmelerin nedenlerinin incelenmesi ve kurumlar arasında yapılacak uzlaşmanın neticelenmesine kadar faturalara yansıtılmış olan gecikme faizlerinin muhasebe kayıtlarına alınmasının uygun görülmediği ifade edilmiştir. Ayrıca nakit yetersizliğinden dolayı İdarenin bağlı kurum ve kuruluşlarına (İSKİ ve İGDAŞ) ait olan su ve doğalgaz faturalarının muhasebe kayıtlarına alınarak borç kayıtlarının oluşturulduğu belirtilmiştir.

Her ne kadar İdare cevabında bağlı kurum ve kuruluşlarına ilişkin borç ve takip kayıtlarının yapıldığı ifade edilmiş ise de, yıllar itibariyle anapara ve gecikme zammı/faizi ayrımını gösteren herhangi bir kayıt sunulmamıştır.

Sonuç olarak; bazı faturalarda, geçmiş dönem borcu ve geçmiş dönem gecikme zammı/faizi tahakkuk etmiş ise de sadece dönem tutarlarının ödendiği görülmüştür. Harcama sorumluluğu açısından herhangi bir kusur oluşmamıştır. Ancak, bu durum; kamu mali yönetimi açısından sürdürülebilir bir uygulama değildir, ayrıca 5018 sayılı Kanun ile de bağdaşmamaktadır. Hem borç takibinin yapılabilmesi hem de gecikmeye ilişkin sorumlukların belirlenmesi (harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri arasında sorumlulukların dağıtılması) için borçların (anaparanın ve gecikme zammının/faizinin) muhasebe kayıtlarına alınması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?