Karar Künyesi
Elektrik enerjisi tedarik eden şirketler tarafından verilen elektrik tüketim vergisi beyannamelerinin, ayrıntı bazında kontrol edilememesi nedeniyle Belediyenin gelir kaybı riskiyle karşı karşıya olduğu görülmüştür.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun, “Çeşitli Vergiler” başlıklı beşinci bölümünde yer alan Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine ilişkin hükümlere göre Elektrik Tüketim Vergisinin konusu, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik tüketimi olup mükellefi elektriği tüketenlerdir. Ancak 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a göre elektrik enerjisini tedarik eden kuruluşlar, satış bedeli ile birlikte bu verginin tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumlu tutulmuşlardır. Bu kuruluşlar bu sorumluluğu yerine getirirken bu vergiyi ilgili belediyeye tahsil tarihini takip eden ayın 20’nci günü akşamına kadar bir beyanname ile bildirmeye ve vergiyi aynı süre içinde ödemeye mecburdurlar.
4628 sayılı Kanun’da, Elektrik Tüketim Vergisi nispetleri ise imal ve istihsal, taşıma, yükleme boşaltma, soğutma, telli ve telsiz telgraf ve telefon müraselesi işlerinde tüketilen elektriğin satış bedeli üzerinden % 1’i olacağı bunun dışında kalan maksatlar için de tüketilen elektriğin satış bedeli üzerinden % 5’i olacağı ifade edilmiştir.
Yapılan incelemede, Belediye sınırları içerisinde 4628 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan elektrik tedarik şirketlerinin, nihai tüketicilere elektrik satışı yaptıkları ve 2019 yılı boyunca yaptıkları bu elektrik satışı üzerinden abone türlerine göre % 1 ve % 5’lik vergi oranlarını esas alarak Belediyeye Elektrik Tüketim Vergisi beyanında bulundukları, bu şekilde tahsil edilen Elektrik Tüketim Vergisi tutarının da toplamda 2.341.699,90-TL olduğu görülmüştür.
Ancak, Belediye tarafından 2019 yılında elektrik tedarik şirketlerinin, Elektrik Tüketim Vergisi Beyannameleri doğrultusunda tahsil edilen 2.341.699,90-TL’lik tutarın doğruluğuna yönelik herhangi bir tespit çalışması yapılamadığı, elektrik tedarikçisi olan
şirketlerden elektrik satın alan serbest tüketicilerin ilgili aydaki gerçek elektrik tüketim miktarının, tedarikçi şirketlerin Belediyeye beyan ettikleri elektrik tüketim miktarıyla uyuşup uyuşmadığının bilinemediği ve elektrik tüketim abonelerinden hangilerinin % 1’lik veya % 5’lik abone gruplarında yer alan müşterilerden olduklarının kontrolünün sağlanamadığı tespit edilmiştir.
Bu itibarla, yukarıda belirtilen risklerin giderilmesi ve Belediyenin asli gelirleri arasında yer alan Elektrik Tüketim Vergisi payı miktarının doğru olarak tespiti için gerekli kayıt, kontrol ve mutabakat çalışmalarının yapılması gerekmektedir.