Karar Künyesi
Bozüyük Belediyesince atıksu arıtma tesisi yatırımına ihtiyaç duyulmasına rağmen atıksu ile ilgili hizmetlere ayrılması gereken atıksu gelirlerinin büyük çoğunluğunun belediyenin başka hizmetlerinde kullanıldığı görülmüştür.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11’inci maddesinde atıksu altyapı sistemlerini kullanan ve/veya kullanacakların, bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın, arıtma sistemlerinden sorumlu yönetimlerin yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım, ıslah ve temizleme harcamalarının tamamına kirlilik yükü ve atıksu miktarı oranında katılmak zorunda olduğu, bu hizmetlerden yararlananlardan, idarelerce belirlenecek tarifeye göre atıksu toplama, arıtma ve bertaraf ücreti alınacağı, bu maksatla tahsil edilen ücretlerin, atıksu ile ilgili hizmetlerin dışında kullanılamayacağı, atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların arıtıldığı ve arıtılmış atıksuların bertarafının sağlandığı atıksu altyapı sistemlerinin kurulması, bakımı, onarımı, ıslahı ve işletilmesinden; belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerin sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer verilen madde hükmüne dayanılarak hazırlanan Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in “İlkeler” başlıklı 5’inci maddesinde sürdürülebilir atıksu hizmetlerinin yönetilmesi amacıyla tarifelerin belirlenmesinde atıksu hizmetlerinden tahsil edilen ücretlerin, atıksu ile ilgili hizmetler dışında kullanılmamasının esas olduğu ifade edilmiştir.
Yapılan incelemelerde ise, Belediye tarafından atıksu arıtma tesisinin kurulmadığı, İdarece atıksu toplama, arıtma ve arıtılmış suyun bertarafıyla ilgili önemli bir maliyete de katlanılmadığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar İdarece yeni atıksu hattı, bacası vs gibi yatırımlar yapılmış olsa da bu yatırımlar, kanalizasyon harcamalarına katılma payının konusudur. Dolayısıyla atıksu gelirlerinin, atıksuyun toplanması, arıtılması ve arıtılan atıksuyun bertarafına yönelik giderlerde kullanılması gerekmektedir. Belediyenin atıksu arıtma tesisi olmamasına rağmen, atıksu gelirlerinin büyük çoğunluğunun geçmişten beri başka alanlarda kullanılması sebebiyle atıksu arıtma tesisi yapılamamış, atıksular arıtılmadan alıcı ortama bırakılmak zorunda kalınmıştır. Bu şekilde akarsu ve ırmaklar başta olmak üzere çevreye ve insan sağlığına zararlı bir kirlilik kamu kurumu eliyle oluşturulmuş olmaktadır.
Kanun koyucu tarafından çevre kirliliği esas alınarak atıksu gelirlerinin atıksu hizmetlerinde kullanılması gerektiği kuralı ile bu gelirler tahsisli hale getirilmiştir. Her ne kadar atıksu ile ilgili hizmetlere yönelik fazla harcamanın gerekmediği dönemlerde bütçe imkanları doğrultusunda bu gelirler belediyenin başka hizmetlerinde kullanılabilse de belediyenin atıksu arıtma tesisi bulunmadığından konuyla ilgili önemli bir yatırıma ihtiyacı bulunmaktadır. Bu halde atıksu gelirlerinin başka alanlarda kullanılması yukarıdaki mevzuat ile çelişmektedir.
Kamu İdaresi cevabında, atıksu gelirlerinin bu amaçla açılan ayrı bir hesapta toplanarak, kanalizasyon ile ilgili yapılan harcamaların söz konusu hesaptan yapılacağı ifade edilmiştir.
Bu itibarla, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereğince atıksu hizmetlerinden tahsil edilen ücretlerin, atıksu ile ilgili hizmetler dışında kullanılmaması hukuki bir zorunluluktur.