Karar Künyesi
2017 yılı hesabına ilişkin ilamda yer alıp kesinleşen tutarların sorumlulardan tahsili için gerekli işlemlerin Kanun ve Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı görülmüştür.
6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun “Kamu idareleri ve görevlilerinin sorumluluğu” başlıklı 9’uncu maddesinin üçüncü fıkrasında, “Hesabı bu Kanun hükümlerine göre zamanında ve tam olarak vermeyen sorumlular veya diğer ilgililer ile Sayıştay denetimine giren kamu idareleri görevlilerinden, denetleme ve yargılama sırasında, istenilen her çeşit bilgi, belge ve defterleri vermeyen ve denetleme ve yargılamayı güçleştirenlerin aylıkları, Sayıştayın istemi üzerine ilgili kamu idarelerince, hesabı veya istenen bilgi, belge ve defterleri eksiksiz verinceye kadar yarım olarak ödenir. Yarım aylık kesilmeye başlandığı tarihten itibaren muhasebe yetkilileri en çok üç ay, diğer görevliler ise Sayıştayca belli edilen süre içinde yine hesabı veya istenilen bilgi, belge ve defterleri vermez veya denetleme ve yargılamayı güçleştiren sebepleri
ortadan kaldırmazlarsa, bu defa ilgili kamu idarelerince mevzuatındaki usule göre görevden uzaklaştırılarak haklarında gerekli soruşturma veya kovuşturma yapılır.”, dördüncü fıkrasında, “Sayıştay ilamlarının infazını izlemeyen ve gereklerini yerine getirmeyenler hakkında da üçüncü fıkradaki hükümler uygulanır.”, yedinci fıkrasında, “Yukarıdaki hükümlere uymayanlar ile 6 ncı maddenin birinci ve ikinci fıkralarının gereklerini haklı bir sebebe dayanmaksızın tam olarak ve zamanında yerine getirmeyen ilgililer hakkında Sayıştayın istemi üzerine disiplin veya ceza kovuşturması yapılır.”, “İlamların infazı” başlıklı 53’üncü maddesinde, “(1) Sayıştay ilamları kesinleştikten sonra doksan gün içerisinde yerine getirilir. İlam hükümlerinin yerine getirilmesinden, ilamların gönderildiği kamu idarelerinin üst yöneticileri sorumludur.
(2) İlamlarda gösterilen tazmin miktarı hüküm tarihinden itibaren kanuni faize tabi tutularak, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil olunur.” düzenlemesi yer almaktadır.
19.10.2006 tarih ve 26324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in "Rızaen ve sulh yolu ile tahsilat" başlıklı 13'üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, "Aylıklardan yapılacak kesinti tutarı, sorumlulara ve/veya ilgililere yapılan her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dahil bir aylık net ödemelerinin dörtte birinden az, üçte birinden çok olamaz.", "Kamu zararından doğan alacaklarda taksitlendirme" başlıklı 16'ncı maddenin birinci fıkrasında, "Kamu zararından doğan alacaklar, sorumluların ve/veya ilgililerin talebi üzerine kamu idaresince taksitlendirilebilir.", ikinci fıkrasında, "Taksitlendirme süresi azami beş yıldır.", beşinci fıkrasında, "Sorumluların ve/veya ilgililerin yazılı taksitlendirme talebi üzerine, sorumlu ve/veya ilgili ile idare arasında, taksitlendirmenin süresini, taksit sayısı ve tutarları ile ödeme zamanlarını belirleyen bir ödeme planı yapılır. Sorumlulardan ve/veya ilgililerden taksitlerini ödeme planına uygun ve vadesinde düzenli olarak ödeyeceklerine dair “resen borç senedi ve kefaletname” alınır. Kanunun 79 uncu maddesi uyarınca merkezi yönetim bütçe kanununda belirlenen parasal sınırın üzerindeki kamu zararı alacaklarına ilişkin olarak düzenlenecek “resen borç senedi ve kefaletname” için noter tasdiki aranır." düzenlemeleri yer almaktadır. 2017 yılı için belirlenen parasal sınır 16.000,00TL, 2021 yılı için belirlenen parasal sınır ise 20.000,00TL’dir.
2017 yılı hesabına ilişkin 23.01.2019 tarih ve 46 sayılı ilamın 1’inci maddesiyle 389.071,20TL’nin sorumlu olarak yer alan üç kişiye 11.12.2018 tarihinden itibaren faiziyle
ödettirilmesine karar verilmiş, Temyiz Kurulunun 22.01.2020 tarih ve 47145-47147 sayılı ilamları ile Daire ilamının tasdikine, Temyiz Kurulunun 28.04.2020 tarih ve 49570-49572 sayılı ilamları ile Temyiz Kurulunun 22.01.2020 tarih ve 47145-47147 sayılı ilamlarının karar düzeltilmesine mahal olmadığına karar verilerek söz konusu Daire ilamı kesinleşmiştir. 46 sayılı ilamın 7’nci maddesiyle 9.955,68TL’nin 11.12.2018 tarihinden itibaren ödettirilmesine karar verilmiş, 31.12.2018 tarih ve 4469 numaralı belge ile tahsilat yapılmış olmasına karşın faiz alınmamıştır.
Sayıştay ilamının kesinleşmesi üzerine üst yönetici olan Belediye Başkanının ilamda belirtilen sorumlulardan rızaen ödemeyi kabul etmeyenlerle ilgili Yönetmelik’in "İcra yoluyla tahsilat" başlıklı 15'inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Sayıştay ve mahkeme ilâmları ile hüküm altına alındığı halde sorumluları ve/veya ilgilileri tarafından rızaen ödenmeyen kamu zararından doğan alacaklar, 2004 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir." hükmüne göre işlem yapması gerekir. Rızaen ödemeyi kabul edenlerle ilgili de kişiye yapılan net ödemelerin dörtte birinden az ve üçte birinden çok olmayan tutarın alınması, taksitlendirmenin süresini, taksit sayısı ve tutarları ile ödeme zamanlarını belirleyen bir ödeme planı yapılması ve taksitlendirme süresinin en fazla beş yıl olması, sorumlulardan taksitlerini ödeme planına uygun ve vadesinde düzenli olarak ödeyeceklerine dair "resen borç senedi ve kefaletname” alınması, ilgili yıl için Kanun'un 79’uncu maddesi uyarınca Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda belirlenen parasal sınırın üzerindeki kamu zararı alacaklarına ilişkin olarak düzenlenecek “resen borç senedi ve kefaletname” için noter tasdiki aranacağı açıktır. Taksitlendirme yapılması halinde, ilam 2017 yılına ilişkin olduğuna göre ilgili yıl için belirlenen parasal sınır olan 16.000,00TL’nin üzerinde olan borç için ilamda adı geçen sorumluların her birinden noter tasdikli resen borç senedi ve kefaletname alınması gerekir.
6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesinde ilamlarda gösterilen tazmin miktarının hüküm tarihinden itibaren kanuni faize tabi tutulacağı ve ilam maddelerinde hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile ödettirilmesine karar verildiği dikkate alındığında, tazmin hükmolunan tutarlardan tahsil edilenlerle ilgili faiz tahsilatı yapılması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/8-1856 Esas ve 2017/1725 karar sayılı ilamında, kesinleşen Sayıştay kararlarına karşı ilamların icrası yoluyla takip yapılabileceği kararının da göz önüne alınarak gerekli işlem yapılmalıdır. İlamın kesinleştiği yılda görev başında olan Belediye Başkanı Kanun hükmünü uygulamakla yükümlüdür. Aksi durumda görevini yapmamış olmaktadır.
Kamu idaresi cevabında, ilamda üç kişinin sorumlu olarak yer aldığını, ödemelerin Belediyenin kadrosunda bulunan memurlara ödenen sosyal denge tazminatına ilişkin olduğu, Yönetmelik'in 4'üncü maddesinin birinci fıkrası (b) bendinde ilgilinin kendisine yersiz veya fazla ödeme yapılan gerçek ve/veya tüzel kişi ya da kişileri ifade ettiği için bu kişlerden tahsil edilmesi gerektiği, söz konusu ödemeler yapılırken her hangi kişi borcu işlem tahsis edildiği taktirde ilgili kişi olarak kendilerinden geriye ödeyeceklerine dair muvafakatname alındığı, bu bağlamda Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'e istinaden ilgili kişilere kişi borcu çıkartılarak kişilerin talepleri doğrultusunda 24 ay eşit taksitler halinde ödeme planı ile taksitlendirme yapıldığı, Kanun'un 79'uncu maddesi uyarınca merkezi yönetim bütçe kanununda belirlenen parasal sınırın altında olmasından dolayı idare tarafından kefaletname ve ödeme planı düzenlenerek ilgili kişilere imzalattırıldığı, üç sorumlu kişiden çok uzun süre tahsil edilebilecek veya tahsilatı uzayacak kamu zararının 24 ayda tahsil edileceği,
46 sayılı ilamın 7’nci maddesiyle 9.955,68 TL’nin 11.12.2018 tarihinden itibaren ödettirilmesine karar veridiği, 31.12.2018 tarih ve 4469 numaralı belge ile tahsilat yapılmış olmasına karşın faiz alınmadığı ifade edilmiştir.
Kamu idaresinin kesinleşen tazmin karraının belirtilen düzenlemelere uygun tahsil etmesi gerekmektedir. Aksi duurumda hukuki ihtilaf durumunda idarenin yaptığı işlemin haksız bulunulabileceği unutulmamalıdır. Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tahsilat işleminin yapılması önem arz etmektedir.
Kesinleşen ilgili yıl Sayıştay ilamlarının 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi ile Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak sorumlulardan tahsil edilmesi ve hüküm tarihinden tahsilatın yapıldığı tarihe kadar işleyecek faizlerinde alınarak tahsilat işlemine ait sürecin işletilmesi gerekir.