Karar Künyesi
Belediye gelirlerinin incelenmesi neticesinde; evsel katı atıkların bertaraf edilmesiyle ilgili belirlenen ücret tarifesinin, bu amaçla Kurumun katlandığı maliyetleri karşılamadığı, yapılan harcamaların paydaşlara eksik tahakkuk ettirildiği görülmüştür.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun “İlkeler” başlıklı 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının
(g) bendinde;
“Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanır. Kirletenin kirlenmeyi veya bozulmayı durdurmak, gidermek veya azaltmak için gerekli önlemleri almaması veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir.” denilmektedir.
Aynı Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinde; “Kirleten” tanımının
“faaliyetleri sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik
dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kişileri”, “Evsel katı atık” tanımının ise “tehlikeli ve zararlı atık kapsamına girmeyen konut, sanayi, işyeri, piknik alanları gibi yerlerden gelen katı atıkları” ifade ettiği belirtilmiştir.
Mezkûr Kanun’un “İzin alma, arıtma ve bertaraf etme yükümlülüğü” başlıklı 11’inci maddesinin on birinci fıkrasında aynen; “Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz.” denilerek belediyelerin evsel katı atık dolayısıyla yapacakları harcamaların, bu hizmetten yararlanan kişilerden, yani kirlenmeye, evsel katı atıkların oluşmasına sebep olanlardan alınması zorunluluk haline getirilmiştir.
Yukarıdaki mevzuat hükümlerine göre, idareler evsel katı atık idarelerinin tarifelerini tam maliyet ve kirleten öder ilkelerine göre belirlemek durumundadır. Belediyeler tarafından gerçekleştirilen evsel katı atık toplama işi, kirleten kişilere yapılan bir nev’i hizmettir. Zira 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda da belirtildiği üzere, kirleten kişinin bu kirliliğin giderilmesi için yapılacak harcamaları karşılaması Kanun’un temel prensiplerindendir. Dolayısıyla, bu hizmet için Kurumun katlandığı masrafların kirleten kişilerden eksik alınması 2872 sayılı Çevre Kanunu’na aykırı olacaktır.
Yapılan incelemelerde;
A- 2018 yılı için katı atık tarifelerinin belirlendiği belediye meclisi kararında, Kurumca sağlanan hizmete ait tüm maliyetler toplamı (net sistem maliyeti) 15.429.600,43 TL olarak tespit edilmiştir. Bunun %53,35’inin meskenlere pay edilmesi sonucu tahsil edilmesi gereken mesken başına düşen aylık katı atık bedeli ise 9,65 TL+KDV olmaktadır. Buna rağmen, meskenlerin evsel katı atık tarifeleri, bu tutardan daha düşük olarak aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.
Tablo 10: Meskenlerin Evsel Katı Atık Tarifeleri
Grup | Tarife (TL) |
Merkez Mahallelerin Mesken Aboneleri Katı Atık Ücreti | 7,99 |
Kırsal Mahallelerin Mesken Aboneleri Katı Atık Ücreti | 4,99 |
Öte yandan, mesken dışı yerlere tahakkuk ettirilmesi gereken %46,65’lik payın karşılığının 7.197.908,60 TL olduğu hesaplanmıştır. Aynı meclis kararında mesken dışı yerler ticari ve ticari olmayan yerler olarak iki sınıfa ayrılmış, ticari olmayan kurum ve kuruluşlardan; örneğin okullar için öğrenci sayısı, hastaneler için yatak sayısı, ticari kuruluşlardan bürolar için personel sayısı, oteller için yatak sayısı gibi kriterler belirlenmiş ve bu kriterlere göre aylık sabit ücret tutarları tespit edilmiştir. Ancak, yapılan incelemelerde, 2018 yılı başı itibariyle, belirlenen kriterler bazında kaç adet ticari ve ticari olmayan kurum ve kuruluş olduğu bilgisinin olmadığı, her kriter için belirlenen aylık sabit ücretlerin afaki olarak ve olması gerekenden düşük tutarlarda belirlendiği, dolayısıyla kirleten öder ilkesi gereği mesken dışı yerler için hesaplanan ve paydaşlara dağıtılması gereken 7.197.908,60 TL’lik maliyetin karşılanmasının mümkün olmadığı görülmüştür.
Nitekim 2018 yılı sonu itibariyle meskenler ve mesken dışı yerler için KDV dahil toplam 5.752.741,91 TL katı atık bedeli tahakkuk etmiş, bu tahakkuk tutarı Kurumca sağlanan hizmete ait tüm maliyetlerin toplamı olan 15.429.600,43 TL’nin çok altında kalmıştır. Yani Belediye kirliliğin önlenmesi amacıyla yaptığı yaklaşık 15 milyon TL’lik harcamanın sadece 5 milyon TL’lik kısmını kirleten kişilerden alabilmiş, yaklaşık 10 milyon TL’lik kısım ise Belediyenin bütçesinden karşılanmıştır. Söz konusu tutarın paydaşlara eksiksiz olarak dağıtılarak tahsil edilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.
B- Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) tarafından toplanan katı atık bedellerinin düzenli olarak Kuruma gönderilmediği tespit edilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Büyükşehir belediyesinin gelirleri” başlıklı 23’üncü maddesinin son fıkrasında;
“Büyükşehir belediyeleri ve bağlı kuruluşları ile ilçe belediyeleri; tahsil ettikleri vergiler ve benzeri malî yükümlülüklerden birbirlerine ödemeleri gereken paylar ile su, atık su ve doğalgaz bedellerini zamanında yatırmadıkları takdirde, ilgili belediye veya bağlı kuruluşun talebi üzerine söz konusu tutar, İller Bankası tarafından, yükümlü belediyenin genel bütçe vergi gelirleri payından kesilerek alacaklı belediyenin hesabına aktarılır. Gecikmeden kaynaklanacak faiz ve benzeri her türlü zararın tazmininden, ilgili ilçe belediye başkanı ve sayman şahsen sorumludur. Bu fıkra hükmü, ilçe ve ilk kademe belediyeleri hesabına yapılacak her türlü aktarmaları zamanında yapmayan büyükşehir belediye başkanı, bağlı kuruluş genel müdürleri ve saymanları hakkında da uygulanır.” denilmektedir.
Atıksu, Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in “Faturalandırma” başlıklı 22’nci maddesinde;
“Atıksu ve evsel katı atık hizmetlerine ait ücretlendirme yapılan hizmetin karşılığı olarak müstakilen, düzenli aralıklarla su faturaları üzerinden yapılır.” hükmü yer almaktadır.
Bandırma Belediyesinde, tahakkuk ettirilen katı atık ücretleri BASKİ aracılığıyla su faturaları üzerinden tahsil edilmektedir. 2018 yılı sonu itibariyle KDV dâhil toplam tahakkuk tutarı olan 5.752.741,91 TL’nin 2.530.596,77’si (%43,98) tahsil edilebilmiştir. Kalan tutar için yasal takip sürecinin başlatılması gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “Evsel katı atık bedeli, Mali Hizmetler Müdürlüğü’nce oluşturulan ve tüm partilerden meclis üyelerinin katılımı ile kurulan alt komisyon tarafından yapılan tam maliyet esaslı çalışma doğrultusunda hazırlanan raporda gerçek maliyet hesaplanarak tarife komisyonuna sunulmuş, tarife komisyonunda görüşüldükten sonra ilçe halkının ödeme zorluğu yaşayacağı gerekçesiyle meclis tarafından indirim yapılmıştır.” denilmektedir.
Sonuç olarak kamu idaresi tarafından verilen cevapta tam maliyet esasına göre gerçek maliyetin hesaplanarak tarife komisyonuna sunulduğu ancak tarifenin Belediye Meclisi tarafından ilçe halkının ödeme zorluğu yaşayacağı gerekçesiyle indirildiği ifade edilmiş, bulgumuzun ikinci kısmında yer alan ve Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) tarafından toplanan katı atık bedellerinin düzenli olarak Bandırma Belediyesine gönderilmemesine rağmen gerekli yasal takibin yapılmamasına yönelik eleştirimize ise herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun idarelerin evsel katı atık tarifelerini tam maliyet ve kirleten öder ilkelerine göre belirleyeceğine ve kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan harcamaların kirletenlerden tahsil edileceğine dair hükümleri amir hükümlerdir. Dolayısıyla Belediye Meclisi tarafından ilçe halkının ödeme zorluğu yaşayacağı sebebiyle tam maliyet esasına göre hesaplanan tarifenin indirilmesinde mevzuata uygunluk bulunmadığı değerlendirilmektedir. Nitekim 2018 yılı sonu itibariyle meskenler ve mesken dışı yerler için KDV dahil toplam 5.752.741,91 TL katı atık bedeli tahakkuk etmiş, bu tahakkuk tutarı Kurumca sağlanan hizmete ait tüm maliyetlerin toplamı olan 15.429.600,43 TL’nin çok altında kalmıştır. Yani Belediye kirliliğin önlenmesi amacıyla yaptığı yaklaşık 15 milyon TL’lik harcamanın sadece 5 milyon TL’lik kısmını kirleten kişilerden alabilmiş, yaklaşık 10 milyon
TL’lik kısım ise Belediyenin bütçesinden karşılanmıştır. Açıklanan nedenlerle, söz konusu tutarın paydaşlara eksik tahakkuk ettirildiği yönündeki değerlendirmemiz devam etmektedir.
Öte yandan, Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) tarafından toplanan katı atık bedellerinin düzenli olarak Bandırma Belediyesine gönderilmemesine rağmen gerekli yasal takibin yapılmamasına yönelik eleştirimize herhangi bir açıklama yapılmadığından, bahsedilen konuya ilişkin değerlendirmemiz devam etmektedir.