Karar Künyesi
Belediye şirketi üzerinden istihdam edilen personele ilişkin olarak şirket alacaklarının zamanında ödenmediği görülmüştür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94’üncü maddesinde, kamu idare ve müesseseleri ile ticaret şirketlerinin ücret ödemelerini nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Primlerin Ödenmesi” başlıklı 88’inci maddesinde, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen (hizmet akdi ile çalışanlar) sigortalıları çalıştıran işverenlerin bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keseceği ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma ödeyeceği; kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun’un uygulanacağı ifade edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun’un “Limited Şirketlerin Amme Borçları” başlıklı 35’inci maddesinde, limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağı ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 20’nci maddesinde, belediyelerin personel çalıştırılmasına dayalı hizmetlerini, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22’nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilecekleri hükme bağlanmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sermayenin Kaybı, Borca Batık Olma Durumu” başlıklı 376’ncı maddesinde, Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, genel kurulun toplantıya çağırılacağı ve genel kurulun sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirketin kendiliğinden sona ereceği; “Sermaye Kaybı ve Borca Batıklık” başlıklı 633’üncü maddesinde, Limited şirketlere ilişkin olarak esas sermayenin kaybı ya da borca batık olma hâllerinde anonim şirketlerle ilgili hükümlerin kıyas yoluyla uygulanacağı ifade edilmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde, belediye şirketinden personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı yapılmakta olup, söz konusu hizmet alımına ilişkin mevcut durumda 24.671.757,08 TL’lik hakediş tutarının belediye şirketine ödenmediği tespit edilmiştir. Öte yandan belediye şirketinin vergi ve sosyal güvenlik kesintilerini de ilgili kurumlara zamanında aktarması gerekmekte olup, Kamu İdaresi tarafından geç yapılan tahakkuklar ve geciktirilen ödemelerden dolayı 10.534.821,87 TL vadesi geçmiş vergi borcu bulunduğu, 61.009.103,55 TL sosyal güvenlik prim borcu aslı ve 22.737.339,33 TL gecikme zammı borcu bulunduğu, söz konusu borçlar dolayısıyla şirket sermayesinin borca batık olduğu tespit edilmiştir.
Kamu İdaresi cevabında, belediye şirketinin Kamu Hazinesine ve Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlarına karşılık belediyeden de alacaklı olduğu ifade edilmiştir.
Bulgumuzda da Kamu İdaresinin belediye şirketine olan borçlarını zamanında ödemesinin, şirketin kamu kurum ve kuruluşlarına olan ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmesi açısından önem arz ettiği vurgulanmıştır.
Belediye şirketi, limited şirket statüsünde olup 14.000.000,00 TL’lik sermayesinin tamamı Kamu İdaresine aittir. Şirketten yapılan personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımına ilişkin ödemelerin zamanında tahakkuk ettirilmemesi ve ödenmemesi sonucunda şirketin Türk
Ticaret Kanunu açısından borca batık olduğu, şirketin vergi ve sosyal güvenlik borcunun artmakta olduğu, şirketin bu borcu ödeyememesi halinde ortak sorumluluğuna gidileceği ve Kamu İdaresi tarafından borcun aslı ve ferîlerinin ödenmesi sonucunda bütçeye ek mali külfete getirileceği görülmektedir. Bu bağlamda Kamu İdaresi tarafından, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarına ilişkin tahakkuk ve ödemelerin zamanında yapılması ile şirketin borca batık olma durumunun giderilmesi yönünde gerekli tedbirlerin alınması veya şirketin iflasına ilişkin işlemlerin yerine getirilmesi gerekmektedir.