Karar Künyesi
İdare tarafından işletilen Bütçe İçi İşletmenin muhasebe işlemlerinin, banka hesaplarının Belediye hesaplarından ayrıştırılmaması nedeniyle mevzuata uygun yürütülmediği görülmüştür.
Mahalli İdareler Bütçe İçi İşletme Yönetmeliği’nin 8’inci maddesinde; işletme adına ayrılan ödeneklerin, fonksiyonel sınıflandırılmada ekonomik işler ve hizmetler kodunda gösterileceği, işletmenin iktisadi ticari işlerine ilişkin giderler dışında kalan personel giderleri, sosyal güvenlik kurumuna devlet primi giderleri, mal ve hizmet alımı giderleri, sermaye giderleri ile transferlerinin mahalli idare bütçesinden yapılacağı, işletme ödeneğinin iktisadi ve ticari işler için nakit sermaye olarak kullanılacak kısmının ise ekonomik sınıflandırmada borç verme kodunda gösterileceği, bu ödeneğin işletme adına açılmış bir özel hesaba aktarılmak suretiyle kullanılacağı, işletme ödeneğinden kullanılmayan kısmının yıl sonunda iptal edileceği, işletme faaliyetlerinden sağlanan gelir fazlası veya kârın mahalli idare bütçesine gelir kaydedileceği ifade edilmiştir.
Anılan Yönetmelik’in 9’uncu maddesinde ise; işletme faaliyetlerinin muhasebe işlemlerinin Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine göre mahalli idarenin muhasebe biriminde tutulacağı, işletmenin kurumlar vergisine tabi faaliyetlerinin, hesap planı bakımından, sadece bütçe işlemlerinin muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasına ilişkin olarak Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine tabi olduğu, işletmenin ticari mal ve hizmet alım satımlarına ilişkin (Kurumlar Vergisine tabi) faaliyetleri için, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 175’inci ve mükerrer 257’nci maddeleri hükümleri uyarınca belirlenen muhasebe standartları, tek düzen hesap planı ve mali tabloların çıkarılmasına ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde defter tutacağı, mahalli idare bütçesi içinde yapılan personel ve diğer yönetim ve donatım giderlerinin kurum kazancının tespitinde ve kurumlar vergisi beyannamesinin düzenlenmesinde ayrıca dikkate alınacağı belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, belediyelerin kuracakları bütçe içi işletmelerine nakit sermaye olarak koyacakları tutarları ekonomik sınıflandırmada borç verme kodunda göstererek muhasebeleştirecekleri ve bu sermayeyi bütçe içi işletme adına açılmış özel bir hesaba aktaracakları; işletmelerin ticari işlerine ilişkin giderlerini bu sermayeyi kullanarak gerçekleştirecekleri; ticari giderler dışındaki personel giderleri, sosyal güvenlik kurumuna devlet primi giderleri, mal ve hizmet alımı giderleri ve sermaye giderleri ile transferleri mahalli idare bütçesinden yapacakları; sermaye aktarımı ile işletmenin ticari işlerine ilişkin giderleri haricindeki belediye bütçesinden yapılacak giderlerin Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine göre muhasebeleştirileceği; sermayenin ticari faaliyetlere yönelik kullanımının tek düzen hesap planı çerçevesinde muhasebeleştirileceği, tek düzen hesap planı çerçevesinde kaydedilen işlemlerin ise sadece bütçe işlemlerinin muhasebeleştirilmesi bakımından Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği kapsamında tutulan muhasebe
ile ilişkilendirileceği anlaşılmaktadır.
Örneğin, Belediye tarafından bütçe içi işletme adına açılan banka hesabına gönderilen sermaye tutarları, Belediyenin 241-Mal ve Hizmet Üreten Kuruluşlara Yatırılan Sermayeler Hesabında izlenecek, personel ödemeleri Belediyenin 630-Giderler Hesabına kaydedilecek ve ilgili bütçe hesapları ile ilişkilendirilecektir. Bütçe içi işletmenin satmak üzere satın aldığı ürün ve mamuller gibi ticari işlemleri ise Belediye muhasebesi ile doğrudan ilişkilendirilmeyecek, işlemler bütçe içi işletmenin kendi banka hesabından yapılacak ve tek düzen hesap planına göre ayrı bir muhasebede izlenecektir. Ticari işlemler neticesinde belediyeye aktarılacak kâr yine bütçe hesapları ile ilişkilendirilecektir.
Yapılan incelemede, Belediye tarafından bütçe içi işletme kurulmasına rağmen, bütçe içi işletme adına özel bir hesap açılmadığı, açılan hesabın Belediye adına açılan ve yine Belediye muhasebesinde yardımcı hesaplarda “Bütçe içi işletme hesabı” alt kırılımıyla izlenen bir hesap olduğu; bütçe içi işletmeye aktarılan nakdi sermaye ve ödenebilecek diğer giderler dışında, ticari nitelikteki diğer alımlarının da Belediye hesaplarından ödendiği ve muhasebesinde giderleştirildiği; ticari nitelikteki işlemlerin kaydına yönelik bütçe içi işletmenin ayrı tek düzen muhasebesinin tutulmasına rağmen, bütçe içi işletmenin kendi adına ayrı bir hesap bulunmaması nedeniyle, bu muhasebenin de karşılığı olmayan, kurumlar vergisi hesaplanmasına yönelik sanal bir kayıt düzeni olduğu, hesaplanan kurumlar vergisinin anlatılan nedenlerle yine bütçe içi işletme hesabı yerine Belediye hesaplarından yapıldığı, bütçe içi işletmeye sermaye aktarımları ve oluşan dönem sonu kârının Belediye’ye aktarımları işlemlerinin gerçekte yapılmadığı, alt hesaplar arası aktarımlar şeklinde yapıldığı tespit edilmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, bütçe içi işletme hesabı ile Belediye muhasebe hesabının birbirinden ayrı olduğu ve 2022 yılı boyunca personel ödemeleri ve diğer harcamaların işletme hesabından karşılandığı ifade edilmiştir.
Ancak tespitte belirtildiği üzere bütçe içi işletme için ayrı tek düzen muhasebe kayıtları tutulmasına rağmen, işletme adına açılmış bir hesap bulunmamaktadır. Belediye banka hesabına alt kırılımda "bütçe içi işletme hesabı" adı verilmek suretiyle ödemeler ve tahsilatlar Belediye hesabından yapılmaktadır.
Sonuç olarak, Bütçe içi işletmenin muhasebe işlemlerinin mevzuata uygun yürütülmesi bakımından, Belediye ve işletme hesaplarının ayrıştırılması gerekmektedir.