5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Taşınmaz tahsisi” başlıklı 47’nci maddesinde;

“Kamu idareleri, kanunlarında veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde belirtilen kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için mülkiyetlerindeki taşınmazlarla Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri, birbirlerine ve köy tüzel kişiliklerine bedelsiz olarak tahsis edebilirler. Tahsis edilen taşınmaz, amaç dışı kullanılamaz.

Kanunlardaki özel hükümler saklıdır.” hükmü yer almaktadır.


Adı geçen Kanun’a dayanılarak çıkarılan Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmelik’in;

“Amaç ve kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde;


“Bu Yönetmeliğin amacı; kamu idarelerinin mülkiyetlerindeki taşınmazların birbirlerine bedelsiz olarak tahsis ve devri ile; Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kamu idarelerine tahsis ve devir işlemlerinin usul ve esaslarını belirlemektir.” hükmü,

“Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinde;


f) Kamu idaresi: Tahsis açısından, Yönetmelik ekindeki idareler ile kendilerine tahsis yapılması açısından köy tüzel kişiliklerini; devir açısından, Yönetmelik ekindeki idarelerden, düzenleyici ve denetleyici kurumlar hariç, diğer idareleri,

ğ) Tahsis: Mülkiyeti kendilerinde kalması koşuluyla kamu idarelerince, kanunlarında


belirtilen kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi amacıyla mülkiyetlerindeki taşınmazların, birbirlerine veya köy tüzel kişiliklerine; Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin ise, Maliye Bakanlığınca hizmetin devamı süresince kamu idarelerinin veya köy tüzel kişiliklerinin bedelsiz olarak kullanımına bırakılmasını” hükmü,

“Tahsis yetkisi” başlıklı 4’üncü maddesinde;


“(1) Özel bir hüküm olmaması durumunda kamu idareleri, tahsis işlemini Kanunun 47 nci maddesine dayanarak yapabilirler. Ancak mülkiyetlerinde bulunan taşınmazların tahsisini; belediyeler, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15 inci maddesinin (h) bendine, il özel idareleri ise, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 64 üncü maddesinin (d) bendine göre yaparlar.

(2) Özel hükümler, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 47 nci maddesine göre, öncelikle uygulanır.

(5) İlgili kanunlarında tahsis yetkisine ilişkin özel hüküm bulunduğu hallerde tahsis işlemi, yetki verilen kurum, kuruluş veya kamu idaresi tarafından yapılır.” hükmü,

“Tahsis yapılamayacak ve bedelsiz devredilemeyecek taşınmazlarbaşlıklı 20’nci maddesinde;

  1. Kamu idarelerince üzerinde irtifak hakkı tesis edilmiş taşınmazlar,


    ...” hükmü yer almaktadır.


    Görüleceği üzere 5018 sayılı Kanun’da taşınmaz tahsisine ilişkin genel hükümlere yer verilmiş ve ilgili kanunlardaki özel hükümler saklı tutulmuştur. Yine aynı şekilde adı geçen Yönetmelik’te de özel hükümlerin Kanun’un 47’nci maddesine göre öncelikle uygulanacağı ifade edilmiştir. Dolayısıyla belediyelerin tahsis işlemlerinde öncelikle 5393 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak; burada hüküm bulunmayan hallerde ise 5018 sayılı Kanun’un 47’nci maddesi ve ilgili Yönetmelik hükümleri doğrultusunda işlem tesis edilecektir.

    5393 sayılı Kanun’un belediyelerin diğer kuruluşlarla ilişkilerinin düzenlendiği 75’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, belediyelerin kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebileceği veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebileceği hüküm altına alınmıştır.


    Yukarıda yer alan düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, Kanun’un 75’inci maddesine dayanılarak gerçekleştirilecek tahsis işleminin ön şartı, tahsisi yapılacak taşınmazın mülkiyetinin belediyeye ait olması zorunluluğudur.

    Mülkiyeti Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne ait olan söz konusu taşınmazın intifa hakkı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan sözleşme hükümleri doğrultusunda, taşınmazın yapımını üstlenen Büyükşehir Belediyesine 25 yıllığına bedelsiz olarak verilmiştir.

    Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) 20.03.2017 tarihinde söz konusu taşınmaz üzerinde bulunan Sinan Erdem Spor Salonu’nun tüm ekipmanları ile birlikte 4 yıl boyunca kendilerine tahsisini talep etmiş, Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.05.2017 tarih ve 743 sayılı kararıyla 5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesi dayanak gösterilerek tahsis işlemi gerçekleştirilmiştir. Tahsis işlemini müteakip Büyükşehir Belediyesi ile TBF arasında 29.05.2017 tarihinde ortak hizmet protokolü düzenlenmiştir.

    Adı geçen taşınmazın TBF’ye tahsisi farklı nedenlerle aşağıda belirtilen mevzuata aykırılık teşkil etmektedir. Şöyle ki;

    -5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesi hükmü gereğince Büyükşehir Belediyesi tarafından adı geçen taşınmazın tahsisi için, taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olması gerekmektedir. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi her ne kadar taşınmaz üzerinde intifa hakkına sahip olsa da, mülkiyetine sahip olmadığı taşınmazı tahsise konu edemeyecektir.

    -Taşınmazın mülkiyetinin bir an için Büyükşehir Belediyesine ait olduğu varsayıldığında, bu defa kendisine taşınmaz tahsis edilecek tarafın yukarıda yer verilen Yönetmelik hükümleri gereğince kamu idaresi olması gerekmektedir. TBF’nin kamu idaresi kapsamında değerlendirilemeyeceği aşikârdır.

    -Yine, taraflar arasında düzenlenen ortak hizmet protokolüne dayanak teşkil eden 5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesinin (c) bendi incelendiğinde; belediyelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilecekleri; diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekeceği ifade edilmektedir. TBF özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip bir kuruluş olup dernek veya vakıf


    statüsünde olmadığından, taraflar arasında düzenlenen protokol, dayanağını oluşturduğu hükmü karşılamamaktadır.

    -Yönetmelik’in 20’nci maddesinde, kamu idarelerince üzerinde irtifak hakkı tesis edilen taşınmazların tahsisinin yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi lehine kurulmuş olan ve geçerliliğini halen koruyan bu intifa hakkına rağmen, taşınmaz tahsisinin yapılabilmesi mümkün değildir.

    Sonuç olarak yukarıda yer verilen ve açıklanan mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere adı geçen taşınmaz üzerinde İdare tarafından gerçekleştirilen tahsis işleminin hukuki dayanağı bulunmamaktadır.

    Kamu idaresi cevabında; “Spor Genel Müdürlüğü, İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu ve Belediyemiz arasında akdedilen 17.06.2008 tarihli sözleşmenin “Ortak Kullanımlar” başlıklı 8’inci maddesinin (c) fıkrasında; Belediyemiz, Spor Genel Müdürlüğü, Mili Takımlar ve İlgili Federasyonlarca düzenlenecek faaliyetler için tesisin tahsis edileceği ve ücret talep edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

    Bu kapsamda; Türkiye Basketbol Federasyonu ile Belediyemiz arasında, ilgili karar organlarının yetkisi alınarak, 29.05.2017 tarihinde imza altına alınan protokolün “Yürürlük” Başlıklı 8’inci maddesi; “İş bu protokol; İBB ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü arasında 17.06.2008 tarihinde imzalanan sözleşme; 02.09.2009 tarihinde imzalanan ek sözleşme ve İBB ile Spor Toto Teşkilat Başkanlığı arasında imzalanan Protokolde belirtilen koşullar çerçevesinde geçerli olup; taraflarca adı geçen sözleşme ve protokollerde belirtilen hususlara aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlem gerçekleştirilemez. Adı geçen sözleşme ve protokoller iş bu protokolün mütemmim cüzü hükmümdedir.” şeklinde düzenlenmiştir.

    Türkiye Basketbol Federasyonu ile Belediyemiz arasında, 29.05.2017 tarihli protokol, Belediyemiz ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü arasında 17.06.2008 tarihinde imzalanan sözleşmenin “Ortak Kullanımlar” başlıklı 8’inci maddesinin (c) fıkrasına istinaden akdedilmiş olup, bu durum protokolün “Yürürlük” Başlıklı 8’inci maddesinde de anlaşılmaktadır.” denilmektedir.

    Sonuç olarak Kamu idaresi cevabında Spor Genel Müdürlüğü, İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu ve Büyükşehir Belediyesi arasında akdedilen 17.06.2008 tarihli sözleşmenin “Ortak Kullanımlar” başlıklı 8’inci maddesinin (c) bendinde yer alan, Büyükşehir Belediyesinin Spor Genel Müdürlüğü, Mili Takımlar ve İlgili


    Federasyonlarca düzenlenecek faaliyetler için tesisi tahsis edeceği ve ücret talep etmeyeceği hükmü dayanak gösterilerek tahsis işleminde mevzuata aykırı herhangi bir hususun bulunmadığı ifade edilmiştir.

    Ayrıca TBF ile Büyükşehir Belediyesi arasında akdedilen 29.05.2017 tarihli protokolün 8’inci maddesinde de, bu protokolün 17.06.2008 tarihli sözleşmeye aykırı olamayacağı belirtilmiştir.

    Kamu idaresi cevabında dayanak gösterilen hususlar dikkate alındığında TBF’ye Büyükşehir Belediyesi tarafından ayrıca bir tahsis işlemine gerek kalmayacağı anlaşılmaktadır. Zira 17.06.2008 tarihli sözleşmenin 8’inci maddesi hükmü de buna cevaz vermektedir. Ancak 11.05.2017 tarihinde söz konusu taşınmaz Büyükşehir Belediyesi tarafından TBF’ye tüm ekipmanları ile birlikte tahsis edilmiştir. Ayrıca yalnızca Spor Genel Müdürlüğü, İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu ve Belediye arasında akdedilen 17.06.2008 tarihli sözleşmeye aykırı hükümler içermeyeceği gerekçesi ile söz konusu taşınmazın tahsisi mevzuata uygun hale gelmemektedir. Aksi halde taraflar arasında düzenlenecek bir sözleşme ile kendisine taşınmaz tahsis edilmesi mümkün olmayan diğer kurum, kuruluş, örgüt vb. oluşumlar için de tahsis işleminin yapılabileceği sonucu doğmaktadır ki bu durum hukuken mümkün değildir. Zira bulguda ifade edilmeye çalışılan husus protokole aykırı kullanım değil, tahsis işlemidir.

    Sonuç olarak söz konusu taşınmazın mülkiyetinin Büyükşehir Belediyesine ait olmaması, Yönetmelik hükümleri gereğince TBF’nin taşınmaz tahsis edilebilecek kamu idaresi kapsamında olmaması, taraflar arasında ortak hizmet protokolü düzenlenmiş olsa dâhi TBF’nin vakıf veya dernek statüsünde olmaması ve hâlâ devam eden irtifak hakkı nedenleriyle, taşınmazın TBF’ye tahsisi mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.

    Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?