Mali hizmetler birimine bağlı Gelirler, Tahsilat ve İcra Şeflikleri İşletme Müdürlüğüne bünyesine bağlanmıştır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun “Malî hizmetler birimi” başlıklı 60’ıncı maddesinde;

“Kamu idarelerinde aşağıda sayılan görevler, malî hizmetler birimi tarafından yürütülür:


e) İlgili mevzuatı çerçevesinde idare gelirlerini tahakkuk ettirmek, gelir ve alacaklarının takip ve tahsil işlemlerini yürütmek.


j) İdarenin, diğer idareler nezdinde takibi gereken malî iş ve işlemlerini yürütmek vesonuçlandırmak.”

Yine aynı Kanun’un “Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları” başlıklı 61’inci maddesinde;

“Muhasebe hizmeti; gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleridir.” denilmektedir.

İlgili mevzuatta belirtildiği üzere; İdare gelirlerinin tahakkuk ile gelir ve alacakların takip ve tahsil işlemleri mali hizmetler birimi tarafından yürütülmesi gereken işlemlerdir.

İdare tarafından 02.12.2019 tarih ve 82 sayılı Büyükçekmece Belediye Meclis Kararı ile İşletme Müdürlüğü birimi kurulmuştur. Mevcut gelirin arttırılması, yeni gelir kalemlerinin tespit edilmesi ve buna bağlı olarak nitelikli hizmet üretilmesi amacıyla Mali Hizmetler Müdürlüğüne bağlı, Gelirler Şefliği, Tahsilat Şefliği ve İcra Şefliğinin İşletme Müdürlüğüne bağlanmasına karar verilmiştir. Ancak gelir işlemleri mali hizmetler birimi tarafından yürütülmesi gereken hizmetlerden olup, başka bir birime devredilmesi veya başka bir birim altında teşkilatlandırması mümkün görünmemektedir. Bu itibarla, söz konusu idari işlem mevzuata uyarlı değildir.

Söz konusu denetim tespiti sonrasında, İdare tarafından; 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 1’inci maddesinde, Kanun’un amacının tanımlandığı, 60’ıncı maddesinde her ne kadar tahakkuk ve tahsil işlemlerinin Mali Hizmetler Müdürlüğü uhdesinde oldruğu belirtilmiş ise de Kanun’un asıl amaçlardan sayılan “Kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi” ilkelerinin sağlanabilmesi amacıyla özellikle

İstanbul’un ilçe belediyeleri gibi büyük ölçekli belediyelerin kendi ihtiyaç ve iş akışları doğrultusunda hizmet gereği idari yapılanmalarının mevzuatta aykırılık teşkil etmediği, İşletme Müdürlüğü çatısı altında daha etkin ve işlevsel bir organizasyon yapısı oluşturularak, coğrafi büyüklük, mükellef sayısının fazlalığı ve zamanaşımı gibi hususların oluşturduğu olası kamu zararı ve benzeri riskleri ortadan kaldırılmasının amaçlandığı,

Mali Hizmetler Müdürlüğünün gelir kısmının İşletme Müdürlüğünce yapılması halinde, 5018 sayılı Kanun’un 61’inci maddesinde belirtilen tahsilat işlemlerinin muhasebe yetkilisi adına yapılacağı ve muhasebe yetkilisine karşı sorumluluk devam edeceği, gelirlerin tahsiline ilişkin İşletme Müdürlüğünün de idari sorumluluğunun söz konusu olduğu,

İçişleri Bakanlığının 24.02.2006 tarihli ve 45181 sayılı “Harcama yetkilisi ve ihale yetkilisi” konulu Genelgesi’nin “Diğer Hususlar” başlıklı D Maddesinde “5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun 60.Maddesinde sayılan mali hizmetler biriminin görevleri, norm kadro uygulamasına geçilmesine ve birimin kurulmasına kadar muhasebe yetkiliği görevini yürüten kişiler (hesap işleri daire başkanı, hesap işleri müdürü, muhasebeci, sayman, muhasip vb) tarafından yerine getirileceği,

Ancak teşkilat yapısında Kanunun mali hizmetler birimine vermiş olduğu görevleri yapan diğer birimlerin de bulunması halinde, mali hizmetler biriminin muhasebe hizmetleri dışındaki diğer görevleri üst yöneticinin onayı ile bu birimler tarafından yerine getirilebilir.” denilmekte olduğu,

Performans Esaslı Bütçeleme sisteminin uygulanabilirliğinin artırılması açısından, bahse konu idari yapılanma olan tahakkuk ve tahsilat işlemlerinin, ölçek ve büyüklük bağlamında ayrı birim tarafından ifası ile ilgili mevzuat değişikliğine gidilmesinde yarar ve zorunluluk bulunduğu, ifade edilmiştir.

Ancak; kamu idaresi cevabında İstanbul ilçe belediyeleri gibi büyük ölçekli belediyelerde bu tür idari yapılanmaların mevzuata aykırılık teşkil etmediği belirtilmiş ise de, mer’i hukuk normaları açısından tüm Türkiye sınırları içerisinde ilçe belediyelerin tabii olduğu mevzuat aynıdır. İlçenin İstanbul gibi büyük bir şehirde yer alması mevzuat hükümlerinin farklılık arz etmesine yol açmamaktadır. Kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi amacıyla gerçekleştrilen idari yapılanmalar 5018 sayılı Kanun’da öngörülen hükümlere aykırı olarak yapılamaz.

Yine cevapta belirtilen yapılanma sonucu gelirlerin tahsilinde İşletme Müdürlüğünün de sorumluluğun devam etmesinin bulgumuzla ilgisi bulunmamaktadır. Bulguda bu husus tespit konusu yapılmamıştır.

Ayrıca, cevapta belirtilen İçişleri Bakanlığının 24.02.2006 tarihli ve 45181 sayılı Genelgesinin “Diğer Hususlar” başlıklı D Maddesinde belirtilen “mali hizmetler biriminin muhasebe hizmetleri dışındaki diğer görevleri üst yöneticinin onayı ile bu birimler tarafından yerine getirilebilir” düzenlemesi norm kadro uygulamasına geçilmesine ve mali hizmetler biriminin kurulmasına kadar öngörülen geçici bir durumdur. İdarede ise halihazırda mali hizmetler birimi kurulmuş bulunmakta olup, söz konusu Genelge’nin ilgili maddesinin konu ile uyarlılığı bulunmamaktadır.

Netice olarak; 5018 sayılı Kanun uyarınca, İdare gelirlerinin tahakkuku ile gelir ve alacakların takip ve tahsil işlemlerinin mali hizmetler birimi tarafından yürütülmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?