KASKİ’nin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde, ivedilik ve acele şartı aranmadan bazı ihtiyaçların avans ve kredi ödemesi şeklinde temin edildiği ve bazı iş avansı ve kredi ödemelerinde mahsup süresinin aşıldığı görülmüştür.

A- İvedi ve Zorunlu Olmayan İhtiyaçların Avans Şeklinde Ödeme ile Gerçekleştirilmesi

İdare harcama birimlerince ihtiyaçların temininde, avans verilmesini gerektiren şartlar oluşmadığı halde avans verilerek ödeme gerçekleştirildiği görülmüştür.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Ön ödeme” başlıklı 35’inci maddesinin birinci fıkrasında; harcama yetkilisinin uygun görmesi ve karşılığı ödeneğin saklı tutulması kaydıyla, ilgili kanunlarda öngörülen haller ile gerçekleştirme işlemlerinin tamamlanması beklenilemeyecek ivedi veya zorunlu giderler için avans vermek veya kredi açmak suretiyle ön ödeme yapılabileceği ve verilecek avansın üst sınırlarının merkezî yönetim bütçe kanununda gösterileceği ifade edilmiştir.

Ayrıca Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği’nin “Ön ödemenin niteliği” başlıklı 3’üncü maddesinde;

“(1) Ön ödeme, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde kesin ödeme öncesi avans veya kredi şeklinde yapılan ödemedir.

  1. Ön ödeme yapılabilmesi için;


    1. İlgili kanununda öngörülmüş olması,


    2. Ön ödeme yapılacak giderin, gerçekleştirme işlemlerinin tamamlanması beklenilemeyecek ivedi veya zorunlu giderlerden olması,


    3. İlgili bütçe tertibinde ön ödeme karşılığı yeterli ödeneğin harcama biriminde mevcut olması ve bu ödeneğin, ön ödemenin mahsubu yapılana kadar saklı tutulması,

      ç) Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve ilgili bakanlıklarca yayımlanan tasarruf tedbirleri ve uygulama talimatlarında belirtilen hususlara uyulması,

      gerekir.


  2. Ön ödeme uygulamasının bir alım usulü olmaması sebebiyle ön ödeme yapılacak mal veya hizmet alımlarında, alımların idarelerin tabi oldukları ihale mevzuatı hükümlerine göre yapılması, mal alındığının veya hizmetin gerçekleştirildiğinin ihale mevzuatına uygun olarak görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması gerekir. ”denilmektedir.

Yukarıdaki mevzuat hükümlerine göre; avans şeklinde ödeme istisnai ve belli şartlarda kullanılması gereken bir ödeme yöntemi olup, sürekli bir ödeme yöntemi değildir. Giderin ilgili kanunlarda öngörülmüş olması, gerçekleştirme işlemlerinin tamamlanması beklenilemeyecek ivedi ve zorunlu bir gider olması, ilgili bütçe tertibinde yeterli ödeneğin olması durumunda avans şeklinde ödeme gerçekleştirilebilecektir. Bir giderin ivedi ve zorunlu olarak değerlendirilebilmesi için ihtiyacın giderilmemesi durumunda kamu hizmetinin aksaması gerekmektedir. Bu ödeme yönteminin ivedi ve zorunlu olmayan giderler için kullanılması harcamaların ön mali kontrol ve diğer kontrollere tabi tutulmadan yapılmasına sebep olacaktır.

Ayrıca avans verilmesi için gerekli şartlar oluşmuş olsa bile ihtiyacın mezkûr maddenin son fıkrasında belirtildiği üzere idarenin tabi olduğu ihale mevzuatı hükümlerine göre karşılanması gerekmektedir.

Yapılan incelemelerde; İdarede 2022 yılı içerisinde 2.998.520,90 TL tutarında iş avansı ödemesi yapıldığı ve bazı giderlerin gerçekleştirme işlemlerinin tamamlanması beklenilemeyecek ivedi veya zorunlu giderlerden olmadığı halde avans şeklinde ödeme ile karşılandığı tespit edilmiştir.

Kamu İdaresi cevabında, bulguya katıldığını belirtmiş olup ivedi ve zorunlu olmayan ihtiyaçların avans şeklinde ödenmemesi konusunda işlem yapılacağını ifade etmiştir.

Sonuç olarak; İdare tarafından ivedi ve zorunlu olmayan ihtiyaçların avans şeklinde ödenmemesi gerekmektedir.


B- Bazı İş Avanslarının Mahsubunda Kanuni Süreye Uyulmaması

İdarenin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde, verilen bazı iş avansları ve kredilerin süresi içerisinde mahsup edilmediği görülmüştür.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun “Ön Ödeme” başlıklı 35'inci maddesinde, harcama yetkilisinin uygun görmesi ve karşılığı ödeneğin saklı tutulması kaydıyla, ivedi veya zorunlu giderler için avans vermek suretiyle ön ödeme yapılabileceği, maddenin devamında ise her mutemedin ön ödemelerden harcadığı tutara ilişkin kanıtlayıcı belgeleri, ilgili kanunlarında belirtilmiş olması halinde avanslarda bir ay içinde muhasebe yetkilisine vermek ve artan tutarı iade etmekle yükümlü olduğu aksi halde süresi içerisinde mahsup edilmeyen avanslar hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir.

21.01.2006 tarih ve 26056 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ön Ödeme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in “Ön ödemelerde mahsup süresi ve sorumluluk” başlıklı 11’inci maddesinde de anılan Kanun’da yer alan düzenlemeye benzer ifadelere yer verilmiş olup, her mutemedin ön ödemelerden harcadığı tutara ilişkin kanıtlayıcı belgeleri, ilgili kanunlarında ayrıca belirtilmemiş olması halinde avanslarda bir ay, kredilerde ise üç ay içinde muhasebe yetkilisine vermek ve artan tutarı iade ederek hesabını kapatmakla yükümlü olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan 25.12.2017 tarih ve 55 sıra No.lu Muhasebat Genel Müdürlüğü Ön Ödeme Usul ve Esasları Hakkında Genel Tebliği’nde; belirtilen sürede mahsup edilmeyen avansların, mahsup edilmesi gereken tarihten itibaren, 21.07.1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51’inci maddesi hükmüne göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte, anılan Kanun hükümlerine göre ilgili mutemetten tahsil edileceği belirtilmiştir.

Kamu İdaresinin avans ve kredi işlemlerine ilişkin yapılan incelemede, yasal süresi geçtikten sonra mahsup edilen 92.720,10 TL tutarında iş avansının olduğu tespit edilmiştir.

Kamu İdaresi cevabında, bulguya katıldığını belirtmiş olup mahsup süresinde kanuni süreye uygun olarak işlem yapılacağını ifade etmiştir.

İdarenin avans ve kredi işlemlerinde mevzuatta belirtilen süreye uygun olarak mahsup işlemlerini yapması gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?