Kurum mülkiyetinde bulunan taşınmazların satışı ve kiraya verilmesi işlemlerinin yürütülmesi için oluşturulan bütçe içi işletmenin bu kapsamdaki faaliyetleri, saymanlıklar arası işlem olarak değerlendirilmiş ve bu şekilde de belediye muhasebe kayıtlarına alınmıştır.

5393 sayılı Belediye Kanun'un “İşletme tesisi” başlıklı 71’nci maddesi hükmüne göre belediyelerin, özel gelir ve gideri bulunan hizmetlerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının izniyle bütçe içinde işletme kurarak yapabilmeleri mümkün bulunmaktadır. Bütçe içi işletme kurulmasına Belediye Meclisi karar vermektedir. Kurulan bütçe içi işletmeler, kuruluş amacına yönelik olan gelir ve gider faaliyetlerini yürütürler. Bu işlemler de belediyenin bütçe ve muhasebe işlemleri dışında olarak ayrıca muhasebeleştirilir.

İlçe belediyelerinde İşletme Müdürlüğü veya İşletme ve İştirakler Müdürlüğü şeklinde ayrı bir hizmet birimi olarak kurulabileceği gibi, mevcut bir hizmet birimi içinde de kurulabilecek olan bütçe içi işletmelerin kuruluş, işleyiş ve muhasebelerine ilişkin esaslar, Mahalli İdareler Bütçe İçi İşletme Yönetmeliğinde düzenlenmiştir.


Bu Yönetmeliğin 4'ncü ve devam eden maddeleri hükümlerine göre, görevlendirilmiş ayrı harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi bulunan işletmenin bütçesi, kurumsal sınıflandırmada işletme mahalli idare teşkilat şemasında ana hizmet birimi olarak yer alıyorsa kendi kodunda, herhangi bir hizmet birimi içinde yer alıyorsa o hizmet birimi altında kodlanmaktadır. Adına ayrılan ödenekler, fonksiyonel sınıflandırılmada ekonomik işler ve hizmetler kodunda gösterilmektedir. İşletmenin iktisadi, ticari işlerine ilişkin giderler dışında kalan personel giderleri, sosyal güvenlik kurumuna devlet primi giderleri, mal ve hizmet alımı giderleri ve sermaye giderleri ile transferleri mahalli idare bütçesinden yapılmaktadır.

İşletme ödeneğinin iktisadi ve ticari işler için nakit sermaye olarak kullanılacak kısmının ekonomik sınıflandırmada borç verme kodunda gösterileceği, bu ödeneğin işletme adına açılmış bir özel hesaba aktarılmak suretiyle kullanılacağı, işletme ödeneğinden kullanılmayan kısmın yılsonunda iptal edileceği hususu ile işletme faaliyetlerinden sağlanan gelir fazlası veya kârın mahalli idare bütçesine gelir kaydedileceği hususu da yine aynı Yönetmelikte hüküm altına alınmıştır.

Bütçe içi işletmenin harcamalarında ise Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliği hükümleri uygulanmakta, mahalli idarenin muhasebe hizmetlerini yürüten muhasebe yetkilisi işletmenin de muhasebe yetkilisi olarak görev yapmaktadır. İşletme faaliyetlerinin muhasebe işlemleri de Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine göre mahalli idarenin muhasebe biriminde tutulmaktadır.

Aynı Yönetmeliğin 9 ve 10'ncu maddesi hükümlerine göre, bütçe içi işletmenin Kurumlar Vergisine tabi faaliyetleri, hesap planı bakımından, sadece bütçe işlemlerinin muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasına ilişkin olarak Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine tabidir. Kurumlar Vergisine tabi ticari mal ve hizmet alım satımlarına ilişkin faaliyetleri için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 175 inci ve mükerrer 257’nci maddeleri hükümleri uyarınca belirlenen muhasebe standartları, tek düzen hesap planı ve mali tabloların çıkarılmasına ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde defter tutulması gerekmektedir.

Bu şekilde tutulan İşletmenin hesabı, muhasebe yetkilisi tarafından, mahalli idare kesin hesabına dahil edilerek ilgili mercilere verilmelidir.

Mahalli İdareler Bütçe İçi İşletme Yönetmeliğinin yukarda açıklanan hükümlerinden anlaşılacağı üzere, işletme ödeneğinin iktisadi ve ticari işler için nakit sermaye olarak kullanılacak kısmı mahalli idare bütçesinden borç olarak verilir ve ekonomik sınıflandırmada borç verme kodunda gösterilmektedir.

İşletmenin iktisadi, ticari işlerine ilişkin giderler dışında kalan personel giderleri, sosyal güvenlik kurumuna devlet primi giderleri, mal ve hizmet alımı giderleri ve sermaye giderleri


ile transferleri mahalli idare bütçesinden yapılmaktadır.

İşletme faaliyetlerinden sağlanan gelir fazlası veya kâr mahalli idare bütçesine gelir kaydedilir. İşletmenin Kurumlar Vergisine tabi faaliyetleri, hesap planı bakımından, sadece bütçe işlemlerinin muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasına ilişkin olarak Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine tabidir. Kurumlar Vergisine tabi ticari mal ve hizmet alım satımlarına ilişkin faaliyetleri için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 175 inci ve mükerrer 257’nci maddeleri hükümleri uyarınca belirlenen muhasebe standartları, tek düzen hesap planı ve mali tabloların çıkarılmasına ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde defter tutulmalıdır.

Bu esaslara göre muhasebe işlemleri yapılan ve dönem sonu mali tabloları oluşturulan işletmenin dönem sonunda elde ettiği kar veya zararın belediye bütçesine gelir veya gider olarak kaydedilmesi gerekmektedir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 349’ncu maddesi hükmüne göre, 511 Muhasebe Birimleri Arası İşlemler Hesabı, il özel idaresi merkez ve ilçe muhasebe birimlerinin birbirlerine gönderdikleri para ve kıymetler ile birbirleri adına nakden veya mahsuben yaptıkları tahsilat ve ödemelerin izlenmesi için kullanılmaktadır. İl özel idaresi merkez muhasebe birimi ile ilçe özel idaresi muhasebe biriminin birbirine nakden gönderdikleri tutarlar, nakdi alan birimce bu hesaba alacak, 100- Kasa Hesabı veya 102- Banka Hesabına borç kaydedilmelidir.

Belediye bünyesinde kurulan bütçe içi işletmeler, ayrı bir bütçesi, geliri, gideri ve mali işlemleri olan birimlerdir. Bu nedenle, bütün mali ve muhasebe kayıtları açıklanan mevzuat çerçevesinde belediye bütçesinden ayrı olarak, kendi içinde tutulmalıdır. Sadece faaliyet dönemi sonunda kar veya zarar durumu bakımından belediye bütçesi ve muhasebesiyle ilişkilendirilmelidir. Her bir dönem sonunda işletme faaliyetleri sonucu elde edilen kar gelir, zarar ise gider olarak belediye bütçesine kaydedilmesi gerektiğinden, yıl içinde işletmenin her mali işleminin belediye muhasebe sistemine kaydedilmesine gerek bulunmamaktadır.

Belediyede Kurum mülkiyetinde bulunan taşınmazların satışı ve kiralama faaliyetlerini yürütmek üzere bir bütçe içi iktisadi işletme kurulmuştur. Bütçe içi işletmenin taşınmaz kiralama ve diğer işlemleri kendi muhasebe sisteminde kaydedilmiş olmakla birlikte, belediye envanterinde bulunan taşınmazların satışında kayıtlı değerleri üzerinden ilgili hesaplara alacak 511-Muhasebe Birimleri Arası İşlemler Hesabına borç kaydedilmektedir.

Bütçe içi işletmesi tarafından gerçekleştirilen arsa satışlarında öncelikle 250 Arsalar Hesabına kayıtlı değer üzerinden alacak ve karşılığında 511 Muhasebe Birimleri Arası İşlemler Hesabına borç kaydedildiği; tahsilat gerçekleştiğinde ise 102 Bankalar Hesabına borç, 511


Muhasebe Birimleri Arası İşlemler Hesabına arsanın kayıtlı değerinin ve satış ile kayıtlı değer arasındaki farkın ise 333 Emanetler Hesabına alacak kaydedildiği görülmüştür. Bu uygulama işletme ödeneğinin nakit sermaye olarak kullanılacak kısmının Belediye bütçesinden borç verme kodu altında borç olarak verilmemesi nedeni ile taşınmaz satışlarının işletme aracılığı ile satılması durumunda yapılmaktadır. İşletme tarafından satışı yapılan ilgili taşınmazın belediye kayıtlarındaki tutarı işletmenin kayıtlarına alınmak suretiyle işletmeye borç sermaye olarak verilmektedir.

Arsa satışından elde edilen kar ise 600 Gelirler Hesabı yerine 333 nolu hesaba kaydedilmiştir. Ayrıca 800 Bütçe Gelirleri Hesabına arsa satışından elde edilen tahsilat değil sadece taşınmazın defter değeri kaydedilmiştir.

Yıl içinde 511 Saymanlıklar Arası İşlemler Hesabına yapılan kayıtlar yıl sonunda kapatılmış olup, mali tablolarda bir değer olarak yer almamıştır. Bu durum ise sözkonusu kayıtların gereksiz yapıldığı anlamına gelmektedir. Taşınmaz satışlarına ait kayıtların 511 Saymanlıklar Arası İşlemler Hesabında izlenmesi uygulamasına son verilmiş olmakla birlikte, 2022 yılı mali tablolarında yer alan 333 Emanetler Hesabında gelir ve bütçe hesaplarına kaydedilmeyen 500.000,00 TL arsa satış karı bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bütçe içi işletmenin faaliyetlerinin muhasebeleştirilmesinde il özel idareleri tarafından kullanılması gereken 511 Muhasebe Birimleri Arası İşlemler Hesabının kullanılması, taşınmaz satışlarından elde edilen karın ise 600 Gelirler Hesabı yerine 333 Emanetler Hesabına kaydedilmesi ve bu tutarın da ayrıca 800 Bütçe Gelirleri Hesabına kaydedilmemesi yukarda açıklanan mevzuat hükümlerine aykırılık oluşturduğu gibi, ilgili hesapların yıl sonu mali tablolarda hatalı olarak yer almasına da yol açmaktadır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?