Karar Künyesi
Antalya Büyükşehir Belediyesi hesap ve işlemlerinin incelenmesi sırasında; belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil edilen avukatlık vekâlet ücretlerinin avukatlar arasında dağıtımının mevzuatta belirtilen usullere uygun olarak yapılmadığı tespit edilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 82’nci maddesinde belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; avukatlara (49’uncu maddeye göre çalıştırılanlar dâhil) ve hukuk servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 18’inci maddesinde de 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun’un yürürlükten kaldırıldığı, diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanun’a yapılan atıfların bu Kanun Hükmünde Kararnameye yapılmış sayılacağı belirtilmiştir.
659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 14’üncü maddesinde vekâlet ücretine hükmedilmesi ve dağıtılması düzenlemiş; bu maddeye dayanılarak hazırlanan Vekâlet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile de vekâlet ücretinin dağıtımına ilişkin usul ve esaslar tespit edilmiştir.
Hem KHK’nın 14’üncü madde hükümleri hem de yönetmeliğin “Ödenecek vekâlet ücretinin limiti ve dağıtım şekli” başlıklı 6’ncı maddesinde vekâlet ücretlerinin ne şekilde dağıtılacağı açıkça belirlenmiştir.
Buna göre; Emanet hesabında toplanan vekâlet ücretleri, vekâlet ücretinden
yararlanacak kişilere yıllık tutarı; (10.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın on iki katını geçmemek üzere, şu şekilde dağıtılır:
Dava veya icra dosyasını takip eden hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, vekâlet ücreti dağıtımının yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı eşit olarak ödenir.
Davanın takibi ve sonuçlandırılmasında birbiri ardına veya birlikte hizmeti geçenlere
(a) bendine göre ayrılan hisseler bu kişilerin hizmet ve karara tesir derecesine göre hukuk birim amiri tarafından paylaştırılır.
Dağıtımı yapılmayan %5’lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir.
Yönetmeliğin “Limit dışı vekâlet ücretinin dağıtımı” başlıklı 7’nci maddesinde vekâlet ücreti ödenen ve limitini dolduramayan hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenecek tutarların, mali yılı takip eden Ocak ayı sonuna kadar tahakkuka bağlanmak suretiyle hukuk biriminin bağlı olduğu merkez muhasebe birimince emanet hesabındaki limit dışı vekâlet ücretinden ödeneceği ifade edilmiştir.
Mezkûr yönetmeliğin “Bütçeye gelir kaydedilmesi” başlıklı 8’inci maddesinde ise emanet hesabında toplanan ve dağıtımı yapılamayan vekâlet ücretlerinin tahsilini takip eden üçüncü bütçe yılının sonunda gelir kaydedileceği hükme bağlanmıştır.
Yapılan incelemeler sonucunda avukatlık vekâlet ücretlerinin dağıtımında mevzuatla belirlenen dağıtım usulünün aksine yıl içinde tahsil edilen tüm vekâlet ücretlerinin yılı geçtikten sonra kurum bünyesinde görev yapan ve vekâlet ücreti almaya haiz tüm personele eşit olarak üst sınırdan dağıtıldığı ve dağıtım yapılmadan önce o yıl için tahsil edilen tutarlardan bütçeye gelir kaydedilmesi gereken %5’lik kısmın gelir kaydedilmediği tespit edilmiştir. Ayrıca emanete alınan avukatlık vekâlet ücretlerinin dağıtımında, daha önceki yıllarda tahsil edilen tutarların ilk olarak avukatlara dağıtılması yönteminin uygulanması sebebiyle tahsil edilen vekâlet ücretlerinin neredeyse tamamı üçüncü bütçe yılına devir etmeden tükenmektedir. Bu şekilde dağıtım usulüne uyulmadığından dağıtılamayan kısımların üçüncü yılın sonunda bütçeye gelir kaydedilme olanağı da kalmamaktadır.
Sonuç olarak, belediye lehine sonuçlanan dava dosyalarından kazanılan vekâlet
ücretlerinin dağıtımının mevzuatta belirtilen esas ve usullere uygun biçimde dağıtılmasının hem belediye menfaatlerini korumak hem de yapılan uygulamanın mevzuata uygun yürütülmesini sağlamak bakımından önemli olacağı değerlendirilmektedir.
Kamu idaresi cevabında; özetle, belediyenin 659 sayılı KHK kapsamında olmadığı, mahalli idare bütçeli kamu idaresi kapsamında olduğu bu yüzden de 659 sayılı KHK’nin belediyeler için uygulanamayacağı ifade edilmektedir.
Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında, İdarenin “Avukatlık Vekâlet Ücretlerinin Dağıtımında Mevzuata Uyulmaması”na ilişkin bulgu konusu hususa katılmadığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle 659 sayılı KHK’nin 18’inci madde hükmünde de belirtildiği üzere 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun’un yürürlükten kaldırıldığı, diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanun’a yapılan atıfların bu Kanun Hükmünde Kararnameye yapılmış sayılacağı açıkça belirtilmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 82’nci maddesinde de belediyelerde tahsil olunan vekâlet ücretlerinin dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Kanun koyucunun, bu madde hükmüyle mahalli idareleri kanun hükmünde kararnamenin kapsamına almak istediği gayet açık ve nettir. Hal böyleyken kamu kaynağı kullanan mahalli idarelerin KHK kapsamı dışında olduğunu iddia etmek yersizdir. Bu sebeple, bir mahalli idare olan Antalya Büyükşehir Belediyesi de 659 sayılı KHK kapsamında olup tahsil edilen avukatlık vekâlet ücretlerinin dağıtımı konusunda söz konusu KHK’ya tabidir.