Mevzuata aykırı müdür görevlendirmeleri nedeniyle memurlar eliyle yürütülmesi gereken asli ve sürekli nitelikteki bazı görevler sözleşmeli personel tarafından yürütülmekte; bu suretle norm kadroda öngörülen müdür kadro sayısı fiilen aşılmakta ve yetki-sorumluluk dengesi ile liyakat ve eşitlik ilkeleri gözetilmemekte; diğer yandan, mevcut müdürlerin bazıları pasif pozisyonda tutulmakta ve onların yerine mevzuata aykırı olarak vekâleten ve tedviren görevlendirme yapılmaktadır.

Belediyede istihdam edilebilecek personelin atama ve diğer özlük işlemlerine ilişkin düzenlemeler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yer almaktadır. Anılan Kanun’un istihdam şekillerinin düzenlendiği 4’üncü maddesinde yapılan memur tanımından da anlaşılacağı üzere, asli ve sürekli kamu hizmetlerinin memurlar eliyle yürütülmesi gerekmektedir.


Mezkûr Kanun’un 33’üncü maddesinde, memur çalıştırılması kadro koşuluna bağlanmıştır. Kadro cetveli, bir kamu idaresinin yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin ifası için istihdam edebileceği personel sayısı, niteliği ile bu kadrolara atanan kişilerin yetkileri, sorumlulukları ve haklarına ilişkin bilgi sunan bir belgedir. Diğer bir ifadeyle kadro cetveli, kamu idaresinin istihdam edebileceği personelin sayı ve nitelik olarak sınırını çizmektedir. Belediyelerde bu sınıra ilişkin düzenleme, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşlar ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik’in eki cetvellerinde yer almaktadır.

Belirlenen kadrolara atanan kişiler, kadronun gerektirdiği hizmeti yürütme yetki ve sorumluluğuna sahiptir. Hizmetin gereği gibi ifasını sağlamak üzere üst görevlere atamalarda aranacak şartlar, 657 sayılı Kanun’un 68’inci maddesi ile Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik’te ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Asli ve sürekli hizmetlerin bu şartları taşıyan personel eliyle yürütülmesi hem etkinliğin artmasına hem de liyakat ilkesinin tesis edilmesine katkı sunmaktadır.

Diğer yandan, şartları taşıyan kişilerin ilgili kadroya asaleten atanarak görevi ifa etmeleri esas olmakla beraber anılan Kanun’un 86’ncı maddesinde, kadro tahsis edilen kişinin geçici olarak ayrılması veya boş kadro olması halinde hizmetin vekâleten gördürülmesine imkân tanınmış; Kanun’da düzenlenmemekle beraber asilde aranan şartları taşıyan asil veya vekil memur bulunamadığı takdirde hizmetin aksamadan yürütülebilmesi amacıyla 17.05.1987 tarihli ve 19463 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 99 seri no.lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’nde tedviren görevlendirmenin yapılabileceği de belirtilmiştir.

Özetle, kamu idaresinin asli ve sürekli hizmetlerini memurlar eliyle yürütmesi esastır. Kanun’da ve Genel Tebliğ’de öngörülen istisnai nitelikteki vekâlet veya tedviren görevlendirmeye sadece mevzuatta öngörülen şartların oluşması halinde başvurulması gerekmektedir. Bu uygulamaların, belirlenen kadro sayısının aşılması veya şartların bertaraf edilmesinde bir araç olarak kullanılması mümkün değildir.

İdarenin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde; aşağıda özetlenen hususlar tespit edilmiştir:

  1. Dolu olmasına rağmen müdür kadrolarına vekâleten veya tedviren görevlendirme yapılmaktadır. Daha önceden atanan ve kadronun sahibi personel pasif olarak tanımlanmakta


    ve kadronun gerektirdiği hizmetleri ifa etmemekte, buna karşın mevzuata aykırı olarak görevlendirilen personel söz konusu hizmetleri yürütmektedir. Dolu olmasına rağmen müdür kadrolarına vekaleten veya tedviren görevlendirilen müdürlükler; Hukuk İşleri Müdürlüğü ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’dür.

  2. Aktif olarak görevlendirilen bir başkan yardımcısı, lise mezunu olması nedeniyle kadronun gerektirdiği şartları da taşımamaktadır. Nitekim birinci dereceli başkan yardımcılığı kadrosuna atanabilmesi için kişinin, 657 sayılı Kanun’un 68/B maddesinde öngörülen; 10 yıllık hizmetinin bulunması ve yükseköğrenim görmesi şartlarını taşıması gerekmektedir.

  3. Asli ve sürekli nitelikte olan ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49’uncu maddesinde sözleşmeli olarak çalıştırılabilecek personel arasında sayılmayan müdürlük hizmetleri, tedviren görevlendirme ile sözleşmeli personel eliyle yürütülmektedir. Belediyede memurlar eliyle yürütülmesi gereken ve dört müdürlük kadrosunda öngörülen hizmetler, sözleşmeli personel tarafından icra edilmektedir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen müdürlükler; Hukuk İşleri Müdürlüğü, Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, Kültür İşleri Müdürlüğü, Plan Ve Proje Müdürlüğü’dür.

  4. Ayrıca mali yönetimin bir diğer önemli unsuru olan muhasebe hizmeti de, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 62’nci maddesinde aranan şartları taşıyan personelin başka birimde pasif müdür olarak görevlendirilmesi nedeniyle, muhasebe yetkilisi sertifikası olmayan personel eliyle yürütülmektedir.

Atama işlemi, personelin hak ve yükümlüklerine ilişkin sonuç doğuran aynı zamanda kamu hizmetinin ifası için de yetki veren hukuki bir işlemdir. Bu nedenle hukuken atanan kişinin pasif olarak tanımlanması ve bu kişiye tanınan yetkinin mevzuata aykırı görevlendirilen kişilerce kullanılması, tesis edilen işlemlerin sıhhatini de etkileyecek niteliktedir. Bu görevlendirmelerin harcama yetkisini de haiz olan müdür kadrolarında uygulanması, mali yönetim sistemindeki yetki-sorumluluk ilişkisi ile süreçlerini de zedelemektedir. Nitekim bu durum, harcama yetkisinin, birime atanan en üst yönetici tarafından değil de mevzuata aykırı olarak görevlendirilen kişi tarafından kullanılması sonucunu doğurmaktadır.

Yukarıda yer alan Denetim tespitine binaen, idare tarafından;


  1. Hukukçuların görevinin hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesinin ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını sağlamaka olduğu, hukukçuların bu amaçlarla bilgilerini adalet hizmetlerine tahsis ettiği, belediyede dolu


    olan hukuk işleri müdürü kadrosuna yapılan tedviren görevlendirmenin görevlendirilen kişinin hukuk fakültesi mezunu olması, avukatlık stajını yapması ve görevlendirme sebebiyle zam ve tazminat almaması dolayısıyla mevzuata uygun olduğu ve bundan sonraki atamalarda gerekli dikkat ve özenin gösterileceği ifade edilmiştir.

    Ancak; kamu idaresi cevabında hukukçuların bilgi ve tecrübelerinin adalet hizmetleri için kullanılacağı ve zam ve tazminat farkı verilmediği, görevlendirilen kişinin hukuk fakültesi mezunu olduğu ve avukatlık stajını yapması sebebiyle dolu hukuk müdürü kadrosuna görevlendirmenin mevzuata uygun olduğu, ve bundan sonra gerekli dikkat ve özenin gösterileceği ifade edilmiş ise de;

    Şartları taşıyan kişilerin ilgili kadroya asaleten atanarak görevi ifa etmeleri esas olmakla beraber 657 sayılı Kanun’un 86’ncı maddesinde, kadro tahsis edilen kişinin geçici olarak ayrılması veya boş kadro olması halinde hizmetin vekâleten gördürülmesine imkân tanınmış; Kanun’da düzenlenmemekle beraber asilde aranan şartları taşıyan asil veya vekil memur bulunamadığı takdirde hizmetin aksamadan yürütülebilmesi amacıyla 17.05.1987 tarihli ve 19463 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 99 seri no.lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’nde tedviren görevlendirmenin yapılabileceği de belirtilmiştir.

    Kamu idaresinin asli ve sürekli hizmetlerini memurlar eliyle yürütmesi esastır. Kanun’da ve Genel Tebliğ’de öngörülen istisnai nitelikteki vekâlet veya tedviren görevlendirmeye sadece mevzuatta öngörülen şartların oluşması halinde başvurulması gerekmektedir. Bu uygulamaların, belirlenen kadro sayısının aşılması veya şartların bertaraf edilmesinde bir araç olarak kullanılması mümkün değildir.

  2. Meclis üyeleri arasından seçilen başkan yardımcıları için 657 sayılı Kanun’da belirtilen en az 2 yıllık yükseköğrenim mezunun olmak şartının var olmadığı ifade edilmiştir.

    Ancak, kamu idaresi cevabında; meclis üyeleri arasından seçilen başkan yardımcıları için 657 sayılı Kanun’da belirtilen en az 2 yıllık yükseköğrenim mezunun olmak şartının var olmadığı ifade edilmiş ise de; bulguda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre atanmış başkan yardımcısının 68/B maddesinde belirtilen en az 2 yıllık yükseköğrenim mezunu olma şartını sağlamadığından bahsedilmektedir. Başka bir deyişle meclis üyeleri arasından görevlendirilen başkan yardımcısının bulgumuzla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.

  3. 5393 sayılı Belediye Kanununun 49. maddesi doğrultusunda kadro karşılığı gösterilmek suretiyle görev yapan personelin, müdürlük görevlerinin etkin bir şekilde yerine


    getirilebilmesini sağlayabilmek için müdür görevine görevlendirme yapıldığı, ve bu görevlendirmelerin geçici süre ile yapıldığı ifade edilmiştir.

    Ancak, kamu idaresi cevabında sözleşmeli personelin müdür olarak tedviren görevlendirilmesinin nedeninin yeterli tecrübeye sahip oldukları ve bu görevlendirmelerin geçici süreyle yapıldığı ifade edilmiş ise de;

    5393 sayılı Kanun’un 49’uncu maddesinde sözleşmeli personel çalıştırılabilecek kadrolar “avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel” olarak tanımlanmıştır. Bu kadrolar arasında müdür kadrosu sayılmamıştır. Ayrıca 657 sayılı Kanun’da ve 99 seri no.lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’nde vekaleten ve tedviren görevlendirmenin memurlar için uygulanabileceği belirtilmiştir.

  4. 5018 sayılı Kanun’un 61’inci maddesinde sayılan görevlerin muhasebe yetkilileri eliyle yürütüleceği ve görevlendirilen kişinin Muhasebe Yetkilisi Sertifika Eğitim Programına katılmak için başvuruda bulunduğu ifade edilmiştir.

Sonuç olarak hem kamu hizmetinin daha etkin sunulması hem liyakat ilkesinin tesis edilmesi hem de yetki-sorumluluk dengesinin zedelenmemesi için atamaların mevzuata uygun olarak yapılması ve istisnai nitelikte olan ve koşullara bağlanan görevlendirmelerin mevzuatta öngörülen kadro sayısı ve şartları aşma sonucunu doğuracak şekilde kullanılmaması gerektiği değerlendirilmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?