Dayanağı 3194 sayılı İmar Kanunu olan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ne aykırı yapılar olduğu tespit edilmiştir.

Bahse konu Yönetmelik’in 19’uncu maddesi, parsel kullanım fonksiyonlarına göre yapılaşma koşullarını belirlemektedir. Anılan maddenin birinci fıkrasının c bendi, park alanlarını düzenlemekte olup bu alanlara encümen kararı ile yapılabilecek yapıların nitelik ve niceliğine ilişkin kurallar öngörmektedir.

Yönetmelik’in c bendinin ikinci alt bendi, 1000 m2 ve üzeri parklarda yer alabilecek yapılara ilişkin düzenleme içermekte olup buna göre bu parklarda ancak ahşap veya hafif yapı malzemelerinden yapılmak, kat adedi 1’i, yüksekliği 4.50 metreyi ve açık alanları dâhil taban alanları toplamda %3’ü, her birinin alanı 15 m2’yi geçmemek kaydıyla çay bahçesi, büfe, muhtarlık, güvenlik kulübesi, parkın ihtiyacı için gerekli olan asgari ölçülerdeki trafo, parkın işlevini bozmayacak şekilde beton veya betonarme temel içermeyen spor aletleri yapılabilecektir.

Belediyenin e-imar uygulaması ve İmar Müdürlüğü kayıtları üzerinden yapılan incelemede Anıt Park olarak bilinen yerin, park niteliği taşıdığı ve/fakat bununla birlikte üzerinde kafe olarak işletilen iki adet yapı bulunduğu ve söz konusu bu yapıların gerek yapımında kullanılan malzemeler gerekse taban alanlarının ölçüsü bağlamında anılan 19’uncu madde c bendinin ikinci alt bendinde yer alan sınırlamalara uymadığı anlaşılmıştır.

Ankara I Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulunun 20.12.2012 gün ve 391 sayılı kararı eki olan Bolu Merkez İlçesi Tabaklar Mahallesi Kent Meydanı ve Anıt Park Uygulama İmar Planı Plan Tadilatı Plan Notları’nın “Genel Hükümleri” 1.2 numaralı bölümünde, plan tadilatının amacının, kentsel ölçekte valilik önündeki kent meydanının özgün niteliğine kavuşturulması, yaya mekânlarının oluşturulması, kent meydanının Anıtpark’la yeniden bütünleştirilerek kentsel ölçekte yeşil alan ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlamak olduğu; 1.5 numaralı bölümünde, alanın kimliğini ve özgün niteliklerini değiştirecek biçimde alana müdahale edilemeyeceği; 1.7 numaralı bölümünde meydan işlevlerini destekleyecek, kullanım süresini uzatacak planda belirtilen form ve büyüklükte kafe, büfe, kafeterya, sanat merkezi, sergi salonu, çalışma atölyesi, WC ve bankamatik birimleri yapılabileceği; 1.9 numaralı bölümünde, her türlü yeni yapılaşmada planlama alanı ve yakın çevresinin kimliğine, özgün kültürel, fiziksel ve mekânsal değerlerine uygun form ve malzeme kullanımının esas olduğu belirtilmektedir.

Kurul’un plan notlarında ifade edildiği gibi kafe ve kafeterya ve izin verilen diğer yapılar, 1.7 numaralı plan notuna uygun olarak park alanına değil, ancak meydan işlevlerini desteklemek üzere meydan olarak tanımlanan alana yapılabilecektir. Zaten, ilgili Kurul’un

Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ne aykırı bir karar alarak park alanı içerisine, bu Yönetmelik ile izin verilenler dışında bir yapı yapılmasını öngörmesi ve buna izin vermesi de mümkün değildir.

“Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları” olgusu, aslında sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden birisidir ve sadece konutlara, temel hizmetlere ve ulaşım hizmetlerine değil aynı zamanda kentsel yeşil alanlara erişimi sağlamayı da hedeflemektedir. Rant alanları değil, kentsel açık alanlar ve özellikle kent parkları, yaşanabilir ve sağlıklı kentler için bir muasır medeniyet ölçüsüdür. Özellikle kısa süre önce tüm insanların etkilendiği küresel pandemi, açık alanların ve parkların ne kadar önemli ve gerekli olduğunu ortaya koymuştur.

Bu bağlamda, dayanağını 3194 sayılı Kanun’dan alan Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği fiziki, doğal, tarihi ve kültürel değerleri korumak ve geliştirmek, koruma ve kullanma dengesini sağlamak, ülke, bölge ve şehir düzeyinde sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek, yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı ve güvenli çevreler oluşturmak üzere hazırlanan arazi kullanım ve yapılaşma kararları getiren mekânsal planların yapımına ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.

Yönetmelik, birey ve toplumun kültürel, sosyal ve rekreatif ihtiyaçlarının karşılanması ve sağlıklı bir çevre ile yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik olarak diğer tesislerle birlikte park, çocuk bahçesi, oyun alanı, meydan, rekreasyon alanı gibi açık ve yeşil alanları da “sosyal altyapı alanı” olarak tanımlamış ve sosyal altyapı alanları ile sürdürülebilir kalkınma ilişkisini mevzuat bağlamında da kurmuştur.

Bu çerçevede imar mevzuatına uymak ve uyulmasını sağlamakla görevli ve sorumlu belediyelerin, bu konuda göstereceği hassasiyet, yaşam kalitesi yüksek ve sağlıklı çevrelerin oluşturulması yönüyle de önem ve değer taşımaktadır.

Açıklanan nedenlerle imar mevzuatının öngördüğü hususlarda gereken dikkat ve önemin gösterilmesi gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?