2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun kapsam maddesinde; belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işlerinin 2886 sayılı


Kanun’da yer alan yazılı hükümlere göre yapılacağı ifade edilmektedir.


2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Tahmin Edilen Bedelin Tespiti” başlıklı 9’uncu maddesinde;

“Tahmin edilen bedel, idarelerce tespit edilir veya ettirilir. İşin özelliğine göre gerektiğinde bu bedel veya bu bedelin hesabında kullanılacak fiyatlar belediye, ticaret odası, sanayi odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulur. Tahmin edilen bedel, bunun dayanaklarının da eklendiği bir hesap tutanağında gösterilir ve asıl evrak arasında saklanır. Bu bedel gerektiğinde ihale komisyonlarınca tahkik ettirilir.” denilmektedir.

Yukarıda da görüleceği üzere mevzuatında, tahmini bedeli idarenin belirleyebileceği veya gerektiğinde tahmini bedelin hesabında kullanılacak fiyatların, ilgili kuruluş veya bilirkişilerden de araştırılabileceği belirtilmektedir. Tahmini bedel tespitine ilişkin dayanak belgeler ise, Ön İzin/Kira/Kullanma İzni/İrtifak Hakkı/Trampa/ Satış Bedeli/Ecrimisil bedeli tespitine ait dosyalarda yer alacak ve asıl evrak arasında saklanacaktır.

2018 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde; İdarenin 2886 sayılı Kanun kapsamındaki kiralama, satış ve ecrimisil vb. işleri tahmini bedel tespitinin şifahen alınan bilgilerle yapıldığı, dolayısıyla tahmini bedellere ait dayanak belgelerin tutanaklarda yer almadığı ve yalnızca kıymet takdir komisyonu kararının olduğu tespit edilmiştir. Şöyle ki; İdare tarafından yapılan kiralamalarda piyasa bedelleri kıymet takdir komisyonu tarafından şifahi olarak ve internetten araştırma yapılarak belirlenmektedir. Satış işlemlerinde ise tapuda bulunan satışlara ait rayiçler şifahi olarak sorulmakta, emlak vergisine ait rayiç değerler taban fiyat olmak üzere piyasa araştırmaları sonucunda elde edilen veriler ve satış işleminin muhteviyatı göz önünde bulundurularak tahmini bedel tespiti yapılmaktadır.

Ayrıca bedel tespiti için gerektiğinde bu bedel veya bu bedelin hesabında kullanılacak fiyatlar ticaret odası, sanayi odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulabileceği belirtilmişken idarenin bu yola başvurmamıştır.

Diğer yandan, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Üst Yöneticiler” başlıklı 11’inci maddesinde belediyelerde üst yönetici belediye başkanı olarak belirlenmiştir. Aynı maddenin 2’nci fıkrasında;

“Üst yöneticiler, ……….. sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının


önlenmesinden, ……mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar.” denilmektedir.


Kurumun kaynaklarının verimli kullanılması ve oluşan/oluşabilecek gelir kaybının önlenmesi amacıyla; bedel tespit ve takdir işlemlerinde, işin konumu ve özellikleri göz önünde bulundurulmak suretiyle rayiç bedellerinin esas alınması, belirlenen bedellere dair tespitlerin dayanaklarının ilgili dosyalarında tutulması, bedellerin şifahen alınan bilgilerle belirlenmesi yerine, gerekli araştırmaların yapılması ve bu konuda işin özelliğine göre yetkili kuruluşlardan görüş alınması gerekmektedir.

Kamu idaresi cevabında; “Bulguda; taşınmaz satışı ve kira ihale dosyaları vb. incelenmesi neticesinde, tahmin edilen bedelin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 9’uncu maddesindeki hüküm gereği yapmaları gereken araştırmaları şifahi olarak alınan bilgilerle oluşturulduğu, ihale evrakına hesap tutanağı eklemediği tespiti yer almıştır.

Ancak 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 9’uncu maddesi gereğince, “….işin özelliğine göre gerektiğinde bu bedel veya bedelin hesabında kullanılacak fiyatlar belediye, ticaret odası, sanayi odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulur. Tahmin edilen bedel, bunun dayanaklarının da eklendiği bir hesap tutanağında gösterilir ve asıl evrak arasında saklanır..” hükmüne amir iken, taşınmaza emsal teşkil edebilecek kamulaştırma bedelleri, emlak vergisi rayiçleri, mahkeme bilirkişi raporlarında yer alan metrekare birim fiyatları, Tapu Müdürlüğünde yine o taşınmaza emsal teşkil eden özel mülkiyete konu satış bedelleri de tahmini bedelin oluşturulmasında dikkate alınmakla beraber, aynı zamanda 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 23.maddesine istinaden ticaret ve sanayi odasından alınacak raporlar ücrete tabi olduğundan idareye ek külfet getirmekte, Belediyemizce yapılan taşınmaz satışının genelde plan fonksiyonu nedeni ile olduğu ve bu satışın ise bazen santimetre bazen ise küçük metrekare ile sınırlı olduğu düşünüldüğünde satılan taşınmaz bedelinin odalara ödenecek bedelden daha az olduğu gerçeği göz önünde bulundurulmaktadır.

Yine 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa istinaden yapılan kiralamalarda, kiralama bedelleri çok düşük olduğundan odalara ödenecek ücretler İdaremize ek külfet getirecektir.” denilmektedir.

Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında taşınmaza emsal teşkil edebilecek kamulaştırma bedellerinin emlak vergisi rayiçleri, mahkeme bilirkişi raporlarında yer alan metrekare birim fiyatları, Tapu Müdürlüğünde yine o taşınmaza emsal


teşkil eden özel mülkiyete konu satış bedelleri de tahmini bedelin oluşturulmasında dikkate alındığı ve diğer bedellerin oluşturulmasında ise odalara ödenecek ücretlerin İdareye ek külfet getireceği ifade edilmektedir.

Anılan Kanun’un ilgili hükmünde, tahmini bedeli idarenin belirleyebileceği veya gerektiğinde tahmini bedelin hesabında kullanılacak fiyatların, ilgili kuruluş veya bilirkişilerden de araştırılabileceği belirtilme ve tahmini bedel tespitine ilişkin dayanak belgeler ise, Ön İzin/Kira/Kullanma İzni/İrtifak Hakkı/Trampa/ Satış Bedeli/Ecrimisil bedeli tespitine ait dosyalarda yer alacak ve asıl evrak arasında saklanacağı belirtilmektedir.

Ancak söz konusu iş ve işlemlerin incelenmesi neticesinde tahmini bedellere ait dayanak belgelerin tutanaklarda yer almadığı ve yalnızca kıymet takdir komisyonu kararının olduğu tespit edilmiştir.

Öte yandan bedel tespiti için bulguda ancak işin özelliğine göre gerektiğinde ticaret odası, sanayi odası, borsa gibi kuruluşlardan soruşturulabileceği belirtilmiştir. Kaldı ki idarenin sadece bedeli küçük işleri için değil 2886 Sayılı Kanun kapsamında yapılan iş ve işlemlerinin bütünü için herhangi bir araştırma tutanağı ya da bedel tespiti için yapılan herhangi bir çalışma somut olarak görülememiştir.

Bu itibarla kurumun söz konusu kaynaklarının zayi edilmemesi ve etkin kullanılması açısından ilgili bedellerin tespit edilmesinde gerekli araştırmalar yapılmalı ve oluşturulan bilgi ve belgeler bedel tespit tutanaklarıyla beraber ilgili dosyalarında yer alması gerekmektedir.

Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?