Belediye sınırları içinde oluşan köpek saldırıları ve ısırmaları nedeniyle davalar açıldığı ve Belediye aleyhine sonuçlanan bu davaların mali yük oluşturduğu görülmüştür.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile hayvanlara rahat yaşam alanı yaratmak, onlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak amaçlanmıştır.

Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nin 7’nci maddesi ile belediyeler;

  • Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerinin kayıt altına alınmasıyla,

  • Sahipsiz hayvanları Kayıt Defterine kaydederek müşahede altına almakla, gerekli tedavilerin yapılmasını, kısırlaştırıp aşılanmasını ve işaretlenmesini müteakip alındığı ortama bırakmakla,

  • Geçici bakımevlerine gelen hayvanların sahiplenilmesi için yerel hayvan koruma görevlileri ve gönüllü kuruluşlar ile işbirliği yapmakla,

  • Bölge ve mahallerindeki, özellikle köpekler ve kediler olmak üzere, sahipsiz hayvanların bakımları, aşılarının yapılması, işaretlenmesi ve kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması, alındığı ortama geri bırakılması ve sahiplendirilmelerinin yapılması için hayvan geçici bakımevlerine gönderilmesi gibi yapılan tüm faaliyetlerde yerel hayvan koruma görevlileri ve gönüllü kuruluşlar ile belediye veteriner hekimlerinin koordinasyonunun sağlanmasıyla, sorumlu tutulmuşlardır.

Bu düzenlemeler çerçevesinde belediyelerin veteriner işleri müdürlükleri sokak hayvanları için “Kısırlaştır, Aşıla ve Yerinde Yaşat” çalışması yapmak zorunda kalmakta; belediye sınırları içinde yaşayan ilçe sakinlerinin maruz kaldığı hayvan saldırıları ve ısırmalarda etkin mücadele sağlayamamaktadır. Sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılanması ve rehabilite edilmelerinden sonra “alındıkları ortama” yani sokağa salıverilmeleri bir kanun hükmü olduğu için belediyelerin bu hayvanları alıkoyma yetkileri bulunmamaktadır.

Yapılan incelemede, sokak köpeği saldırısı ve ısırma vakalarından dolayı Belediyenin yalnızca 2023 hesap dönemi içinde 18 adet davaya muhatap olduğu, bunlardan bir kısmının tazminat ödenecek şekilde aleyhte sonuçlandığı bir kısmının da halen derdest aşamada olduğu görülmüştür.

Sahipsiz sokak hayvanları sorunu ülkemizin ve özellikle belediyelerin en önemli sosyal sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu sorunla mücadelede artan köpek popülasyonunun dengelenmesi, mevcut Kanun’daki eksikliklerin (alındığı ortama bırakılması yerine kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde uygun ortama bırakılması gibi) giderilmesi, hayvanseverlere de yerel yönetimler gibi sorumluluk yüklenilmesi, hayvan edinilmesi ve salıverilmesini disiplin altına alıcı önlemler alınması zorunluluğunun doğduğu düşünülmektedir.

Kamu idaresi cevabında, Veteriner İşleri Müdürlüğü tarafından 2023 yılı içerisinde 2279 adet Sokak hayvanının 5199 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik kapsamında kısırlaştırma işlemine tabi tutulduğunu ve alındığı bölgeye bıraktığını, diğer kamu kurumları ile gerekli iletişim, işbirliği ve koordinasyon çalışmalarının yapılarak uygulamaya konulduğunu belirtmiştir.

Sonuç olarak, sahipsiz sokak hayvanlarının korunması kadar aynı çevrede yaşayan vatandaşların da hayvanların saldırısından korunması ve Anayasayla belirlenmiş yaşam hakkı çerçevesinde huzur ve can güvenliğinin sağlanması gerekmektedir. Bu mücadelede gerek bakanlıkların gerek belediyelerin gerekse de hayvanseverler ile sivil toplum kuruluşlarının aralarında karşılıklı iletişim, işbirliği ve koordinasyona dayalı daha etkin bir yöntem geliştirebilmeleri için gerekli çalışmalar yapılarak uygulamaya konulması gerektiği düşünülmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?