İdare gelirleri arasında önemli bir yer teşkil eden vergi ve harçlara ilişkin temel düzenlemeler 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda yapılmıştır. Söz konusu Kanun’da değişik türde birçok vergi ve harca ilişkin konu, mükellef, istisna gibi hükümlere yer verilmiş, aynı zamanda uygulamanın nasıl yapılacağı, tarife ve oranın hangi kriterler esas alınarak belirleneceği detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

İdareye ait gelir kayıtları ve tarife cetvelleri üzerinden yapılan incelemelerde, Kanun’da detaylı bir şekilde hüküm altına alınan hükümlerin uygulanmadığı, Kanun’da herhangi bir yetki tanımlanmamasına rağmen Belediye Meclisi tarafından Kanun’a aykırı usul ve esaslar geliştirilerek vergi ve harçlarda genişletme ve değiştirme işlemleri yapıldığı görülmüştür. Vergi ve harç bazında söz konusu hususa ilişkin detaylı açıklamalara aşağıda başlıklar halinde yer verilmiştir:

  1. Eğlence vergisi


    Bu vergiye ilişkin detaylı düzenlemeler Kanun’un 17 ila 22’nci maddelerinde yer almaktadır. Bu maddelerde mükellef, istisna gibi hususlar belirtildikten sonra “Matrah” başlıklı 20’nci maddede; biletle girilen yerlerde, bilet bedeli olarak sağlanan gayri safi hasılatın, biletle girilmesi zorunlu olmayan eğlence yerlerinde ise çalışılan her gün için Kanun’un 96’ncı maddesine göre tespit edilen miktarın matrah olarak alınması gerektiği belirtilmiştir. Bir sonraki madde olan 21’inci maddede ise verginin nispet ve miktarına yer verilerek uygulamanın nasıl yapılması gerektiği açıkça düzenlenmiştir.

    Söz konusu maddelerde yer alan düzenlemelere göre biletle girilen “Sirkler, lunaparklar, çalgılı bahçeler ve benzerlerinden” gayri safi hasılatın %20’si oranında vergi alınması gerekirken, biletle girilmesi zorunlu olmayan eğlence yerlerinden günlük 5 ile 100 TL arasında değişen miktarlarda vergi alınacağı hükme bağlanmıştır.

    Gelir kayıtları ve tarifelerin incelenmesi sonucunda; 2018 yılı Tarife Cetvelinin eğlence vergisi kısmında “Kapalı alanda kış sporları eğlence ve eğitim yerlerinden” aylık metrekare başına 1,5 TL vergi alınacağının düzenlendiği, bu suretle Kanun’da belirtilen usullere aykırı olarak “aylık” ve “metrekare” üzerinden eğlence vergisi tahakkuk ettirildiği görülmüştür. Kanun’un eğlence vergisini düzenleyen maddelerinde ne “metrekare” ne de “aylık” üzerinden bir hesaplama söz konusudur. Bu nedenle şayet bahsedilen yerler biletli


    girilen yerler ise bilet bedeli üzerinden %20 oranında, biletli girilmesi zorunlu olmayan yerlerden ise Kanun uyarınca belirlenen günlük maktu ücret üzerinden vergi alınması yerinde olacaktır.

  2. İşgal harcı


    Kanun’un 52 ila 57’nci maddelerinde düzenlenen işgal harcı gelirleri üzerinde yapılan incelemelerde, söz konusu tahakkukların harcın konusuna girmeyen bazı yerler için de yapıldığı tespit edilmiştir. İşgal harcının nerelerden ve hangi hallerde alınacağı Kanun’un “Konu” başlıklı 52’nci maddesinde detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Söz konusu maddede aynen;

    Belediye sınırları içinde bulunan aşağıdaki yerlerden herhangi birinin satış yapmak veya sair maksatlarla ve yetkili mercilerden usulüne uygun izin alınarak geçici olarak işgal edilmesi, İşgal Harcına tabidir:

    1. Pazar veya panayır kurulan yerlerin, meydanların, mezat yerlerinin her türlü mal ve hayvan satıcıları tarafından işgali,

    2. Yol, meydan, pazar, iskele, köprü gibi umuma ait yerlerden bir kısmının herhangi bir maksat için işgali,

    3. Motorlu kara taşıtlarının park etmeleri için il trafik komisyonlarının olumlu görüşü alınarak belediyelerce şehir merkezlerinde tesis edilen ve işletilen mahallerin çalışma saatleri içinde, taşıtlar tarafından işgali (Bisiklet ve motosikletler hariç)” hükümlerine yer verilerek harcın hangi mahallerin geçici işgali sonucunda tahakkuk ettirileceği tereddüte mahal vermeyecek katiyette belirtilmiştir.

      Ne var ki yukarıda yazılı hükme aykırı olarak Kurum tarafından “sundurma”, “kış bahçesi” olarak isimlendirilen ve kişilerin kendi mülkiyetinde bulunan, iş yerlerini genişletmek amacıyla yaptıkları yapılardan da işgal harcı alındığı görülmüştür. Bir başka deyişle kişi ve kurumların kendi mülkiyetinde olan yerler dolayısıyla bu kişilere işgal harcı tahakkuk ettirilmiştir. Yapılan incelemelerde bu kapsamda 2018 yılında Kurum tarafından 565 işyeri için toplamda 3.571.367,50 TL tahakkuk işlemi gerçekleştirildiği görülmüştür.

      Kanun’da açıkça konusu ve hangi durumlarda alınacağı belirtilen bir harcın idari tasarrufla genişletilmesi mümkün değildir. Bu nedenle söz konusu yapılar için -hangi önlemlerin alınması gerektiğinden bağımsız olarak- işgal harcı tahakkuk ve tahsilatının


      yapılması mümkün değildir.


      Hayvan satış yeri işgal harcı ve pazar işgallerinde de hatalı uygulamalar yapılmaktadır. Kanun’un 56’ncı maddesinde satılan hayvan başına alınacağı düzenlenen harç yerine Kurum tarife cetvellerinde satılan hayvandan bağımsız olarak maktu bir tutar belirlenmiş ve bu tutar üzerinden tahakkuk kayıtları yapılmıştır.

      Pazar işgallerinde ise “metrekare” ve “gün” kriteri yerine “pazar alanın nerede kurulduğu” ve “yıl” kriteri üzerinden tahakkuk kayıtları yapıldığı tespit edilmiştir.

  3. Çeşitli harçlar


    Kanun’un 80 ve 84’üncü maddelerinde düzenlenen tevhid ve ifraz harcı tek bir kalem olarak belirlenmesine ve metrekare üzerinden alınacağı ifade edilmesine rağmen 2018 Tarife Cetveli ve uygulamada “Tevhit” ve “İfraz” için ayrı ayrı tarife belirlendiği, tevhit harcında alanın büyüklüğüne göre birim tutarın değişen miktarlarda uygulandığı görülmüştür.

    Aynı şekilde yapı kullanma izin harcı için Kanun’da “konut” ve “ticaret” olarak iki ayrım belirlenmesine rağmen, 2018 Tarife Cetveli ve uygulamada üçlü bir ayrıma gidilmiş, “konut”, “sanayi” ve “rezidans” olarak üç ayrı tarife belirlenmiştir.

    Sağlık belgesi harcı ise Kanun’da maktu olarak belirlenmiş ve belge başına olacak şekilde düzenlenmiş olmasına rağmen İdare uygulamalarında Kanun’a aykırı olarak metrekare bazında değişen miktarlarda tarife belirlendiği ve uygulamanın bu minval üzere devam ettirildiği tespit edilmiştir.

  4. Bina inşaat harcı


Bina inşaat harcında her ne kadar metrekare esas alınarak oluşturulan dilim sınıfları doğru belirlenmişse de 2018 Yılı Tarife Cetvelinde “Depolama ve sanayi alanlarında (KDKÇA) hmax 4 mt aşan yerlerde bina inşaat harcı ½ oranında arttırılır” hükmüne yer verilerek Kanun’da verilmeyen bir yetki ile bazı binaların harç tutarlarında artışa gidilmiştir.

Sonuç olarak; Kanun’da detay ve uygulama usulleri açıkça belirtilen vergi ve harçların Kanun’da açıkça yetki tanınmadığı sürece belediye meclis kararı ve kurum tasarrufu ile genişletilmesi ve değiştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle hatalı uygulamaların sonlandırılarak vergi ve harçlara ilişkin tahakkuk ve tahsilatın mevzuata uygun hale getirilmesi Kurum gelirlerinin hukuka uygunluğu açısından önem arz etmektedir.


Kamu idaresi cevabında; özetle bulguda belirtilen eğlence vergisi, hayvan satış yeri işgal harcı, pazar işgal harcı, çeşitli harçlar ve bina inşaat Harcı konularında herhangi bir itirazda bulunulmamış, söz konusu hususların mevzuata uygun hale getirilmesine yönelik gerekli çalışmaların yapılacağı bildirilmiştir.

Sundurma kış bahçelerine ilişkin denetim raporunda konu olan hususa ilişkin kamu idaresi tarafından verilen cevapta ise;

Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’ne dayalı olarak yapıların zemin katlarında halkın günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik lokanta, pastane, dükkân v.b. ticari kullanımlar teşekkül edebildiği, Esenyurt ilçesinde de bu yapıların mevcut olduğu,

Bu yapıların ön, arka, yan bahçeler ve avlularının güneş, yağmur ve kardan korunacak şekilde açılıp kapanabilir malzemelerle çevrilmek suretiyle kullanıldığı,

Yönetmelik’e göre imar planlarında açıklanmamış ve bu Yönetmelik’te de yer almamış hususlarda lüzum ve ihtiyaca ve civarın karakterine göre uygulanacak şekli takdire ilgili idarenin yetkili olduğunun belirtildiği ifade edilmiş, Yönetmelik’te yer alan “Ön bahçe”, “Yan bahçe”, “Arka bahçe”, “Taban alanı” tanımlarına kamu idaresi cevabında yer verilmiştir.

Ayrıca Yönetmelik’in 16/4 maddesine yer verilerek sundurma gibi üstü hafif malzeme ile örtülü bir veya birden fazla kenarı açık olan ve her bir bağımsız bölümle irtibatlı zemin terasları ile arkatlar, üstü kapalı açık oturma yerleri ile benzer yapıların katlar alanına dahil edilmeyeceğinin hüküm altına alındığı, Yönetmelik’in 63’üncü maddesinde bu ve benzeri elemanların tamirlerinin ruhsata tabi olmayacağının belirtildiği ifade edilmiştir.

Kamu idaresi tarafından verilen cevap yazısında Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 17.10.2008 T. E. 2005/400 K. 2008/1801 sayılı, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 06.05.2014 t ve E. 2012/907 K. 2014/5179 sayılı ve aynı Dairenin 21.09.2012 T. E. 2011/9232 K. 2012/5970 sayılı Kararlarına yer verilmiştir. Söz konusu kararlarda genel olarak açık pergole, sundurma yapılması, pergoleye bağlı beton kolon dikilmesi hususlarının mevzuata aykırı olmadığına Karar verilmiştir.

Danıştay Kararları haricinde bir adet Anayasa Mahkemesi Kararına da Kamu idaresi cevabında yer verilmiştir. Söz konusu Karar’da yolların herhangi bir idari tasarrufla kapatılması sonucu elde edilen taşınmazların kaynağına bakılmaksızın idarenin özel mülkiyeti


haline gelmesi konusu mülkiyet hakkı kapsamında irdelenmiş, bireyler tarafından rızaen yola terk edilen taşınmazların bu şekilde bir idari tasarrufla idarenin özel malı haline getirilmesi konusunun Anayasaya uygunluğu Yüksek Mahkeme tarafından değerlendirilmiştir.

Mahkeme, yolların kaynağı itibariyle özel mülkiyetteki taşınmazlara dayansa bile kamulaştırma, düzenleme ortaklık payı ayrılması gibi usullerle kamu malı haline getirilmiş olabileceğine, bu hallerde malik taşınmazın karşılığını ya kamulaştırma bedeli, tazminat ya da geri kalan taşınmazlarının değer artışı yoluyla elde etmiş ve taşınmazın mülkiyetinin kamuya geçmiş olabileceğine, malikin rızasıyla yola terk durumlarında da bir bağışlamanın söz konusu olacağı, hukukumuzda bağışlamanın şarta bağlı olarak yapılmasının mümkün olduğu, eğer malik bağışladığı taşınmazın yol dışında başka bir amaç için kullanılmasını istemiyorsa şarta bağlı bağışlama yapma imkânına sahip olduğu, bu yönüyle itiraz konusu kuralın mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiğinin söylenemeyeceğine karar vermiştir.

Kamu idaresi cevabında ayrıca dükkan sahipleri tarafından “sundurma”, “kış bahçesi” yapmak ve işgaliye bağlanması talebiyle zabıta müdürlüğüne yapılan başvuruların neticesinde ilgili müdürlük tarafından gerekli incelemelerin yapılarak işgaliye başlatılması konusunda bir üst yazıyla mali hizmetler müdürlüğüne bildirimde bulunulduğu, bildirilen yazılar doğrultusunda bölge ekipleri tarafından yerinde ölçümler yapılarak tutanak düzenlendiği bildirilmiştir.

Sonuç olarak Kamu İdaresi cevabında gerek Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin bazı maddelerine gerekse de çeşitli yargı kararlarına yer verilerek “sundurma” ve “kış bahçesi” olarak adlandırılan yapıların mevzuata uygun olduğu ifade edilmiş, aynı şekilde Anayasa Mahkemesinin bir kararına yer verilerek idari tasarrufla kapatılan yolların plan değişikliği sonrasında idarenin özel malı haline gelmesinin Anayasa’ya aykırı olmadığından bahsedilmiştir. Ne var ki bulgu metninde “sundurma” ve “kış bahçesi” olarak tabir edilen yapıların inşasının doğru olup olmadığı eleştirilmediği gibi, önceden özel mülkiyete ait bir yolun kapatılıp daha sonradan plan değişikliği ile idarenin özel malı haline gelmesi konusunda da herhangi bir eleştiriye yer verilmemiştir.

Bulguda işgal harcının düzenlendiği 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun ilgili maddelerine yer verilerek “sundurma” ve “kış bahçesi” olarak isimlendirilen ve kişilerin kendi mülkiyetinde bulunan yerlerin işgal harcının konusuna giremeyeceği ve buralar için işgal harcı tahakkuk ettirilemeyeceği belirtilmiştir.


Bu nedenle söz konusu hususta kamu idaresi tarafından verilen cevap yerinde görülmemiştir.

Kamu idaresi cevabında eğlence vergisi, hayvan satış yeri işgal harcı, pazar işgal harcı, çeşitli harçlar ve bina inşaat harcı konularında herhangi bir itirazda bulunulmamış, söz konusu hususların mevzuata uygun hale getirilmesine yönelik gerekli çalışmaların yapılacağı bildirilmiş ancak düzeltmelerin yapıldığına ilişkin kanıtlayıcı herhangi bir bilgi ve belge gönderilmemiştir. Bu nedenle bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?